Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/10628
Title: The role of social media activism in new social movements: Opportunities and limitations
Other Titles: Yeni sosyal hareketler bağlamında sosyal medya aktivizminin rolü: Fırsatlar ve sınırlamalar
Authors: Yılmaz, Sezen Ravanoğlu
Keywords: Social media activism
Political participation
New social movements
Political mobilization
Slacktivism
Sosyal medya aktivizmi
Siyasal katılım
Siyasal mobilizasyon
Yeni sosyal hareketler
Pasif eylemcilik
Issue Date: 3-Apr-2017
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Yılmaz, S. R. (2017). "The role of social media activism in new social movements: Opportunities and limitations". International Journal of Social Inquiry, 10(1), 141-164.
Abstract: The discussion on the relation between internet use and citizens’ civic and political engagement is conducted over two major paradigms. On the one hand, the optimistic viewpoint claims that the internet has been radically transforming political participation allowing for low-cost mass mobilization which would result in overall increased levels of political participation. On the other hand, the skeptical approach evaluates virtual actions like signing epetitions, joining social networking sites’ groups, publishing and sharing campaign content, participating in short–term boycotts as ineffective and frivolous attempts. This article aims to evaluate political participation opportunities offered by social networking sites, namely “social media activism”, in the context of new social movements; and to interrogate the functionality of such activism and its limitations comparatively. Apart from this framework, the fundamental differences which distinguishes new social movements from universalist and class- based social movements, called as “old” will be insisted in the first part of this short study. Afterwards, an understanding that attribute a meaning to social media activism in terms of democratization and political participation and affirm this form of participation in the face of the conventional media channels; and another understanding which emphasizes the restricted framework of the former approach will be presented with their essential arguments in the second part of the study. In the conclusion, the dichotomy between positive and negative approach will be discussed.
İnternet kullanımı ve vatandaşların siyasal hayata katılımı arasındaki ilişki üzerine yürütülen tartışma iki ana yaklaşımdan beslenmektedir. Bir yanda, iyimser yaklaşımlar, sunduğu imkanlarla birlikte siyasal katılım biçimlerini dönüştüren internetin, kitle mobilizasyonu yoluyla da siyasal katılım oranını genel düzeyde arttırdığını savunurken; öte yandan, e-imza kampanyalarına, sosyal paylaşım sitelerinde örgütlenen gruplara va düzenlenen siyasal içerikli kampanyalara, kısa süreli boykotlara katılım gibi sanal faaliyetleri etkisiz ve ehemmiyetsiz eylemler olarak yorumlayan şüpheci bir yaklaşım söz konusudur. Bu makale, sosyal paylaşım siteleri tarafından sağlanan siyasal katılım olanaklarını, bir başka deyişle, sosyal medya aktivizmini yeni sosyal hareketler çerçevesinde değerlendirmeyi; bu yeni siyasal katılım biçiminin işlevselliğini, sağladığı olanakları ve sınırlılıklarını karşılaştırarak sorgulamayı amaçlamaktadır. Bu noktadan hareketle, çalışmanın ilk bölümünde, yeni sosyal hareketler ile 1960’ların sonuna kadar toplumsal ve siyasal hayatın önemli bir aktörü olan, evrensellik idddiasına sahip, sınıfsallık temeline dayanan “eski” sosyal hareketler arasındaki temel yapısal ve ilkesel farklılıklar üzerinde durulacaktır. Çalışmanın devamında, sosyal medya aktivizmine demokratikleşme ve siyasal katılım bakımından olumlu bir anlam yükleyen ve bu yeni siyasal katılım formunun geleneksel kitle iletişim araçları karşısında daha işlevsel olduğunu savunan “iyimser” anlayış ve bu anlayışın sınırlı çerçevesini eleştirerek, sosyal medya aktivizmini siyasal katılımı güçlendiren bir unsur olarak görmenin sakıncalarına dikkat çeken “şüpheci” yaklaşım anlatılacaktır. Sosyal medya aktivizmi ve siyasal katılım arasındaki ilişkiye dair birbirine tamamen zıt değerlendirmeler getiren bu iki farklı anlayış arasındaki dikotomi, çalışmanın sonuç bölümünde tartışılacaktır.
URI: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/324672
http://hdl.handle.net/11452/10628
ISSN: 1307-8364
1307-9999
Appears in Collections:2017 Cilt 10 Sayı 1

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
10_1_7.pdf314.47 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons