Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/1091
Title: Retrospektif olarak otoimmün hepatit olgularında CK7 immünohistokimyasal boyamasının ayırıcı tanıdaki yeri
Other Titles: A retrospective study of CK7 immunohistochemical staining in the diffential diagnosis of autoimmune hepatitis
Authors: Balaban Adım, Şaduman
Özşen, Mine
Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı.
Keywords: CK7
Duktuler hepatosit
Otoimmün hepatit
Progenitör kök hücre
Ductular hepatocyte
Autoimmune hepatitis
Progenitor stem cell
Issue Date: 2018
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Özşen, M. (2018). Retrospektif olarak otoimmün hepatit olgularında CK7 immünohistokimyasal boyamasının ayırıcı tanıdaki yeri. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Otoimmün hepatit (OİH), nadir görülen ve tedavi edilmediği takdirde önemli bir morbidite ve mortalite nedeni olabilen kronik inflamatuar bir hastalıktır. Sitokeratin 7 (CK7) immünohistokimyasal boyaması intrahepatik biliyer sistemin çeşitli bileşenlerini tanımlamada yardımcı bir yöntem iken, hepatositlerde CK7 ekspresyonu gözlenmez. Literatürde morfolojik ve immünfenotipik olarak safra duktus epiteli ile hepatosit arasında özelliklere sahip duktuler hepatosit ya da progenitör kök hücre olarak ifade edilen bir grup hücrenin CK7 ile pozitif boyandığını belirten yayınlar mevcuttur. Bu çalışmanın amacı OİH tanılı olgularda CK7 immünohistokimyasal boyaması ile progenitör hücre hiperplazisi ya da duktuler hepatosit olarak da adlandırılan periportal hücresel değişiklikleri ortaya koymak ve kronik hepatit olgularında progenitör hücre hiperplazisinin ayırıcı tanı için anlamını, OİH'lerde tanı için objektif bir kriter olup olamayacağını araştırmaktır. Çalışmamızda Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'nda 2005-2017 yılları arasında OİH, kronik hepatit B (HepB), kronik hepatit C (HepC) ve primer biliyer siroz (PBS) tanısı almış 219 olgu incelendi. CK7 immünreaktivitesi açısından OİH olguları HepB, HepC ve PBS olguları ile karşılaştırıldığında, OİH grubunda HepB ve HepC grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı bir yükseklik (p<0,005) saptanırken PBS grubu ile arasında anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Sonuç olarak çalışmamızda CK7 immünreaktivitesinin OİH olgularını kronik viral hepatitlerden ayırmada klinikopatolojik değerlendirmeye ek yardımcı bir yöntem olarak kullanılabileceği ortaya konulmuştur. Ancak kronik viral hepatit tanılı olgularımızda da CK7 immünreaktif hepatositlerin yaygın olarak saptanması ve PBS tanılı olgularla OİH tanılı olgularımız arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark elde edilememesi sebebiyle, CK7 immünreaktivitesinin OİH için tanısal histopatolojik kriterler içerisine alınmasının uygun olmadığı kanısına varılmıştır.
Autoimmune hepatitis (AIH) is a rare chronic inflammatory disease that can cause significant morbidity and mortality if it is not treated. Cytokeratin 7 (CK7) immunohistochemical staining is an auxiliary method in identifying the various components of the intrahepatic biliary system and no CK7 expression is observed in hepatocytes. There are publications in the literature stating that a group of cells, expressed as ductal hepatocytes or progenitor stem cells with morphological and immunophenotypic features between biliary duct epithelium and hepatocyte, are positively stained with CK7. The aim of this study was to present the periportal cellular changes called progenitor cell hyperplasia in CK7 immunohistochemical staining in patients with AIH and to investigate the meaning of differential diagnosis of progenitor cell hyperplasia in chronic hepatitis cases and whether it can be an objective criterion for diagnosis of AIH. In our study, 219 patients who were diagnosed with AIH, chronic hepatitis B (HepB), chronic hepatitis C (HepC) and primary biliary cirrhosis (PBS) were studied at the Department of Pathology, Uludag University Medical Faculty, Bursa, Turkey between 2005-2017. In comparison with HepB, HepC and PBS cases, CK7 immunoreactivity in AIH was found to be statistically significantly higher (p<0,005) than HepB and HepC cases, however it was found that there was no significant difference between AIH and PBS cases. In conclusion, our study demonstrated that CK7 immunoreactivity could be used as an additional auxiliary method in distinguishing AIH cases from chronic viral hepatitis. Nevertheless, we concluded that it was not appropriate to place CK7 immunoreactivity as a diagnostic histopathological criteria for AIH, due to the widespread detection of CK7 immunoreactive hepatocytes in chronic viral hepatitis and a statistically insignificant difference between PBS and AIH cases.
URI: http://hdl.handle.net/11452/1091
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
516410.pdf2.27 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons