Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/11669
Title: Trilye beldesindeki tarihi yapılar ve Taş Mektep’in yapısal bozulmaların incelenmesi
Other Titles: Historical buildings in Trilye and examining the structural corruption of “Taş Mektep”
Authors: Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Mimarlık Bölümü.
Akıncıtürk, Nilüfer
Keywords: Geleneksel
Malzeme
Bozulma
Koruma
Onarım
Değişim
Traditional
Architecture
Cultural heritage
Structure
Material
Issue Date: 2002
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Akıncıtürk, N. (2002). "Trilye beldesindeki tarihi yapılar ve Taş Mektep’in yapısal bozulmaların incelenmesi". Uludağ Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Dergisi, 7(1), 185-192.
Abstract: Bursa, Osmanlı’nın özellikle uluslar arası ticaret ve üretim boyutlarında ipek başkenti ve Anadolu’nun da kültür başkentidir. Bursa döneminde Osmanlı yönetim / bilim / kültür / eğitim / inanç / ticaret ve üretim kurumları, gerçek kimliklerine kavuşma yolunda bir değişim içindedirler. Bu kurumların mimarlık kültürü yoluyla tek yapıdan yapı gruplarına değişen yansıması kentsel biçimi belirlemiş; Bursa böylece ilk Osmanlı kenti olma niteliğini kazanmıştır. Farklı kültürlerin bıraktıkları izler, fiziki yapıya yansımış yarınlara referans vermek üzere sahiplenmeyi beklemektedir. Mimari mirasın doku ve tek yapı ölçeğindeki örnekleri zaman ve çeşitli nedenlerle gelecek nesillere de kültürel mesajlar vermek üzere ilgi be bakım gereksinimindedir. Mimarlık, geçirdiğimiz toplumsal, ekonomik, siyasal ve kültürel gelişmelerin bütünüdür. Yerleşim dokusunda birçok önemli tarihi yapılar ve özellikli evler bulunur. Yaşanan mekanlar yaşar. Bakımsızlık ve terk yapı ömrünün sonunu hazırlar. Her yapının çevresine ve geleceğe aktaracağı mimari, tarihi, kültürel mesaj vardır. Ayrıca döneminin yapım tekniği ve malzeme kullanımına ait teknik bilgileri aktaran örneklerdir. Teknik ve sanatın arakesiti olan mimari, halk yapı kültürü ve sosyal ve ekonomik yaşam kültürünün fiziksel ve kalıcı göstergesidir. Bursa kenti merkez ve yakın çevresi ile birlikte; tek yapı ölçeğinden, kent ölçeğine uzanan yelpazeden öğrenilecek ve korunarak yaşatılacak, yorumlanacak çok özgün örneğe sahiptir. Trilye bu anlamda çok değere sahip olup, koruma, yaşatma çalışmalarının Taş Mektep örneği ve Belde bütününde kültürel anlamda değerlendirilmelidir. Özellikle çelik taşıyıcı döşeme profillerinde hasar olan ve bakımsızlık nedeniyle sürekli yıpranan yapı kısa sürede hayata geçirilmelidir. Gerek halkın, gerekse yapıların birbiriyle ilişkili beklentisi vardır. Halk yaşam tarzı ile bütünleştiği beldeye özü ile sahip çıkmak ve bu güzellikleri herkesle paylaşmak istemektedir. Bu arada hem hizmet vermek, hem de beldeyi yaşayan ve yaşanan bir tarihi kültürel miras olarak sunarak ekonomik döngüyü sağlamayı hedeflemektedir. Mimarlık, toplumun sosyal, fiziksel ve ekonomik yapısının mekanlara yansıdığı bir yaşam kültürüdür. Gelecek nesillere aktarılacak bu kültürel alt yapı önemini vurgulayacak, koruma ve yeniden işlevlendirilerek yaşatma kapsamında kültür projeleri tek yapı, doku ve kent ölçeğinde gerçekleştirilmelidir.
Bursa was the capital of Ottoman Empire, both as an international trade and production area and also culture capital of Anatolia. When Bursa was the capital of the Ottoman’s, the administration, science, culture, education, religion, trade and production associations were trying to find out their own identities. Related to this prospect, those associations reflect their architectural culture and identity to the physical formation of their buildings. Thus, the physical silhouette of Bursa as the first capital of Ottoman Empire occured. The reflection of different cultures through the physical structure of the city is still waiting for protection in order to be a reference point for tomorrow. Examples of architectural heritage both in pattern and in a single building scales, need to be concerned with and cared. Architecture is reflecting our changes as a society and the development of economic, political and cultural as a whole. There are many important historical buildings and especially housing in pattern of a settlement. The living spaces reflects life. Each building has architectural, historical and cultural messages for its environment and the future. Architecture which is the crosscut of technique and art, is the permanent indicator of social life, culture, economic life and the structural identities of community. Bursa city center and surrounding, has many important examples from settlement patterns to a single building in order to learn, preserve and for architectural interpretations. In this sense, Trilye worths to be preserved and cared as a settlement and its valuable buildings such as Taş Mektep should be brought back to life as a whole settlement with its cultural heritage. Especially Taş Mektep which suffers damage because of the corruption of steel structure, floor profiles, the building should be cared and preserved immediately. The user and the building have a relation. User reflects his/her life standarts to the building and wants to show his/her identity to his/her environment. In this way he/she has target as to serve to his environment as a living and lived historical and cultural heritage. Architecture is a life style containing reflections of social, physical and economic formations of spaces. In order to transfer this cultural heritage to future, preserving and re-functioning historical spaces as projects of culture should be done as settlement scales or single building scales.
URI: http://static.dergipark.org.tr/article-download/imported/5000082736/5000076936.pdf?
http://hdl.handle.net/11452/11669
ISSN: 2148-4147
Appears in Collections:2002 Cilt 7 Sayı 1

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
7_1_18.pdf674.46 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons