Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11452/13131
Title: | Relation of law and violence from a foucauldian perspective |
Other Titles: | Foucaultcu bir perspektiften hukuk ve şiddet ilişkisi |
Authors: | Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Felsefe Bölümü. Becermen, Metin |
Keywords: | State Law Death Violence Life Devlet Hukuk Ölüm Şiddet Yaşam |
Issue Date: | 2016 |
Publisher: | Uludağ Üniversitesi |
Citation: | Becermen, M. (2016). "Relation of law and violence from a foucauldian perspective". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 26, 21-27. |
Abstract: | In this paper, the relation of law and violence is being addressed within the frame of the thoughts of Foucault. Thus, first it was examined what law and violence means, and then it was tried to reveal how Foucault approaches the subject. Foucault deals with the problem of law in the context of power relations. At this point, it is being observed that there is a connection among state, law and violence. In addition, it is also being observed that body is the object of violence and law functions as an interference to the living space of the individual. In this study, all these problems will be tried to be discussed. Bu yazıda, hukuk ve şiddet ilişkisi Foucault’nun düşünceleri çerçevesinde ele alınmaktadır. Bu nedenle öncelikle hukuk ile şiddetin ne anlama geldikleri ararştırılmış, sonra da Foucault’nun bu konuyu nasıl ele aldığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Foucault hukuk sorununu iktidar ilişkileri bağlamında ele almaktadır. Bu noktada devlet, hukuk ve şiddet arasında bir bağ olduğu görülmektedir. Bununla birlikte bedenin şiddetin nesnesi olduğu ve hukukun bireyin yaşam alanına bir müdahale işlevi gördüğü de görülmektedir. Bu çalışmada bütün bu sorunlar tartışılmaya çalışılacaktır. Hukuk, iktidar ve devlet ilişkisini kendine özgü bir bakışla ele alan Foucault için ceza hukukunda yapılan reform, cezalandıran iktidarı daha sistematik, daha etkili, daha kalıcı hale getirmek için hazırlanmış bir stratejidir. Cezanın müdahale amacı, artık suçun hakikatini ortaya çıkarmak değil, itaatkâr, kurallara, düzene ve kendini kuşatan otoriteye boyun eğmiş ve bu otoriteyi içselleştirmiş bir birey yaratmaktır. Olumsuz ve sınırlayıcı olan eski iktidar biçimlerinin tersine, bu yeni iktidar biçimi olumlu, üretken ve yaşamın desteklenmesine yönelik olduğu için, Foucault buradaki yeni iktidar teknikleri ve mekanizmalarına bio-iktidar adını vermektedir. Böylece, son üç yüzyıl içindeki uygulama modern çağın bireyini üreten bu disiplinci iktidarın itaat ettirme biçimi olarak karşımıza çıkar Bu nedenle modern insan kavramını anlamak, iktidarın mikrofiziğini anlamayı gerektirir. Foucault için insan, bu yeni iktidar biçiminin cezalandırılanlar, denetlenenler, ıslah edilenler, deliler, çocuklar, hastalar, işçiler üzerindeki işleyişinin bir ürününden ibarettir. Öte yandan bio-iktidar, kapitalizmin bedenin üretim sürecine denetimli bir şekilde girmesini ve nüfusun ekonomik süreçlere uygun kılınmasını gerektirdiği için, kapitalizmin gelişmesinde vazgeçilmez bir unsurdur. |
URI: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/271700 http://hdl.handle.net/11452/13131 |
ISSN: | 2645-8950 |
Appears in Collections: | 2016 Sayı 26 |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
2016_26_2.pdf | 171.71 kB | Adobe PDF | View/Open |
This item is licensed under a Creative Commons License