Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/13175
Title: Globalization and Adorno's industrialization of culture
Other Titles: Küreselleşme ve Adorno’nun kültür endüstrisi
Authors: Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Sosyal Bilimler Öğretmenliği.
Akdemir, Abamüslim
Keywords: Culture industry
Globalization
Mass culture
Thedor Adorno
Küreselleşme
Kültür endüstrisi
Kitle kültürü
Thedor Adorno
Issue Date: 2016
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Akdemir, A. (2016). "Globalization and Adorno's industrialization of culture". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 26, 181-186.
Abstract: With the arrival of the last quarter of the twentieth century, the rapid and pervasive changes that occurred in almost all aspects of life including but not limited to art, philosophy, architecture, and literature removed the international borders. The world gradually became homogenized. This new epoch emerged under the name of globalization in the contexts such as new world order and postmodernity. With globalization, subjects eating the same food, drinking the same beverages, listening to the same music, and watching the same things also began to think and feel the same way. The liveliness created by different cultures was replaced with the mass culture, mixing everything together and making them homogenized and universalized. What makes all of these possible is the "Culture Industry". Believing that the Marxist critical social theory was no longer adequate, Adorno developed a new critical social theory against this new order based on the Frankfurt School of critical theory and predicated upon a critique of mass culture. In his theory, he used the concept of culture industry. He chosed the term "culture industry” instead of “mass culture” and saw culture as a product systematically produced and disseminated by the culture industry, instead of something that was born out of the mass itself.
Yirminci yüzyılın son çeyreğiyle birlikte sanattan felsefeye, mimariden edebiyata hemen hemen yaşamın her alanında kendini hissettiren hızlı deyişim uluslararası sınırları ortadan kaldırdı. Dünya giderek homojenleşti. Bu yeni durum küreselleşme adı altında, yenidünya düzeni, postmodernite gibi söylemlerle ortaya çıktı. Küreselleşme süreci ile birlikte aynı şeyleri yiyen, aynı şeyleri içen, aynı şeyleri dinleyen, aynı şeyleri seyreden özneler aynı şeyleri düşünmeye, aynı şeyleri hissetmeye başladılar. Farklı kültürlerin oluşturduğu renklilik yerini kitle kültürüne bıraktı. Her şeyi birbirine karıştırıp homojenleştirerek evrenselleştirdi. Bütün bunları olanaklı kılan ise “Kültür Endüstrisi’’dir. Bu yeni durum karşısında Thedor Adorno kitle kültürü eleştirisini esas olarak Frankurt okulunun eleştirel teorisi üzerinden Marksist eleştirel toplum teorisinin tıkandığını düşünerek yeni bir eleştirel toplum teorisi kurmaya çalışmıştır. Bu teoride o kültür endüstrisi kavramını kullanmıştır. Kitle kültürünün yerine kültür endüstrisi kavramının alınması kültürü kitlenin kendi içinden çıkan bir şey değil, kültür endüstrisinin sistematik olarak üretip yayınlaşmasına bağlamıştır.
URI: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/271713
http://hdl.handle.net/11452/13175
ISSN: 2645-8950
Appears in Collections:2016 Sayı 26

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
2016_26_15.pdf171.56 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons