The decay of aura and the media integrator (About the transition from consciousness as a medium of ideas to consciousness as a medium of communication)

Abstract

This study is an attempt to conceptualize the media decay of the aura around things, the sublation of the imagination and stunted development of the modes of thinking typical of the Enlightenment - a more or less global process since the mid-20th century. As a side effect, it could offer an insight into our critical reaction against and among the media, a reaction based on hierarchical dispositions vis-a-vis the truth, on the privileged treatment of the means, on the identification of truth with illusion which is renounced in traditional society and moral instruction, etc. The purpose of this study is to outline certain aspects of the integration into a media-globalized world - an integration evolving beyond, past and against all deliberate holistic projects, and whose objective is all-round openness or universal networking within a possible, to some extent imaginary, reality. This reality has been recently called virtual.

Bu çalışma, şeylerin çevresindeki auranın medya çöküşünü, imgelemin bitişini ve 20. Yüzyılın ortalarından beri daha az veya çok globalleşen bir süreç olan Aydınlanma' nın gelişimi engellenmiş tipik düşünme tarzlarını kavramsallaştırma girişimidir. Bu bir yan etki olarak bizim hakikatle karşılaştırılan hiyerarşik yapılara, aracın ayrıcalıklı muamelesine ve geleneksel toplumda ve ahlaki eğitimde vazgeçilen yanılsamayla hakikatin tanımlanmasına dayanan eleştirel tepkimize yönelik bir kavrayış sunabilir. Bu çalışmanın amacı, globalleşen medya dünyasına doğru gerçekleşen bütün kasti holistik tasanların ötesinde, uzağında ve aleyhinde evrimleşen ve nesnelliği çok yönlü bir tarafsızlık ya da imkan dahilinde bir evrensel şebekeleşme olan entegrasyonun, hayali bir tür gerçekliğin ana hatlarını çizmektir. Bu gerçekliğe ise sanal gerçeklik denilmektedir.