Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/20018
Full metadata record
DC FieldValueLanguage
dc.contributor.authorİlgazi, Abdullah-
dc.date.accessioned2021-05-05T11:26:03Z-
dc.date.available2021-05-05T11:26:03Z-
dc.date.issued2002-
dc.identifier.citationİlgazi, A. (2002). ''Müdâfaa-i hukuk cemiyeti tokat şubesi''. Atatürkçü Bakış, 1(1), 33-43.tr_TR
dc.identifier.issn1303-6807-
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11452/20018-
dc.description.abstractTokat, Anadolu coğrafyasında eski çağlardan günümüze önemli yerleşim merkezlerinden biridir 1 . Birinci Dünya Savaşı sonunda Sivas vilayetine bağlı bir sancak konumunda olan Tokat’ın 2 , merkez kazası dışında Niksar, Zile ve Erbaa olmak üzere üç kazası bulunmaktadır. Aynı dönemde, kasaba ve köylerle birlikte sancak merkezinin nüfusu, yaklaşık olarak 90.000 Müslüman ve 15.000 gayrimüslim olmak üzere 100.000’i aşmaktadır 3 . Osmanlı Devleti, 29 Ekim 1914’te girdiği Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkarak 30 Ekim 1918 tarihinde Mondros Ateşkes Antlaşması’nı 4 imzalamıştır 5 . İtilaf Devletleri, bu anlaşmanın 7.maddesine 6 dayanarak Osmanlı Devleti’nin Asya’daki topraklarını aralarında yaptıkları gizli antlaşmalar doğrultusunda paylaşmaya başlamışlardır. Tokat ve civarı, Mondros Ateşkes Antlaşması sonrasında işgal görmemiştir. Fakat, İngilizlerin 9 Mart 1919’da 200 kişilik bir müfreze ile Samsun’u, 30 Martta ise Merzifon’u işgal etmelerinden sonra yöreye Samsun yoluyla birkaç müfreze gönderilmiştir 8 . Bu müfrezelerin daha çok gözlem yapmakla yetindikleri ve bölgenin asayişinden sorumlu olan Üçüncü Kolordu birlikleriyle çatışmaya girmekten kaçındıkları anlaşılmaktadır. İtilaf Devletleri’nin kısa süre içinde Türk topraklarını paylaşmaya başlamaları, Türklerin anavatanları Anadolu’da bağımsız bir devlet olarak yaşamalarına da izin verilmeyeceği şüphelerinin doğmasına neden olmuştur. Bu durum karşısında Osmanlı Hükümetleri’nin yapabildikleri tek şey, İtilaf Devletleri ile herhangi bir çatışmaya girmeden uyum içinde görünmektir9 .İşte bu nedenle Türk halkı ve özellikle Türk aydınları, yaşadıkları toprakların ellerinden alınarak başkalarına verilmek istendiğini görmeye başlayarak bazı önlemler almaya başlamışlardır. Artık bir araya gelmek, belirli bir görüş etrafında örgütlenmek akla en uygun çaredir. Düzenli bir askeri kuvvetin henüz kurulmadığı işgallerin başladığı ilk günlerde, çeşitli isimler altında bazı cemiyetlerin kurulmuş olması bu ihtiyacın doğal bir sonucudur.tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherUludağ Üniversitesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.rightsAtıf 4.0 Uluslararasıtr_TR
dc.rights.urihttp://creativecommons.org/licenses/by/4.0/*
dc.subjectMüdâfaa-i hukuk cemiyetitr_TR
dc.subjectTokat şubesitr_TR
dc.subjectAnadolu coğrafyasıtr_TR
dc.subjectEski çağlartr_TR
dc.subjectİşgaltr_TR
dc.subjectOsmanlı Devletitr_TR
dc.titleMüdâfaa-i hukuk cemiyeti Tokat şubesitr_TR
dc.typeArticleen_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergitr_TR
dc.identifier.startpage33tr_TR
dc.identifier.endpage43tr_TR
dc.identifier.volume1tr_TR
dc.identifier.issue1tr_TR
dc.relation.journalAtatürkçü Bakıştr_TR
Appears in Collections:2002 Cilt 1 Sayı 1

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
1_1_3.pdf244.9 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons