Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/20040
Tüm üstveri kaydı
Dublin Core AlanıDeğerDil
dc.date.accessioned2021-05-06T07:25:37Z-
dc.date.available2021-05-06T07:25:37Z-
dc.date.issued2002-
dc.identifier.citationŞimşek, S. (2002). ''Türk demokrasisi küresel yelpazenin neresinde?''. Atatürkçü Bakış, 1(2), 25-42.tr_TR
dc.identifier.issn1303-6807-
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11452/20040-
dc.description.abstractYirminci yüzyılın son çeyreğinde, dünyada ve Türkiye’de, demokrasi ile ilgili pek çok yeni kavramsal / düşünsel açılımlar ve aynı zamanda somut gelişmeler oldu. Bunların başında, Huntington’ın “Üçüncü Dalga” adını verdiği, demokrasinin daha önce görülmedik bir hızda tüm dünyaya yayılması gelmektedir. Yetmişli ve seksenli yıllarda, önce Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi Avrupa’nın askerî rejimlerle yönetilen ülkelerine; ardından da Uzak Doğu, Afrika, Latin Amerika ve eski Sosyalist Blok ülkelerine demokrasi dalgası hızla yayıldı. İkinci olarak, Hegel’den esinlenerek Fukuyama’nın ileri sürdüğü, liberal demokrasinin, başta sosyalizm olmak üzere tüm rakiplerine karşı kesin ve nihaî bir zafer kazandığı şeklindeki tez geniş kabul görmüş ve demokrasinin geleceği konusunda aşırı bir iyimserliğe yol açmıştır. Ken Jowitt gibi bazı düşünürler ise, tam tersine, “yeni bir ideolojinin -büyük ulusları peşinden sürükleme gücü, Katolikliğin, liberal demokrasinin, faşizmin ya da Leninizmin gücüne benzer bir ideoloji- doğuşunu öngörmektedir.”1 Üçüncüsü, Avrupa Parlamentosu, ABD Kongresi, Birleşmiş Milletler, UNESCO gibi birçok kuruluş; hemen hemen her yıl düzenli olarak dünyanın çeşitli bölgeleri ve ülkeleri hakkında, demokrasi, insan hakları, terör ve şiddet gibi konularda raporlar hazırlayarak, hem stratejik öngörülerde bulunmaya çalışmakta; hem de bu yolla, bir tür “hakem” ve “referans grubu” rolü oynamaktadırlar. Dördüncüsü, demokrasiyle ilgili söylemler ve tartışmalar; siyasetçiler, akademisyenler, aydınlar ve gazeteciler gibi seçkin grupların ve dar çevrelerin dışına taşarak tüm toplumsal kesimlere yayılan yükselen bir değer haline geldi. Bu şekilde popüler bilince ve söyleme yerleşen demokrasi, adeta kutsallaştırılarak her derde deva olarak görülmeye başlandı.tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherUludağ Üniversitesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.rightsAtıf 4.0 Uluslararasıtr_TR
dc.rights.urihttp://creativecommons.org/licenses/by/4.0/*
dc.subjectTürk demokrasisitr_TR
dc.subjectDemokrasi dalgasıtr_TR
dc.subject20. yüzyıltr_TR
dc.titleTürk demokrasisi küresel yelpazenin neresinde?tr_TR
dc.typeArticleen_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergitr_TR
dc.contributor.departmentUludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Sosyal Bilimler.tr_TR
dc.identifier.startpage25tr_TR
dc.identifier.endpage42tr_TR
dc.identifier.volume1tr_TR
dc.identifier.issue2tr_TR
dc.relation.journalAtatürkçü Bakıştr_TR
dc.contributor.buuauthorŞimşek, Sefa-
Koleksiyonlarda Görünür:2002 Cilt 1 Sayı 2

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
1_2_3.pdf212.67 kBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons