Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/20050
Full metadata record
DC FieldValueLanguage
dc.contributor.authorRenda, Günsel-
dc.date.accessioned2021-05-06T08:03:07Z-
dc.date.available2021-05-06T08:03:07Z-
dc.date.issued2002-
dc.identifier.citationRenda, G. (2002). ''Cumhuriyet sürecinde Türk sanatı''. Atatürkçü Bakış, 1(2), 141-153.tr_TR
dc.identifier.issn1303-6807-
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11452/20050-
dc.descriptionUludağ Üniversitesi Rektörlüğünün düzenlediği “Cumhuriyet ve Atatürk Haftası” etkinlikleri dahilinde gerçekleştirilen konferanslar dizisi çerçevesinde 08.11.2002 tarihinde yapılan konuşmadır.tr_TR
dc.description.abstractÇağdaşlaşmayı hedefleyen yeni Türkiye Cumhuriyeti Devleti, çok kapsamlı bir kültür devrimi gerçekleştirmiştir. Atatürk, çağdaş bir Türkiye'- nin yaratılması için hızla uygulanacak bir kültür politikasının gerektiğini daha ilk yıllarda söylemiştir. Cumhuriyet ideolojisinin biçimlendirdiği kültür devrimi, ivedilikle topluma mal edilecek ve çağdaşlaşmanın göstergesi olacaktır. Bilime dayalı batı uygarlığını örnek alan bu çağdaşlaşma, Osmanlı'nın son dönemlerinde gözlemlenen batılılaşma ya da yenileşmeden farklıdır. İmparatorluk döneminde gerçekleştirilen seçmeci batılılaşma, daha çok saray çevresi ve elit zümreyle sınırlı kalmıştır. Cumhuriyet döneminde sürdürülen kültür politikaları ise, öncelikle halkın eğitilmesini öngörüyor; çağdaşlaşmanın gereği gerçekleştirilecek devrimlerin yayılmasını bu eğitim seferberliğine bağlıyordu. Devletin hedeflediği kültür devriminde, güzel sanatlar önemli bir yer alıyordu. Kültür ve sanatta çağdaşlaşmanın iki önemli yolu vardı. Birisi, ülkenin tarihiyle bağlantılı kültür mirasını araştırmak ve sergileyerek halka mal etmek; ötekisi ise, batının çağdaş sanat kuramları ve yöntemlerini izleyen, ama kökünü geleneklere dayanan bir Türk sanatı var etmek.. Nitekim Cumhuriyetin ilk on yılında izlenen kültür politikası sonucunda devlet, sanatın her dalında yönlendirici, özendirici ve koruyucu rolünü korudu. Atatürk, daha Cumhuriyetin ilk yıllarında, yurdun çeşitli yörelerinde yaptığı konuşmalarda; bir ulusun gelişmesinde sanatın önemli yeri olduğunu vurgulamıştır. 1923'te Adana esnafıyla konuşurken; "Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş olur. Yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfıda güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir" demiştir. Aynı yıl Bursa'da Şark Sinemasında, halka hitap ederken söyledikleri şunlardır.tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherUludağ Üniversitesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.rightsAtıf 4.0 Uluslararasıtr_TR
dc.rights.urihttp://creativecommons.org/licenses/by/4.0/*
dc.subjectCumhuriyettr_TR
dc.subjectTürk sanatıtr_TR
dc.subjectKültür devrimitr_TR
dc.titleCumhuriyet sürecinde Türk sanatıtr_TR
dc.typeArticleen_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergitr_TR
dc.identifier.startpage141tr_TR
dc.identifier.endpage153tr_TR
dc.identifier.volume1tr_TR
dc.identifier.issue2tr_TR
dc.relation.journalAtatürkçü Bakıştr_TR
Appears in Collections:2002 Cilt 1 Sayı 2

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
1_2_11.pdf176.02 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons