Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/27351
Title: Hiperlipidemi tedavisinin uzun dönem takipte koroner lezyonlar üzerine etkilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi
Other Titles: A retrospective examination : The effects of hyperlipidemia treatment on coronary lesions on long term follow-up
Authors: Serdar, Osman Akın
Yiğit, Muhammed
Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı.
Keywords: İskemik kalp hastalığı
Statin
Koroner lezyon
Anjiyografi
Stenoz
Lipid profili
Ischemic heart disease
Statin
Koronary lesions
Angiography
Stenosis
Lipid profile
Issue Date: 2021
Publisher: Bursa Uludağ Üniversitesi
Citation: Yiğit, M. (2021). Hiperlipidemi tedavisinin uzun dönem takipte koroner lezyonlar üzerine etkilerinin retrospektif olarak değerlendirilmesi. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Hiperlipidemi tedavisinin koroner arter hastalığında veya kardiyovasküler hastalıklar için yüksek riskli hastalarda kardiyovasküler olayları ve mortaliteyi azalttığı iyi bilinmektedir. Düşük dansiteli lipoprotein (LDL) kolesterolü düşürmesinin yanında, statinlerin endotel fonksiyonunu geliştirmesi, inflamasyonu ve trombüs oluşumunu azaltması gibi pleiotropik etkileri de bulunmaktadır. Statinlerin vasküler sistem üzerinde olumlu etkileri bulunmaktadır, ancak çok az sayıda çalışmada bu etki perkütan koroner müdahale uygulanan hastalarda değerlendirilmiştir. Bu çalışmada iskemik kalp hastalığı için en az iki defa koroner anjiyografi uygulanan hastalarda koroner lezyonların varlığını ve şiddetini değerlendirmek, statin tedavisi ile koroner arter darlıklarının değişimleri incelemek amaçlanmıştır. Çalışmamız Ocak 2010-Mart 2020 tarihleri arasında iskemik kalp hastalığı nedeniyle koroner anjiyografi yapılan, en az bir yıl sonra tekrar kontrol anjiyografisi yapılan 125 hasta ile gerçekleştirildi. İki koroner anjiyografi arasındaki eritrosit sedimentasyon hızı (ESH), C-reaktif protein (CRP), monosit/HDL oranı, yaş, VKİ, lipid profili, tam kan sayımı, biyokimya parametreleri, komorbid hastalık varlığı, statin tedavisi veya diğer medikal tedavi kullanımları kaydedildi. Koroner anjiyografi raporları değerlendirilerek, sol anterior inen arter (LAD), sağ koroner arter (RCA), sirkümfleks arter (CX), diagonal dal, obtus marjinalis (OM), sol ana koroner arterde (LMCA) izlenen patolojiler ve vasküler darlık derecesi analizlere dahil edildi. Hastaların ortalama yaşı 65,8 ± 9,8 yıl ve iki koroner anjiyografi arasındaki ortalama süre 3,4 ± 1,2 yıldı. Hastaların %51,2'sinde (n=64) koroner anjiyografide izlenen patolojiler artış gösterirken, hastaların %48,8'inde (n=61) artış gözlenmedi. Son anjiyografi sırasındaki LDL-kolesterol (p<0,001) ve total kolesterol seviyesi (p=0,025) koroner arter patolojisi artanlarda artmayanlardan anlamlı derecede daha yüksekti. İlk koroner anjiyografi arasında patoloji izlenen koroner arterler sırasıyla LAD (%47,2), RCA (%32,8), CX (%22,4), diyagonal dal (%16,8), OM (%12) ve III LMCA’ydı (%1,6). Son koroner anjiyografide ise sırasıyla LAD (%57,6), RCA (%44,8), CX (%34,4), diyagonal dal (%23,2), OM (%17,6), LMCA’ydı (%4), İlk koroner anjiyografide LAD'de %62,1 ± 27,7, RCA'da %56,0 ± 27,4, CX'de %60,8 ± 24,9, diyagonal dalda %60,4 ± 23,9 darlık izlendi. Son koroner anjiyografide ise LAD'de %70,1 ± 26,7, RCA'da %62,5 ± 27,5, CX'de %66,7 ± 23,4, diyagonal dalda %63,2 ± 22,4, OM'de %72,5 ± 20,2, LMCA’da %58,0 ± 25,8 darlık izlendi. Hastaların son anjiyografisinde LAD, RCA ve CX'de görülen darlık yüzdesi ilk anjiyografiye göre anlamlı derecede daha yüksekti (sırasıyla p=0,019, p=0,019, p=0,044). Hastaların son anjiyografi sırasında LDL-kolesterol ve HDL-kolesterol düzeyleri ilk anjiyografide gözlenen düzeylerden daha yüksekti (sırasıyla p=0,037, p<0,011). Son anjiyografide CRP düzeyi daha yüksekti (p=0,011). Hem ilk anjiyografide hem de son anjiyografide gözlenen koroner arter darlığının derecesi lipid profili parametreleri ile korelasyon gösterdi. Son koroner anjiyografide LAD, RCA, CX veya diyagonal dalda patolojisi olan hastalarda total kolesterol düzeyi daha yüksekti. Statin tedavisi kullanan ve kullanmayan hastalarda hem ilk hem de son koroner anjiyografide gözlenen koroner arterlerde görülen patoloji sıklığında anlamlı farklılık yoktu. İskemik kalp hastalığı nedeniyle koroner anjiyografi yapılan hastalarda statin kullanımına rağmen koroner damarlarda izlenen lezyonlar ve lezyon şiddeti LDL-kolesterol seviyesindeki artışa paralel olarak artabilir. Bulgularımız koroner lezyonlardaki artışın lipid profili ve inflamasyonla ilişkili olabileceğine işaret etmekteydi.
Hyperlipidemia treatment is very well known to reduce cardiovascular events and mortality in patients with coronary artery disease or at high risk of cardiovascular disease. Besides lowering low-density lipoprotein (LDL)-cholesterol, statins have pleiotropic effects such as improved endothelial function, reduced inflammation, and reduced thrombus formation. Statins have favourable effects on the vascular system. However, few data are available regarding the effect of these drugs on patients undergoing percutaneous coronary intervention. In this study, it was aimed to examine presence and severity of coronary lesions in patients who underwent coronary angiography at least twice for ischemic heart disease, and to evaluate the changes in coronary artery stenosis with statin therapy. Our study was carried out with 125 patients who underwent coronary angiography for ischemic heart disease between January 2010 and March 2020 and had a control angiography at least 1 year follow up. Age, BMI, lipid profile, complete blood count, biochemical results, inflammatory markers such as erythrocyte sedimentation rate (ESR), C-reactive protein(CRP), monocyte/HDL ratio between two coronary angiography, comorbid diseases, statin treatments and medical treatments used other than statin were recorded. Coronary angiography reports were examined. The pathologies in main coronary arteries observed in left anterior descending artery (LAD), right coronary artery (RCA), circumflex artery (CX), diagonal branch, obtus marginalis (OM), left main coronary artery (LMCA) and the percentage of vascular stenosis were recorded. The mean age of the patients was 65,8 ± 9,8 years and the mean time between two coronary angiographies was 3,4 ± 1,2 years. While the pathologies observed in coronary angiography increased in 51,2% of the patients (n = 64), no increase was observed in 48,8% (n = 61). LDL-cholesterol (p <0,001) and total cholesterol level (p = 0,025) during the last angiography V were significantly higher in those who had increased coronary artery pathology than those who did not. Coronary arteries with pathology during the first coronary angiography were LAD (47,2%), RCA (32,8%), CX (22,4%), diagonal branch (16,8%), OM (12%), and LMCA (1,6%), respectively. Coronary arteries with pathology in the last coronary angiography were LAD (57,6%), RCA (44,8%), CX (34,4%), diagonal branch (23,2%), OM (17,6%), LMCA (%4), respectively. In the first coronary angiography, 62,1 ± 27,7% stenosis in LAD, 56,0 ± 27,4% in RCA, 60,8 ± 24,9% in CX, 60,4 ± 23,9% in diagonal branch.was observed. In the last coronary examinations, 70,1 ± 26,7% stenosis in LAD, 62,5 ± 27,5% in RCA, 66,7 ± 23,4% in CX, 63,2 ± 22,4% in diagonal branch, 72% in OM 72,5 ± 20,2, 58,0 ± 25,8% in LMCA was observed. The percentage of stenosis observed in LAD, RCA and CX in the last angiography of the patients was significantly higher than the first angiography (p=0,019, p=0,019, p=0,044, respectively). The LDL-cholesterol and HDL-cholesterol levels of the patients during the last angiography were significantly higher than LDL-cholesterol level observed in the first angiography (p=0,037, p<0,011, respectively). CRP level was observed higher during the last angiography (p=0,011). The degree of coronary artery stenosis observed in both the first angiography and the last angiography correlated with the lipid profile parameters. Total cholesterol level was higher in patients with LAD, RCA, CX or diagonal branch pathology in the last coronary angiography.There was no significant difference in the frequency of pathology observed in the main coronary arteries observed in both first and last coronary angiography in patients using and not using statin therapy. In patients who underwent coronary angiography for ischemic heart disease, the lesions and lesion severity in the coronary vessels may increase in parallel with the increase in LDL-cholesterol level despite the use of statin. Our findings suggested that the increase in coronary lesions may be related to lipid profile and inflammation.
URI: http://hdl.handle.net/11452/27351
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
Muhammed _Yiğit.pdf1.33 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons