Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11452/27892
Title: | Çocukluk çağında üveit tanısı alan olguların retrospektif değerlendirilmesi |
Other Titles: | Retrospective evaluation of patients diagnosed with childhood uveit |
Authors: | Gültekin, Sara Şebnem Kılıç Tığrak, Saadet Nilay Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. |
Keywords: | Üveit Behçet Artrit Uveitis Behcet Arthritis |
Issue Date: | 2021 |
Publisher: | Bursa Uludağ Üniversitesi |
Citation: | Tığrak, S. N. (2021). Çocukluk çağında üveit tanısı alan olguların retrospektif değerlendirilmesi. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. |
Abstract: | Bu tez çalışmasında, on yıllık süre içinde (2010-2020) çocuk immünoloji-romatoloji kliniğimizde takip edilen enfeksiyon ilişkisiz üveit tanısı almış hastalarda altta yatan primer tanının belirlenmesi ve tedavi yanıtının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışmaya 18 yaş altı enfeksiyon ilişkisiz üveit tanısı ile takip edilen 93 hasta dahil edildi. Hastalara ait veriler geriye dönük olarak tarandı. Biyomikroskopik muayenelerine göre hastaların son durumları remisyon, inaktif ve aktif dönem olarak sınıflandı. Hastaların klinik özellikleri, laboratuvar bulguları, aile öyküsü, hastalık süresince kullandığı ilaçlar incelendi. Hastaların 45’i (%48,4) erkek, 48’i (%51,6) kızdı. Çocukluk çağı üveit tanı yaşı 10 yaş olarak saptandı. Üveit ile takipli hastaların 51’i (%54,8) idiyopatik üveit, 31'ü (%33,4) juvenil idiyopatik artrit, 11’i (%11,3) Behçet hastalığı tanısı aldı. Hasta grubundaki en sık sistemik hastalık juvenil idiyopatik artrit idi. Hastaların 36’sında (%38,7) ön, 20’sinde (%21,50) orta, 11’inde (%11,8) arka ve 26’sında (%28) panüveit mevcuttu. İmmünsupresif tedaviye yanıtsızlık ve görme kaybı riski yüksek olan olgularda Anti-TNFα ajanlar verildi. Anti-TNFα ajanlar arasında daha çok infliksimab ve adalimumab tedavisi verildiği saptandı. Başvuru anında en sık saptanan oküler komplikasyon posterior sineşi (%16,1), izlemde gelişen en sık oküler komplikasyon ise glokomdu (%41,9). JİA tanılı hastalarda oküler komplikasyon diğer hastalardan anlamlı derecede yüksekti. Çalışmamızın sonucunda komplikasyon gelişme riskini lenfosit seviyesinde gözlenecek olan bir birimlik artışın %1, MPV düzeyinde gözlenecek olan bir birimlik artışın ise %25 azalttığı görüldü. Erken tanı ve tedavinin amacı göz içi inflamasyonu en aza indirmek ve görme kaybına neden olan komplikasyonlardan kaçınmaktır. Bu nedenle romatolojik tutulumu olan hastaların oftalmolojik muayenelerinin düzenli aralıklarla yapılmasının sağlanması ve altta yatan patolojinin saptanması önemlidir. In this thesis study, it was aimed to determine the underlying primary diagnosis and evaluating the treatment response in non-infection-related uveitis patients who were followed up in our clinic for a period of ten years (2010-2020). 93 patients under 18 years of age who were followed up with the diagnosis of non-infection-related uveitis were included in the study. The data of the patients were scanned retrospectively. According to the biomicroscopic examinations, the patients' states were classified as remission, inactive and active period. The clinical characteristics, laboratory findings, family histories of the patients, and the drugs used during the disease were examined. 45 (48.4%) of the patients were male and 48 (51.6%) were female. The age at diagnosis of childhood uveitis was found to be 10 years. Of the patients followed up with uveitis, 51 (54.8%) were diagnosed as idiopathic uveitis, 31 (33.4%) as juvenile idiopathic arthritis, and 11 (11.3%) as Behçet's disease. Juvenile idiopathic arthritis was the most common systemic disease in the patient group. 36 (38.7%) of the patients were anterior, 20 (21.50%) of the patients were intermediate, 11 (11.8%) were posterior and 26 (28%) were panuveitis. Anti-TNFα agents were administered to patients with a high risk of vision loss and unresponsiveness to immunosuppressive therapy. Among the anti-TNFα agents, infliximab and adalimumab were the most used treatment options. The most common ocular complication at admission was posterior synechiae (16.1%), while the most common ocular complication developed during follow-up was glaucoma (41.9%). Ocular complications were significantly higher in patients with JIA than in other patients. As a result of our study, the risk of complication development decreases by %1 with one-unit increase in lymphocyte level and by %25 with one-unit increase in MPV level. v Early diagnosis and treatment aim to minimize intraocular inflammation and avoid complications that cause vision loss. For this reason, it is important to ensure that ophthalmological examinations are performed at regular intervals in patients with rheumatologic involvement and to diagnose the underlying pathology |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/27892 |
Appears in Collections: | Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
Saadet Nilay _Tığrak.pdf | 1.48 MB | Adobe PDF | View/Open |
This item is licensed under a Creative Commons License