Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11452/28292
Title: | Üst üriner sistem minimal invaziv taş cerrahisinde, taşsızlığı öngermede yeni skorlama sistemi oluşturulması |
Other Titles: | New scoring system for predicting stone free status after minimally invasive stone surgery of the upper urinary system |
Authors: | Coşkun, Burhan Mert, Ahmet Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Üroloji Anabilim Dalı. |
Keywords: | Litotripsi Lazer Tomografi Üriner sistem taşı Taşsızlık Taş volümü Lithotripsy Laser Tomography Urinary system stone Stone-free |
Issue Date: | 2020 |
Publisher: | Bursa Uludağ Üniversitesi |
Citation: | Mert, A. (2020). Üst üriner sistem minimal invaziv taş cerrahisinde, taşsızlığı öngermede yeni skorlama sistemi oluşturulması. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. |
Abstract: | Giriş: Böbrek ve üreter taşları için üreterorenoskopik yaklaşım, son yıllarda artan sıklıkta, taş cerrahisinde kullanılmaktadır. Böbrek taşı hastalığında üreterorenoskopik yaklaşımla taşsızlığı öngörmede tanımlanmış skorlama sistemleri mevcuttur. Üreterorenoskopik yaklaşım, peruktan nefrolitotomi, şok dalga litotripsi, açık cerrahi ve laparaskopi cerrahiden hangisinin tercih edilmesi konusunda belirsiz noktalar vardır. Bu çalışmada fleksibl üreterorenoskopik cerrahide preoperatif dönemde taşsızlık sağlanmasının öngörülmesi açısından yeni bir skorlama sistemi geliştirilmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Kliniğimizde, üriner sistem taş hastalığı tanısıyla, üreterorenoskopik yaklaşımla tedavi edilen 418 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastalar postoperatif dönem takipleri sonrasında taşsızlık sağlanan ve sağlanamayan olmak üzere iki gruba ayrıldı. Hastaların radyolojik taş volümü, renal ifnfindibuler uzunluk, alt pol taşlarında infindibulopelvik açı, multipl taş olması, renal malformasyon varlığı, taşların radyaolojik olarak sertlik derecelerine bakılrak yeni bir skorlama sistemi oluşturulup daha önce tanımlanmış skorlama sistemleri ile kıyaslama yapıldı. Bulgular: Çalışmaya dahil edilen 418 hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildiğinde gruplar arasında demografik verilerin benzer olduğu bulundu. Radyolojik taş volümü ve infindibuler uzunluk rezidü izlenen grupta daha yüksekti. Access sheath kullanımı ve DJ takılması rezidü taş izlenen grupta daha sıktı. Renal malformasyon varlığı, daha öncesinde işlem öyküsü, multipl taş varlığı, alt pol taş varlığında infindibulopelvik açı, taş tarafı, taş dansitesi, operasyon süresi, komplikasyon oranlarında istatiksel olarak farklılık tespit edilmedi. Tartışma ve Sonuç: Üst üriner sistem taş hastalığının, üreterorenoskopik lazer litotripsi tedavisi sonrasında taşsızlığı öngörmede daha önce tanımlanan skorlama sistemlerine radyolojik taş volümü de eklenirse gerçek taş yükünü gösterme ve taşsızlığı öngörmede daha iyi olacağı düşünüldü. Oluşturulan bu yeni skorlama sistemi önceki çalışmalara kıyasla daha doğru sonuçlar vermiştir. Yeni çok merkezli prospektif randomize bir çalışma sonrası skorlama sisteminin belirleyici değerinin daha da güçlenerek, preoperatif dönemde RİRC’deki olası seans sayısı konusunda hem hekime hem de hastaya bilgi verip tercih edilecek cerrahide yol gösterici olacaktır. New Scoring System for Predicting Stone Free Status after Minimally Invasive Stone Surgery of the Upper Urinary System Introduction: The ureteroscopic approach for kidney and ureteral stones has been increasingly used in stone surgery in recent years. Scoring systems were defined for predicting stone-free ureterorenoscopic approach in renal stone disease. There are uncertain points whether ureterorenoscopic approach, percutan nephrolithotomy, shock wave litotripsy, open surgery and laparascopic surgery should be preferred. In this study, we aimed to develop a new scoring system for predicting stone-free preoperative period in flexible ureterorenoscopic surgery. Material&Methods: A total of 418 patients were included in the present study who were treated with ureterorenoscopic approach for urinary stone disease in our department. The patients were categorized into two groups as stone free and non stone free. Radiological stone volume of the patients, renal infindibular length, infindibulopevic angle of lower pole stones, presence of multiple stones were evaluated. A new scoring system was built and compared with the previously defined scoring systems. Results: When the data of 418 patients included in the study were evaluated, demographic data were similar between the groups. Renal malformation, history of previous precedure, presence of multipl stones, infindibulpelvic angle, stone side, stone density, duration of operation, complication rates were not statisically different in the presence of lowerr pole stones. However, radiological stone volume and infindibular length were higher in the residual group. Access sheath use and DJ insertion were more frequent in the group with residual stone. Discussion and Conclusion: The missing part of the earlier scoring systems for predicting stone-free after ureteroscopic laser lithotripsy treatment of upper urinary stone disease was that they did not estimate the actual stone burden without calculating radiological stone volume. This new scoring system has produced more accurate results than previous studies. If this scoring system has produced more accurate results than previous studies. The determinative value of the scoring system after a new multicenter prospective randomized study will become stronger and will inform both physicians and patients about the possible number of sessions in RIRC in the preoperative period and will guide the surgery to be preferred. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/28292 |
Appears in Collections: | Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
Ahmet_Mert.pdf | 1.22 MB | Adobe PDF | View/Open |
This item is licensed under a Creative Commons License