Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/28387
Title: Kronik lenfositer lösemi hastalarının retrospektif olarak değerlendirilmesi
Other Titles: Retrospective evaluation of patients with chronic lymphocytary leukemia
Authors: Ali, Rıdvan
Mehtiyev, Mirmehdi
Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.
Keywords: Kronik lenfositik lösemi
Genel sağ kalım
Tedavi
Chronic lymphocytic leukemia
Overall survival
Treatment
Issue Date: 2022
Publisher: Bursa Uludağ Üniversitesi
Citation: Mehtiyev, M. (2022). Kronik lenfositer lösemi hastalarının retrospektif olarak değerlendirilmesi. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Giriş-amaç: Kronik lenfositik lösemi (KLL), batı ülkelerinde en sık görülen lösemi çeşididir. Yaşlılık dönemi hastalığı olup ve oldukça değişken bir klinik seyir göstermektedir. Çoğu hasta tanı anında asemptomatiktir. Hastalığın ilerlemesi ile olgular palpabl lenfadenomegali ve splenomegali ile prezente olurlar. Yeni hedefe yönelik ajanların kullanıma girmesiyle KLL hastalarının genel sağ kalımında ciddi artış izlenmektedir. Çalışmamızda hastanemizde takip ve tedavi edilmiş KLL tanılı hastalarının klinik özelliklerini, prognostik faktörlerini, kemik iliği morfolojisini, genetik incelemesini, tedaviye yanıtlarını saptayarak ulusal ve uluslararası literatüre katkıda bulunmayı ve günlük pratiğimizde düzeltilebilecek alanlarımızı saptamayı hedefledik. Gereç-yöntem: Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezinde 1 Ocak 2010 – 1 Ocak 2020 tarihleri arasında Bursa Uludağ Üniversitesi hastanesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Hematoloji Bilim Dalı poliklinik ve kliniğinde kayıtlı KLL tanısı ile takip ve tedavi edilen 217 hastanın hastane bilgi sisteminde olan dosyalarından elde edilen verilerin retrospektif değerlendirilmesi ile yapıldı. Hastaların demografik, etiyolojik özellikler, risk faktörleri, başvuru ve labaratuvar bulguları (hemogram, ldh, beta-2 mikroglobulin), teşhis ve tedavi özellikleri değerlendirildi. Hastaların farklı kemoterapi median genel sağkalım (OS) ve progresyonsuz sağkalım (PFS) değerleri hesaplandı. Bulgular: Çalışmaya alınan 217 hastanın %55,8’i erkek (n:121) erkek, %44,2’si (n:62) kadın olup, tanı anı medyan yaş 62 dir. Çalışmaya katılan hastaların tanı anı klinik durumu incelendiğinde 167 hastada başvuru anında klinik semptomu yoktu, hastaları % 9,2’inde (n:20) yaygın lenfadenomegali, %1,4’de (n:3) ateş, % 2,3’de (n:5) bakteriyel enfeksiyon, %1,8’inde (n:4) otoimmün hemolitik anemi (OIHA) ve %7,8’inde (n:17) halsizlik tespit edildi. Olgular Rai evrelemesistemine göre incelendiğinde, 217 hastanın %7,4’ü (n:16) evre 0, %75,6’sı (n:164) evre 1, %10,1’i (n:22) evre 2, %3,2’si vi (n:7) evre 3, %3,7’si (n:8) evre 4 olarak saptanmıştır. Binet evreleme sistemine göre incelendiğinde de, 217 hastanın %83,9’u (n:182) evre A, %10,1’i (n:22) evre B, %6’sı (n:13) evre C olarak saptanmıştır. Çalışmaya alınan hastaların tanı anı medyan laboratuvar değerleri incelendiğinde Hg değeri 13,10 g/dl, lökosit 26100 mm3, trombosit 197700 mm3, lenfosit 20400 mm3, Ldh değeri 193 U/L, sedimantasyon 10,5 mm/h, beta-2 mikroglobulin 2,6 mg/L olarak belirlenmiştir. Genetik incelemeye bakıldığında hastaların %4,6’da (n:10) p53 pozitif, %57,1’de (n:124) p53 negatif olduğu saptanmıştır. Hastaların başlangıçtaki 13q delesyonuna bakıldığında %7,4’de (n:16) 13q delesyonu pozitif, %28,1’de (n:61) 13q delesyonu negatif olarak gözlenmiştir. Başlangıçtaki 11q delesyonuna bakıldığında hastaların %10,6’da (n:23) 11q delesyonu negatif olarak saptanmıştır. Hiçbir hastada 11q delesyon pozitifliği saptanmamıştır. Sonuç: KLL hastalarının uzun süreli takip ve tedavi incelemelerinde elde edilen bilgiler ışığında KLL hastalarının başlangıçta Rai ve Binet evreleri, prognostik faktörler, floresan in situ hibridizasyon (FISH) ile yapılan genetik analizler ve klinik durumları göz önüne alınmalı, tedavi gerekliliği açısından değerlendirilmeli ve hastaya en uygun tedavi belirlenmelidir. Çalışmamız Güney Marmara Bölgesi özellikleri ile hastaneye başvuru, genel sağ kalım, tedavi başlama endikasyonları, tedavi ile ilişkili sağ kalım değerleri açısından ulusal ve uluslarası literatüre katkı sağlayabilme özenliğinde olduğu kanaatini oluşturmaktadır.
Introduction: Chronic lymphocytic leukemia (CLL) is the most common leukemia in western countries. It occurs in elderly patients and has a highly variable clinical course. Most patients are asymptomatic at diagnosis. Some cases are characterized by palpable lymphadenopathies and/or splenomegaly requiring further investigation. Different prognostic markers are used. With the introduction of new targeted agents, the overall survival of patients with CLL has increased significantly. With this study, we aimed to shed light on physicians who conduct research in this direction and encounter patients in our country by determining the clinical features, prognostic factors, bone marrow morphology, genetic analysis, and response to treatment of patients diagnosed with CLL who were followed up and treated in our hospital. Material-method: A retrospective evaluation of the data obtained from the patient files in the hospital information system of 217 patients with a diagnosis of Uludağ University adult Hematology BD CLL between January 1, 2010 and January 1, 2020 at Uludağ University Health Application and Research Center was performed. Demographic, etiological features, risk factors, admission and laboratory findings (hemogram, ldh, beta-2 microglobulin), diagnosis and treatment characteristics of the patients were evaluated. Different chemotherapy median overall survival (OS) and progression free survival (PFS) values of the patients were calculated. Results: 55.8% (n:121) of the 217 patients included in the study were male, 44.2% (n:62) were female. The median age was 62. 167 of all patients were asymptomatic, 9.2% (n:20) of the patients had lymphadenopathy, 1.4% (n:3) had fever, 2.3% (n:5) had bacterial infections, viii 1.8% (n:4) had autoimmune hemolytic anemia (AIHA) and 7.8% (n:17) had weakness. Rai staging of the patients were assessed: 7.4% (n:16) were stage 0, 75.6% (n:164) were stage 1, 10.1% (n:22) were stage 2, 3.2% (n:7) were stage 3, 3.7% (n:8) were stage 4. Binet staging of the patients were assessed: 83.9% (n:182) were stage A, 10.1% (n:22) were stage B, 6% (n:13) were stage C. When the median laboratory findings of the patients were assessed: hemoglobin level was detected 13.1 gr/dl, leucocyte level was detected 26100/mm3, thrombocyte level was detected 197700/mm3, lymphocyte level was detected 20400/mm3, Ldh level was detected 193 U/L, erythrocyte sedimentation rate was detected10.5 mm/s, beta-2 microglobulin was detected 2.6 mg/L. The genetic analyses of the patients were assesed: 4.6% (n:10) were p53 positive, 57.1% (n:124) were p53 negative. 13q deletion features of the patients were assessed: 7.4% (n:16) had 13q deletion, 28.1% (n:61) had no 13q deletion. 11q deletion features of the patients were assessed: 194 patients (%89.4) were not investigated of 11q deletion, 23 patients (%10.6) had no 11q deletion. Conclusion: In the light of the information obtained in the long-term follow-up and treatment examinations of CLL patients, Rai and Binet stages, prognostic factors, genetic analyzes with FISH and clinical conditions should be considered and evaluated in terms of treatment necessity, and the choice of either targeted or conventional chemotherapy should be directed towards the patient. Appropriate chemoimmunotherapies should be started on time for our patients who can handle remission-targeted therapy.
URI: http://hdl.handle.net/11452/28387
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
Mirmehdi_Mehtiyev.pdf962.27 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons