Yerli Kara ve Doğu Anadolu Kırmızısı ırkı sığırlarda calpastatin, leptin ve büyüme hormonu reseptörü gen frekanslarının belirlenmesi

Abstract

Bu çalışma, Yerli Kara (YK) ve Doğu Anadolu Kırmızısı (DAK) ırkı sığırlarda Calpastatin (CAST), Leptin (LEP) ve Büyüme Hormonu Reseptörü (GHR) gen polimorfizmlerinin frekanslarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmada yaş ve cinsiyet ayrımı yapılmaksızın 50 baş YK, 50 baş DAK ırkı sığır kullanılmıştır. Alınan kan örneklerinden PCR-RFLP yöntemi ile genotiplendirme işlemi gerçekleştirilmiştir. CAST geni S20T polimorfizmi açısından CC, GC ve GG genotiplerine ilişkin frekanslar sırasıyla YK'larda %56, %40 ve %4; DAK'da ise sırasıyla %26, %40 ve %34 olarak belirlenmiştir. GHR geni S555G polimorfizmi açısından hem YK'da (%56) hem de DAK'da (%38) en yüksek frekansın AG genotipi olduğu tespit edilmiştir. LEP geni A80V polimorfizmi açısından ise incelenen tüm ırklarda sadece TT genotipi görülmüştür. Sonuç olarak, incelenen YK ve DAK ırkı sığırların hedeflenen CAST ve GHR polimorfizmleri açısından varyasyon gösteriği; ancak LEP-A80V polimorfizmi açısından ise monomorfik olduğu tespit edilmiştir. Et verim ve kalitesine etkili olduğu düşünülen CAST ve GHR genlerindeki polimorfik yapının, YK ve DAK ırkı sığırlarda fenotipi ne düzeyde etkilediğine ilişkin gerçekleştirilecek çalışmaların gerekliliği açıktır. Mevcut çalışmanın yerli gen kaynaklarının korunması açısından literatüre katkı sağlayacağı düşünülürken; söz konusu çalışmalara da temel oluşturacağı öngörülmektedir.

This study was performed to determine the frequencies of Calpastatin (CAST), Leptin (LEP), and Growth hormone receptor (GHR) gene polymorphisms in Native Black (NB), and Eastern Anatolian Red (EAR) cattle. In the study, 50 heads of NB and 50 heads of EAR cattle were used, regardless of age and gender. Genotyping was done from the blood samples by PCR-RFLP method. In terms of CAST gene S20T polymorphism, the frequencies of CC, GC, and GG genotypes were determined at 56%, 40%, and 4% in NBs, 26%, 40%, and 34% in EARs, respectively. It was detected that the highest frequency in both NB (56%) and EAR (38%) was the AG genotype for GHR gene S555G polymorphism. In terms of LEP gene A80V polymorphism, only TT genotype was observed in all investigated breeds. As a result, a variation was identified for targeted CAST and GHR polymorphisms in the studied NB and EAR cattle; however, the flocks were found to be monomorphic in terms of LEP-A80V polymorphism. It is clear that further studies, which will determine the effects of the polymorphic structure in the CAST and GHR genes, are thought to be effective on meat yield and quality, on the phenotype in NB, and EAR cattle are necessary. While it is thought that the current study will contribute to the literature in terms of the protection of local gene resources, it will form the basis of these studies are predicted.