Otolog hematopoetik kök hücre nakli yapılan multipl myelom olgularında revize myelom komorbidite indeksinin retrospektif analizi

Abstract

Yeni tanı multipl myelom (MM) olguları çoğunlukla yaşlı ve heterojen bir hasta grubu olup, bu olgulara hastalıkla ilişkili olan veya olmayan komorbiditeler eşlik etmektedir. Geçtiğimiz on yılda, medyan sağkalımı 8-10 yıla kadar iyileştiren nakil ve nakil dışı yeni ajanların kullanıma girmesiyle MM tedavisinde büyük ilerlemeler kaydedilmiştir. Tedaviye bağlı ilaç toksisitesinin önlenmesi, genel ve progresyonsuz sağkalımın belirlenmesi ve tedaviden fayda görecek hasta grubunun daha iyi belirlenebilmesi amacıyla MM hastalarında böbrek yetmezliği risk faktörleri, solunum fonksiyonları ve performans durumunu içeren basit ve geçerli bir komorbidite indeksi olan Myelom Komorbidite İndeksi (MKİ) geliştirilmiş olup yakın zamanlarda bu skor yaş, kırılganlık ve sitogenetik özellikler eklenerek revize edilmiştir (R-MKİ). R-MKİ, genel ve progresyonsuz sağkalımın öngörülmesine ve fit (R-MKİ puanı ≤ 3), orta fit (R-MKİ puanları 4-6) ve kırılgan (R-MKİ puanı> 6) hastaların belirlenmesine olanak sağlamaktadır. R-MKİ aynı zamanda kolay uygulanabilir ve isabetli bir skorlama sistemi olmasıyla da öne çıkmaktadır. Önceki çalışmalarda çoğunlukla yaşlı popülasyonda R-MKİ değerlendirilmiş olup, bu çalışmada otolog hematopoetik kök hücre nakli olan görece genç hastalarda R-MKİ’nin prognozu öngörmedeki başarısını araştırmayı amaçlamaktayız. Çalışmamıza Ocak 2010 – Aralık 2021 tarihleri arasında Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Hematoloji Bilim Dalı’nda takipli 18 yaşından büyük MM nedenli otolog hematopoetik kök hücre nakli (OHKHN) olan 95 hasta dahil edilmiş olup hasta verileri retrospektif olarak incelenmiştir. R-MKİ skorlamasına göre hastalar fit ve orta-fit olarak iki gruba ayrılarak R-MKİ’nin genel ve progresyonsuz sağkalımı öngörmedeki başarısı incelenmiş olup, çalışmamızda daha düşük bir R-MKİ skorunun önemli ölçüde uzamış bir genel sağkalım ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Fit olarak sınıflanan hastaların ortalama genel sağ kalım süresi 109,73 ay iken, orta fit grubundaki hastalarda ise bu süre 75,31 ay olarak saptanmıştır. Progresyonsuz sağkalım açısından her iki grupta da anlamlı bir fark gözlenmemiştir. Çalışmamız OHKHN yapılan görece daha az kırılgan hastanın bulunduğu hasta populasyonunda bile R-MKİ’nin genel sağkalımı öngörebildiğini göstermiştir. Çalışmamızda kırılgan hastanın bulunmaması ve çalışmamızın retrospektif olması kısıtlayıcı yönlerindendir. R-MKİ’nin MM’da prognozu öngördüğünü bildiren az sayıda çalışma mevcuttur, çalışmamız bu yönden literatüre katkıda bulunmakta olup, daha büyük ölçekli prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.

Newly diagnosed multiple myeloma (MM) cases are mostly an elderly and heterogeneous patient group, and these cases are accompanied by disease-related or unrelated comorbidities. With the introduction of new agents in both transplant-eligible and non-eligible patients over the past ten years that increase median survival by up to 8–10 years, significant progress has been achieved in the treatment of MM. Myeloma Comorbidity Index (MCI) is a simple and valid comorbidity index including the risk factors renal impairment, moderate to severe lung disease, and performance status in MM patients, in order to prevent treatment-related drug toxicity, predict overall and disease-free survival, and better determine the patient group that will benefit from treatment. Only recently, the score was revised (R-MCI) by adding the factors age, frailty, and cytogenetic aberrations. The R-MCI allows the definition offit (R-MCI score ≤ 3), intermediate-fit (R-MCI scores 4–6), and frail (R-MCI score > 6) patients showing strong clinical relevance for OS and PFS. R-MKI also stands out as an easily applicable and accurate scoring system. In previous studies, R-MCI was mostly evaluated in the elderly population. In this study, we aimed to investigate the success of R-MCI in predicting prognosis in relatively young patients with autologous hematopoietic stem cell transplantation. Our study included 95 patients older than 18 years of age who undewent autologous hematopoietic stem cell transplantation (ASCT) due to MM, followed in Bursa Uludag University Faculty of Medicine Hospital Hematology Department between January 2010 and December 2021, and patients data were analyzed retrospectively. Patients were split into two groups as fit and intermediate-fit, according to R-MCI scoring, and the accuracy of R-MCI in predicting overall and disease-free survival was examined. While the mean overall survival time of patients classified as fit was 109.73 months, this period was found to be 75.31 months in patients in the intermediate-fit group. In terms of disease-free survival, no significant difference was observed in either group. Our study showed that R-MCI could predict disease-free survival even in the patient population with relatively less frail patients undergoing ASCT. The lack of frail patients in our study is one of the limitations. There are few studies reporting that R-MCI predicts prognosis in MM, our study contributes to the literature in this respect, and larger-scale prospective studies are needed.