Kardiyak yüksek risk grubunda paraoksonaz aktivitesi ile karotis ve femoral arter intima-media kalınlığı ilişkisi

Abstract

Amaç: Bu çalışmanın amacı yüksek ve düşük riskli hasta populasyonlannda karotis ve femoral arter intima-media kalınlıklannın ve düşük dansiteli lipoprotein kolesterol oksidasyonunu azaltarak ateroskleroz oluşumunu yavaşlattığı belirtilen paraoksonaz enzim aktivitesinin değerlendirilmesi ve karotis ve femoral arter intima-media kalınlıklannın birbirine üstün olup olmadığının belirlenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 2003-2004 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tip Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı polikliniğine koroner arter hastalığından birincil korunma için başvuran, yüksek ve düşük riskli hastalar alındı. Hastalar SCORE (Systematic Coronary Risk Evaluation) risk değerlendirme sistemine göre yüksek ve düşük riskli olarak sınıflandırıldılar. Tüm hastalara karotis ve femoral arter intima-media kalınlığım jncelemesi yapıldı. Paraoksonaz enzim düzeyleri çalışıldı. Bulgular: Koroner arter hastalığı için yüksek riskli grupta ana karotis, internal karotis ve femoral arter intima-media kalınlıklarının anlamlı olarak daha fazla olduğu saptandı. (p[000,1). Gruplar arasında PON1 ve arilesteraz aktiviteleri açısından anlamlı farklılık saptanmadı. Hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, yaş artış ve erkek cinsiyet ile karotis ve femoral arter intima-media kalınlık artışlarının korele olduğu saptandı. Paraoksonaz aktivitesi ile klinik risk faktörleri arasında herhangi bir korelasyon saptanmadı. Sonuç: Sonuç olarak karotis ve femoral arter jntirna medja kalınlık artışlarının yüksek riskli populasyonda ateroskleroz varlığını gösterebildiği ortaya konmuş oldu. Ayrıca yüksek riskli hastalarda femoral arter intima- media kalınlık artışının aterogenez hakkında karotis arter intima-media kalınlık artışı kadar doğru bilgi verebildiği gösterildi.

Objectives: The aim of this study is to evaluate the paraoxonase enzyme activity in coronary artery disease which is known to have a role in slowing progression of atherosclerosis by reducing LDL oxidation. Carotid and femoral artery intima-media thickness in high risked and low risked patient populations and demonstrate the superiority of carotid or femoral artery intima-media thicknesses by comparing two methods. Materials and methods: High risked and low risked patients admitted to our clinic in years 2003-2004 for primary prevention for coronary artery disease were enrolled in the study. The patient population were classified according to SCORE (Systematic Coronary Risk Evaluation) risk evaluating system into two groups named high risked and low risked. Carotid and femoral artery intima media thickness were measured in all patients and also paraoxonase activities were detected. Results: Carotid and femoral artery intima-media thicknesses were significantly greater in high risked patients than low risked group (p<0,001 ). There were no significant differences between two groups according to paraoxonase and ary!esterase activity. There were significant correlation between increased carotid and femoral intima-media thicknesses and hypertension, diabetes mellitus, smoking, increased age and male sex. But there were no correlation between paraoxonase activity and clinical risk factors. Conclusion: As a conclusion it was demonstrated that carotid and femoral artery intima-media thicknesses could predict atherogenesis in high risked population. And also it was shown that femoral artery intima-media thickness could give enough accurate information as carotid artery intima-media thickness in high risked patients about atherogenesis.