Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/33298
Title: Kronik karaciğer hastalıkları ile serum paraoksonaz aktivitesi arasındaki ilişki
Other Titles: The relationship between chronic liver diseases and serum paraoxonase activity
Authors: Memik, Faruk
Dolar, Enver
Keskin, Murat
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.
Keywords: Kronik karaciğer hastalığı
Standart karaciğer fonksiyon testleri
Serum paraoksonaz aktivitesi
Chronic liver diseases
Standard liver function tests
Serum paraoxonase activity
Issue Date: 2004
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Keskin, M. (2004). Kronik karaciğer hastalıkları ile serum paraoksonaz aktivitesi arasındaki ilişki. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Kronik karaciğer hastalıkları yavaş seyirli, progresif hastalıklardır. Bu hastalıklarda serumda ölçülen standart karaciğer fonksiyon testleri genellikle belirgin hastalık bulguları ortaya çıkıncaya kadar normal sınırlar içinde kalır. Günümüzde kullanılan standart karaciğer fonksiyon testlerinin sensitivite ve spesifiteleri yetersizdir. Bu nedenle ilave testlere ihtiyaç vardır. Son zamanlarda tanımlanan, başlıca karaciğerde sentez edilen ve karaciğeri oksidatif strese karşı koruduğu düşünülen paraoksonaz enzim aktivitesinin ölçümünün, standart karaciğer fonksiyon testlerine önemli katkılar yapabileceği düşünülmüştür. Serum ve karaciğerde bulunan paraoksonaz (PON1), paraoksonaz ve arilesteraz olmak üzere 2 enzimatik aktiviteye sahip bir ester hidrolazdır. PON1' in arilesteraz aktivitesi enzimin protein kitlesi hakkında bilgi vermektedir. Çalışmamızda kronik karaciğer hastalığı ve hastalığın şiddeti ile serum paraoksonaz ve arilesteraz aktivitesi arasındaki ilişkiyi, serum paraoksonaz ve arilesteraz aktiviteleri üzerine genetik değişkenliğin etkisini, karaciğer hasarının değerlendirilmesinde, standart karaciğer fonksiyon testleriyle birlikte veya tek başına serum paraoksonaz ve arilesteraz aktivitesinin ölçümünün tanısal değerini araştırmayı amaçladık. Çalışmaya değişik etyolojilere bağlı 50 karaciğer sirozlu hasta, 25 yeni tanı konulan, tedavi almamış kronik viral hepatitli hasta ve 25 sağlıklı gönüllü alındı. Çalışmaya alınan tüm katılımcıların standart karaciğer fonksiyon testleri ile serum bazal ve tuzla aktive edilmiş paraoksonaz ile arilesteraz enzim aktiviteleri ölçüldü. Ayrıca serum tuzla aktive edilmiş paraoksonaz aktivitesinin, serum arilesteraz aktivitesine bölünmesiyle tüm katılımcıların fenotipik özellikleri belirlendi. Kronik karaciğer hastalarında, serum bazal, paraoksonaz, tuzla aktive edilmiş paraoksonaz ve özellikle arilestsraz enzim aktiviteleri, kontrol grubuyla karşılaştırıldığında anlamlı olarak azalmış bulundu. Karaciğer sirozlu hastalar kendi aralarında Child- Pugh sınıflamasına göre ayrılıp incelendiğinde, Child B ve C gruplarında, Child A grubuna göre serum bazal paraoksonaz ve arilesteraz aktivitelerinin anlamlı olarak azalmış olduğu saptandı. Kronik karaciğer hastalığım saptamada tanısal doğruluk açısından bu üç enzim aktivitesi karşılaştırıldığında, enzimin protein kitlesini gösteren arilesteraz aktivitesi ölçümünün hastalığı saptamada ve şiddetim göstermede daha anlamlı olduğu bulundu. Standart karaciğer fonksiyon testleri ile karşılaştırıldıklarında ise kronik hepatitli hastalarda ALT ölçümünün, sirozlu hastalarda ise albumin ve arilesteraz aktivitesi ölçümünün tanısal doğruluk açısından ön plana çıktığı saptandı. Çalışmaya alınan hasta ve kontrol grubu arasında fenotip açısından fark yoktu ve böylece azalmış PON1 aktivitesi üzerine PON fenotipinin etki etmediği gösterildi. Sonuç olarak, bu bulgularla kronik karaciğer hastalığım saptamada ve hasarın derecesin göstermede serum paraoksonaz ve özellikle de arilesteraz aktivitesinin ölçümünün standart karaciğer fonksiyon testlerine anlamlı katkılarda bulunabileceği ve ileride günlük kullanıma girebileceği, ancak bunun başka çalışmalarla desteklenmesi gerektiği kanaatine varıldı.
Chronic liver diseases are slowly progressing diseases which standard liver function tests usually limited within ncirmal ranges until specific disease symptoms appear. Current standard liver function test's specificity are not adequate so additional tests are needed. Paraoxonase enzyme is mainly synthesized in and secreted from the liver. It is thought to be protect liver from oxidative stress so it can be additive to standard liver function tests. Paraoxonase (PON1), is an ester hydrolyses with two enzymatic activities such as paraoxonase and arylesterase and is present in serum and liver. Arylesterase activity of PON1 reflects protein mass of the enzyme. In the present study, we aimed to evaluate the relationship between severity of chronic liver diseases and serum paraoxonase and arylesterase activity. The effect of genetic variability effect on serum paraoxonase activity is also investigated. 50 patients with liver cirrhosis with different etiologies, 25 patients with new diagnosed and non treated chronic viral hepatitis and 25 healthy volunteers were enrolled the study. We examined all the participants with standard liver function tests and serum baseline paraoxonase, salt stimulated paraoxonase and arylesterase enzyme activities. Also phenotypic characteristics determined by salt stimulated paraoxonase activity divided by serum arylesterase activity. Serum baseline paraoxonase, salt stimulated paraoxonase and especially arylesterase enzyme activities were diminished significantly in chronic liver diseases compared to control group. When cirrhotic patients staged with modified Child- Pugh classification; patients in Child B and C have diminished serum paraoxonase and arylesterase activities compared to Child A. When this three enzyme activities compared with each other in regard to diagnostic accuracy, the arylesterase activity measurement found more sensitive in reflecting severity of disease. Serum ALT levels in patients with chronic hepatitis and serum albumin and arylesterase activity in cirrhotic patients displayed better diagnostic value than other standard liver function tests. In this study, there was no phenotypic difference between groups, so we suggest that PON phenotype does not affect the PON activity. Finally, we concluded that serum PON and especially arylesterase may be value as an additive to the standard liver function tests in establishing the disease and determining the severity. These assays can be routinely used in the future, but there are still some concerns to be elucidated in prospective trials.
URI: http://hdl.handle.net/11452/33298
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
UZM_00484.pdf
  Until 2099-12-31
1.51 MBAdobe PDFView/Open Request a copy


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons