Meme kitlelerinin benign-malign ayrımında kontrastlı renkli Doppler ultrasonografi'nin yeri

Abstract

Amaç: Meme kitlelerinin ayırıcı tanısının yapılmasında kontrast madde ile yapılan renkli Doppler ultrasonografinin değerini araştırmak. Gereç ve Yöntem :Kırkbir solid meme kitlesi (19 benign, 22 malign) intravenöz kontrast madde (Levovist®; Schering AG, Berlin) enjeksiyonu öncesi ve sonrası renkli Doppler US (RDUS) ile incelendi. Kontrast öncesi kitle içerisindeki damar sayısı, damar seyrinde düzensizlik ve şant olarak adlandırılan damarlar arası bağlantıların varlığı değerlendirildi. Tek doz bolus şeklinde 300 mg/ml kontrast maddenin enjeksiyonunu takiben hem bu parametreler hem de Doppler sinyal yoğunluğunda izlenen artış, kontrast etkisinin başlangıç, maksimum ve toplam süreleri değerlendirildi. Bulgular : Kontrast öncesi 19 benign kitlenin 14'ünde, 22 malign kitlenin 18'inde kitle içinde damar saptandı. Damar seyirleri düzgün izlenirken; şant tespit edilmedi. Kontrast sonrası karsinomlarda çok sayıda yeni damar görüldü ve damarların seyirlerinde düzensizlik izlendi. Yirmiiki malign kitlenin 12'sinde (%54) belirgin, 8'inde (%36) orta, 1'inde hafif, 1'inde ise sadece saptanabilir düzeyde Doppler renk yoğunluğunda artış izlendi. Ondokuz benign kitlenin 1'inde (%5) artış saptanmazken, mastit tanılı bir olguda belirgin, bir olguda hafif, diğer tüm olgularda ise (%84) sedece saptanabilir düzeyde artış belirlendi. Biri dışında tüm malign kitlelerde şant görülürken benign kitlelerin hiç birinde şant izlenmedi. Kontrast tutulumunun malign kitlelerde benign tümörlere göre belirgin şekilde hızlı ve daha erken maksimum seviyeye ulaştığı ve daha uzun sürdüğü görüldü. Sonuç : Kontrast madde ile yapılan renkli Doppler US incelemesi minimal invaziv ve iyi tolere edilebilen, morfolojik ve dinamik bilgiler vermesi sayesinde malign meme kitlelerinin benign kitlelerden ayrımında kullanılabilecek güvenilir bir yöntemdir.

Purpose: To investigate value of contrast- enhanced color Doppler sonography in the differential diagnosis of breast masses. Material and metods: We studied 41 solid breast masses (19 benign, 22 malign) with color Doppler US before and after intravenous injection of contrast material (Levovist®; Schering AG, Berlin). Before contrast injection we evaluated number of vessels, tortuousity of the course of the vessels and the number of connections between vessels interpreted as shunts. After administration of a single bolus of 300 mg/mL contrast material, we re­evaluated the same parameters and studied the increase in intensity of the Doppler signals at the time of beginning and maximum increase in color Doppler signals and the total time course of contrast material. Results: Vessels were detected in 14 of the 19 benign and in 18 of the 22 malign masses before contrast administration. Course of the vessels were smooth and no shunt was seen. After injection of contrast material carcinomas showed more additional vessels and a greater increase in vascular tortiousity. Of malign masses (n:22), we observed strong enhancement in 12 (%54), moderate in 8 (%36), slight in one and just detectable enhancement in one. We observed no signal enhancement in one case (%5), strong enhancement in one case diagnosed as mastitis, slight in one case and just detectable enhancement in the other (%84) of 19 benign masses. Connections between vessels were seen in all carcinomas except one but not in any of benign lesions. We observed that malign masses had rapid and shorter peak enhancement time and longer duration of enhancement than benign masses. Conclusion: Contrast-enhanced color Doppler sonography is a minimally invasive and well-tolerated technique that could be used in the differentiation of malignant from benign breast masses through the use of anatomic and dynamic features.