Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/33316
Title: Yumuşak doku leiomyosarkomu tanılı olguların in situ hibridizasyon yöntemi ile eber analizi ve klinikopatolojik özelliklerinin retrospektif değerlendirilmesi
Other Titles: Retrospective evaluation of eber analysis and clinicopathologic features of soft tissue leiomyosarcoma cases with ın situ hybridization method
Authors: Yalçınkaya, Ülviye
Bozkurt, Özlem
Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı.
Yok
Keywords: Leiomyosarkom (LMS)
Yumuşak doku
Epstein-Barr virüsü (EBV)
EBV tarafından kodlanmış küçük RNA (EBER)
İn situ hibridizasyon
Leiomyosarcoma (LMS)
Soft tissue
Epstein-Barr virus (EBV)
EBV-encoded small RNA (EBER)
In situ hybridization
Issue Date: 2023
Publisher: Bursa Uludağ Üniversitesi
Citation: Bozkurt, Ö. (2023). Yumuşak doku leiomyosarkomu tanılı olguların in situ hibridizasyon yöntemi ile eber analizi ve klinikopatolojik özelliklerinin retrospektif değerlendirilmesi. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Leiomyosarkom (LMS), özellikle erişkinlerde en sık görülen yumuşak doku sarkomlarından birisidir. Yaklaşık yarısı retroperiton veya karın içi bölgelerde olmak üzere vücudun farklı yerlerinde görülür. Primer bölgeye bağlı olarak farklı prognoz ve biyolojik özellikler gösterebilir. Bu tümörlerde birçok klinik ve patolojik prognostik faktör tanımlanmıştır. Birçok çalışmada tanımlanan prognostik faktörler arasında yaş, tümör boyutu, lokalizasyon, nekroz ve mitotik aktivite yer almaktadır. Son dönemde Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 2020 yılında ayrı bir başlık altında sınıflandırmaya aldığı Epstein-Barr virüsü (EBV) ile ilişkili düz kas tümörü antitesi ile ilgili araştırmalar yapılmaktadır. Bu tümörde tanısal bir test, EBV tarafından kodlanmış küçük RNA’nın (EBER) tümör hücre çekirdeklerini vurgulayan in situ hibridizasyon ile gösterilmesidir. Bu çalışmanın amacı, yumuşak doku LMS‘si tanısı almış olgu serimizde klinikopatolojik özelliklerin ilgili prognostik faktörlerle ilişkisini araştırmak ve in situ hibridizasyon yöntemi ile olası EBER varlığını tespit edebilmektir. Böylece, zamanında LMS tanısı almış vakaların bu yeni antiteye dahil edilebilme durumu tartışılacaktır. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı’nda 2004-2022 yılları arasında yumuşak doku LMS’si tanısı almış 54 vaka retrospektif olarak incelendi. Olguların yaşı, cinsiyeti, tümör derecesi ve boyutu, tümör lokalizasyonu, mitoz sayısı ve nekroz varlığı, cerrahi sınır pozitifliği, tedavi durumu, nüks ve uzak metastaz gelişimi ile birlikte sağkalım süreleri birbiriyle karşılaştırılarak verilerin istatistiksel analizleri değerlendirildi. Büyük tümör boyutu ve artmış tümör derecesinin sağkalıma etkisi istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Ayrıca parafin blokları elimizde mevcut olan 29 olguya in situ hibridizasyon yöntemi ile EBER analizi yapılmış olup hiçbirinde pozitiflik tespit edilmedi. Çalışmamıza dahil edilen yumuşak doku LMS’si olgularının genel özelliklerinin ve rutin prognostik faktörlerin dağılımının genelde literatürle uyumlu olmasına karşın, uzun süreli ve geniş hasta serilerini içeren ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.
Leiomyosarcoma (LMS) is one of the most common soft tissue sarcomas, especially in adults. It occurs in different parts of the body, about half in the retroperitoneum or intra-abdominal regions. Depending on the primary site, it may show different prognosis and biological characteristics. Many clinical and pathological prognostic factors have been identified in these tumors. Prognostic factors identified in many studies include age, tumor size, localization, necrosis and mitotic activity. Recently, research has been conducted on the Epstein-Barr virus (EBV)-associated smooth muscle tumor entity, which the World Health Organization (WHO) classified under a separate heading in 2020. A diagnostic test in this tumor is the demonstration of EBV-encoded small RNA (EBER) by in situ hybridization highlighting tumor cell nuclei. The aim of this study was to investigate the relationship between clinicopathological features and relevant prognostic factors in our case series diagnosed with soft tissue LMS and to detect the possible presence of EBER by in situ hybridization. Thus, the inclusion of cases with a timely diagnosis of LMS in this new entity will be discussed. We retrospectively analyzed 54 cases diagnosed as soft tissue LMS between 2004 and 2022 in the Department of Medical Pathology, Faculty of Medicine, Uludag University, Bursa. Age, gender, tumor grade and size, tumor localization, number of mitoses and presence of necrosis, surgical margin positivity, treatment status, recurrence and distant metastasis development and survival times were compared with each other and statistical analysis of the data were evaluated. The effect of large tumor size and increased tumor grade on survival was statistically significant. In addition, EBER analysis was performed by in situ hybridization method in 29 cases whose paraffin blocks were available and positivity was not detected in any of them. Although the general characteristics of the soft tissue LMS cases included in our study and the distribution of routine prognostic factors are generally consistent with the literature, further studies including long-term and large patient series are needed.
URI: http://hdl.handle.net/11452/33316
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
Özlem_Bozkurt.pdf8.95 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons