Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11452/3337
Title: | Kronik böbrek yetersizliği bulunan hastaların hemodiyaliz öncesi ve sonrası doku Doppler ekokardiyografi bulgularının karşılaştırılması |
Other Titles: | Comparison of tissue Doppler echocardiography before and after hemodialysis in patients with chronic renal failure |
Authors: | Yeşilbursa, Dilek Sağ, Saim Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Kardiyoloji Anabilim Dalı. |
Keywords: | Hemodiyaliz Ekokardiyografi Sol ventrikül sistolik ve diyastolik fonksiyonu Doku Doppler görüntüleme Hemodialysis Echocardiography Left ventricular systolic and diastolic function Tissue Doppler imaging |
Issue Date: | 2007 |
Publisher: | Uludağ Üniversitesi |
Citation: | Sağ, S. (2007). Kronik böbrek yetersizliği bulunan hastaların hemodiyaliz öncesi ve sonrası doku Doppler ekokardiyografi bulgularının karşılaştırılması. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. |
Abstract: | Amaç: Hemodiyaliz (HD) tedavisi gören son dönem böbrek yetersizliği (SDBY) olan hastaların en önemli mortalite nedeni kardiyovasküler hastalıklardır. Sol ventrikül (SV) hipertrofisi SDBY hastalarında en sık görülen kardiyovasküler değişikliktir. Hipertrofik ventrikülün sistolik fonksiyonu korunmasına rağmen, diyastolik fonksiyon çoğunlukla bozulmuştur. Konvansiyonel Doppler değerlendirmede, transmitral ve pulmoner ven (PV) akım hızları önyük bağımlıdır. Son zamanlarda diyastolik fonksiyonu değerlendirmede yeni bir teknik olan doku Doppler görüntüleme (DDG) önerilmektedir. Doku Doppler görüntülemenin önyükten etkilenip etkilenmediği tartışmalıdır. Bu çalışmanın amacı, hemodiyalizin sol ventrikül sistolik ve diyastolik fonksiyonları üzerine akut etkisini araştırmak ve önyük azalmasının DDG ve konvansiyonel Doppler ekokardiyografi parametreleri üzerine etkisini belirlemektir. Gereç ve Yöntem: Klinik olarak stabil olan 58 HD hastasının ( 30 erkek, 28 kadın; yaşları 41,6±13 yıl) bir HD seansı öncesi ve sonrası konvansiyonel ve DDG ekokardiyografi bulguları kaydedildi. Sol ventrikül boyutu, kitlesi, fraksiyonel kısalması (FS), ejeksiyon fraksiyonu (EF), sol atriyum (SA) boyutu, volümü ve inferiyor vena kava analizi için 2 boyutlu ve M-mod ekokardiyografi kullanıldı. Sol ventrikül diyastolik doluş parametrelerindeki değişimleri ölçmek için, Doppler sinyalleri mitral ve pulmoner akımdan, DDG’de mitral anülüsten elde edildi. Erken (E) ve geç (A) diyastolik transmitral akım hızları, zirve PV sistolik (S) ve diyastolik (D) akım hızları, miyokardiyal zirve sistolik (Sm), erken (Em) ve geç (Am) diyastolik dalga hızları ölçüldü. Bulgular: Elli dört (%93,1) hastada SV hipertrofisi mevcuttu. Hemodiyaliz sonrası, konvansiyonel ekokardiyografi ve DDG ile SV sistolik fonksiyon parametreleri (EF, FS, Sm) anlamlı değişiklik göstermedi (p>0,05). Hemodiyaliz sonrası, SV boyutu, kitlesi, atım hacmi, kalp debisi, SA boyutu ve volümü anlamlı olarak azaldı (p<0,0001). Hemodiyaliz sonrası transmitral E ve A dalga hızları ile E/A oranı anlamlı olarak azaldı (p<0,0001). Pulmoner ven S (p=0,001) ve D (p<0,0001) dalga hızları azalırken, S/D oranı HD sonrası anlamlı olarak arttı (p=0,028). Hem lateral, hem de septal Em (lateral p=0,006, septal p<0,0001) ve Am (p<0,0001) hızları anlamlı olarak azaldı. Lateral ve septal mitral annular miyokardiyal Em ve Am hızlarının hemodiyaliz ile benzer azalmasından dolayı, her iki miyokard bölgesinin Em/Am oranı anlamlı olarak değişmedi (p>0,05). Sonuç: Çalışmamızda, önyük azalmasının SV sistolik fonksiyonunu etkilemediği sonucuna varılmıştır. Çalışmamızın verileri, konvansiyonel ekokardiyografi ile saptanan diyastolik parametrelerin, tek bir hemodiyaliz seansından akut olarak etkilendiğini göstermektedir. Büyük bir hasta grubu ile yapılan çalışmamız, DDG tekniğinin volüm bağımlı olduğunu gösterdi. Hemodiyaliz hastalarında yapılan bu çalışmada, hem lateral, hem de septal mitral annular Em ve Am hızlarının önyükten anlamlı şekilde etkilendiği gösterildi. Ancak, Em/Am oranının hemodiyaliz ile değişmediği saptandığından, çalışmamız Em/Am oranının rölatif olarak önyükten bağımsız bir diyastolik fonksiyon parametresi olduğunu desteklemektedir. Objectives: Cardiovascular disease is the most important cause of mortality among patients with end-stage renal disease (ESRD) on maintenance hemodialysis (HD) therapy. Left ventricular (LV) hypertrophy is the most frequent cardiovascular alteration in patients with ESRD. Although systolic function of the hypertrophic ventricle is preserved, diastolic function often is impaired. Conventional Doppler interrogation of transmitral and pulmonary vein (PV) flow velocity measurements are preload dependent. Tissue Doppler imaging (TDI) recently has been proposed as a new tool for the evaluation of diastolic function. Controversy exists regarding whether TDI measurements are influenced by preload. Aim of the present study was to evaluate the acute effect of a single hemodialysis session on LV systolic and diastolic function and to determine the influenced of preload reduction on TDI and conventional Doppler echocardiographic parameters. Material and Methods: Conventional echocardiographic and TDI images were recorded before and after a single HD session in 58 clinically stable HD patients (30 men, 28 women; 41,6±13 years-old). Two-dimensional and Mmode echocardiography were used to analyze LV size, mass, ejection fraction (EF), fractional shortening (FS), left atrial (LA) size, volume and the inferior vena cava. Doppler signals were obtained from the mitral inflow, PV inflow and TDI of the mitral annulus to measure variations in LV diastolic filling parameters. Early (E) and late atrial (A) peak transmitral flow velocities, peak PV systolic (S) and diastolic (D) flow velocities, myocardial peak sistolik (Sm), peak early (Em) and late (Am) diastolic mitral annular velocities were measured. Results: Left ventricular hypertrophy was present in 54 (93,1%) patients. No significant changes in LV systolic function parameters (EF, FS, Sm) were observed after HD by conventional and TDI echocardiography (P >0,05). After HD, LV size, mass, stroke volume, cardiac output, LA size and volume were significantly decreased (P < 0,0001). Transmitral E and A velocities and E/A ratio decreased significantly after HD (P < 0,001). Pulmonary vein S (P= 0,001) and D (P < 0,0001) velocities decreased and S/D ratio increased significantly (P = 0,028) after HD. Both septal and lateral Em (lateral P = 0,006; septal P < 0,0001) and Am (P < 0,0001) velocities decreased significantly. The Em and Am myocardial velocities, at septal and lateral mitral annulus, decreased similarly during hemodialysis, so that Em/Am ratio did not change significantly (P>0,05). Conclusions: It is concluded that LV systolic function is not affected by preload reduction. Our data indicate that a single hemodialysis session is associated with acute deterioration of diastolic parameters of myocardial function, as assessed by conventional echocardiography. Our larger cohort study shows that the proposed technique of TDI is still volume dependent. In this study, myocardial Em and Am velocities, in both the septal and lateral mitral annulus, were significantly affected by preload in HD patients. However, due to unchanged Em/Am ratio, our results support the usefulness of the Em/Am ratio as a relatively load-independent index of diastolic function. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/3337 |
Appears in Collections: | Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
294391.pdf | 545.43 kB | Adobe PDF | View/Open |
This item is licensed under a Creative Commons License