Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/33738
Title: İnvaziv serviks karsinomlarında anjiogenezin prognostik faktörler üzerine etkisi
Other Titles: Effect of angiogenesis on prognostic factors in invasive cervical carcinomas
Authors: Özuysal, Sema
Saraydaroğlu, Özlem
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.
Keywords: Serviks karsinomu
Anjiogenez
Anjiogenik
Anjiostatik
Antianjiogenik tedavi
Cervix carcinoma
Angiogenesis
Angiogenic
Angiostatic
Antiangiogenic theraphy
Issue Date: 2001
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Saraydaroğlu, Ö. (2001). İnvaziv serviks karsinomlarında anjiogenezin prognostik faktörler üzerine etkisi. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Çalışmanın amacı, invaziv serviks karsinomlu olgularda anjiogenezin yaş, tümör çapı, tümör tipi, klinik evre, histolojik grade, lenf nodülü metastazı ve sürvi ile ilişkisini belirlemek ve prognoz üzerine etkisini değerlendirmektir. 1995-2000 yılları arasında servikal karsinom tanısı almış 55 hasta ça­lışma kapsamına alındı. Olguların 11'ine (%20) punch biyopsi, 6'sına (%10.9) TAH, 38'ine (%69.1) Wertheim operasyonu yapılmıştı. Her tümörde stromal invazyonun belirgin olduğu preparatlar seçilerek FVIIIRAG ile boyandı. Küçük büyütmede (x100) mikrodamarların en yoğun olduğu alan belirlendi ve bu alanda büyük büyütmede (x400) yapılan sayımla her tümörün MDD'si belir lendi. Ortalama MDD 18.5±11.5 (6-64) idi. MDD, Mann-Whitney ve Kruskal Wallis testleri ile klinikopatolojik parametrelerle karşılaştırıldı. Anjıogenez ve sürvi arasındaki farkı değerlendirmek için Kaplan-Meier metodu kullanıldı. MDD artışı ile lenf nodülü metastazı arasında anlamlı farklılık saptandı. MDD ile yaş, tümör çapı, tümör tipi, klinik evre, histolojik grade arasında fark­lılık saptanmadı. Düşük, orta ve yüksek MDD'ne sahip gruplar arasında sürvi açısından farklılık gözlenmedi. Sonuç olarak, servikal karsinomlarda artmış anjiogenezin, lenf nodülü metastazı ile ilişkili olduğu ve metastatık potansiyeli belirlemede faydalı bir prognostik parametre olabileceği kanısına varıldı.
The aim of the study is to determine the association between angiogenesis and the parameters including age, dimensions and type of the tumor, clinical stage, lymph node metastasis and survey in cases with invasive cervix carcinoma, and to evaluate its effect on prognosis. 55 patients who had been diagnosed as cervical carcinoma between years 1995-2000 were recruited for the study. Punch biopsies were performed in 11 (20%) of the cases, TAH was performed in 6(10.9%) of the cases and Wertheim operation was performed in 38(69.1%) of the patients. For each tumor, the slides showing significant stromal invasion were chosen and stained with FVIIIRAG. Fields including high microvessel density were determined at low power view (x100) and microvessel density of each tumor was determined by counting the microvessels at high power view (x400) The value of mean microvessel density was 18.5±11.5 (6-64). MVD was compared with clinicopathologic parameters by using Mann-Whitney and Kruskal Wallis tests. Kaplan-Meier method was used to determine the discrepancy between angiogenesis and the survey. There was a significant difference between the of MVD and lymph node metastasis. Our data also showed no difference between MVD and the parameters including age, dimensions and type of the tumor, clinical stage and histologic grade. No significant difference was established between the groups with low, moderate and high MVD. In conclusion, we agree that in cervical carcinomas, increased angiogenesis is associated with lymph node metastasis and it can be a beneficial prognostic parameter in predicting metastatic potential of cervical carcinoma.
URI: http://hdl.handle.net/11452/33738
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
UZM_00544.pdf
  Until 2099-12-31
1.34 MBAdobe PDFView/Open Request a copy


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons