Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/34715
Title: Meme başı akıntılı (MBA) olgularda MR incelemenin rolü: Bulguların galaktografi ve histopatolojik sonuçlarala karşılaştırılması
Other Titles: The role of MRI examination in cases of nipple discharge (MBA): Comparison of findings with galactography and histopathological results
Authors: Topal, Uğur
Aydemir, Müge Işık
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.
Keywords: Meme başı akıntısı
Galaktografi
MR
Nipple discharge
Galactography
Issue Date: 2003
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Aydemir, M. I. (2003). Meme başı akıntılı (MBA) olgularda MR incelemenin rolü: Bulguların galaktografi ve histopatolojik sonuçlarala karşılaştırılması. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Amaç: MBA'lı olgularda MR incelemenin lezyon saptama ve karakterizasyonundaki rolünün araştırılması Gereç ve yöntem: MBA'lı 30 olguya (ortalama yaş:45.1) dinamik kontrastlı meme MR incelemesi yapıldı. Olguların fizik muayene bulguları ve akıntının özellikleri değerlendirildi. Otuz yaşın altındaki 3 olgu dışında tüm olgulara mammografi, 13 olguya ultrasonografi, 26 olguya galaktografi (GG) işlemi yapıldı. Olguların mammogramları BI-RADS sınıflamasına göre değerlendirildi. Galaktografi sonuçları üç grupta değerlendirildi. Normal olanlar ilk grupta, duktal ektazi, duktal sistemle devamlılık gösteren kistler (FKD) benign, intradural dolma defekti, duktusta kesilme, duvar düzensizliği saptanan galaktogramlar malign olarak değerlendirildi. MR incelemede lezyonlar fokal, kitle ve kitle olmadan boyanma şeklinde üç grupta değerlendirildi. Kitle lezyonları aldıkları skorlara göre multifaktöryel klasifikasyon sistemi kullanılarak gruplandırıldı. Grup 1,2 ve 3'de yer alan olgular benign, grup 4 ve 5'deki olgular malign olarak değerlendirildi. Duktal boyanmalar kitle olmadan boyanan lezyonlar grubunda değerlendirildi, kümeleşmiş veya kümeleşmemiş, 2 dakikadan önce veya sonra boyanma olarak 2 grupta incelendi. Kümeleşmiş ve 2 dakikadan önce boyanma malinite bulgusu olarak kabul edildi. 19 olguda histopatolojik sonuca ulaşıldı. 11 olgu klinik ve radyolojik olarak takip edildi (8-12 ay, ortalama: 10 ay). Bulgular: Histopatolojik inceleme sonrasında 17 olguda benign, 2 olguda malign sonuçlar elde edildi. MR sonuçları 15 olguda (%79), GG sonuçları 6 olguda (%23) histopatolojik tanı ile uyumlu olarak değerlendirildi. MR inceleme sonrasında kitle lezyonlarının 9'u (%75) benign (Grup 1-3), 3'ü (%25) malign (Grup 4,5) olarak değerlendirildi. Kitle olmadan boyanmaların 2'si bölgesel, 10'u duktal boyanmaydı. Duktal boyanmaların 7'si benign, 3'ü malign olarak değerlendirildi. MR inceleme, 9 papillomdan 7'sinin tanısında başarılı oldu. MR inceleme ile malign olarak değerlendirilen 2 olgu duktal karsinoma in situ (DKIS) ve intraduktal papillamatosis tanısı aldı. Galaktografi sonrasında olguların 7'si normal, 7'si benign, 12'si malign olarak değerlendirildi. Papillom tanısı alan lezyonlar GG'de 4'ü dolma defekti, 1 'in duktal kesilme şeklinde görüldü. Birinde ise her iki bulguya birden rastlandı. DKİS tanısı alan olguların her ikisinde de dolma defekti saptandı. Kanlı akıntısı olan 19 olgudan 2'si karsinom tanısı aldı. Çalışmamız sonucunda MBA olan olguları değerlendirmede; kanlı akıntının, galaktografinin, MR incelemenin duyarlılığı %100, özgüllüğü sırasıyla %41, %31, %76'dir. Sonuç: MBA'lı olgularda MR inceleme diğer tanı yöntemlerine göre, özellikle malign nedenlerin saptanmasında güvenilir bir yöntemidir. Galaktografi, özgüllüğü düşük bir yöntem olmasına karşın lezyon saptamada ve cerraha yol göstericiliği açısından tercih edilen bir inceleme yöntemidir. MBA'lı olguların değerlendirilmesinde mammografi ve US'nin rolü sınırlıdır.
Purpose: To investigate the role of MRI in determination and characterization of the lesions causing nipple discharge. Material and Methods: Dynamic breast MR examination with contrast material was performed in 30 patients with nipple discharge (mean age.45.1 ). Physical examination findings and the characteristics of nipple discharge were evaluated. Mammography (MM) was performed to all the patients except 3 that were under 30 years old. Ultrasonography (US) was performed in 13 patients and galactography (GG) in 26 patients. All the MM were reported according to Bl-RADS criteria. GG results were evaluated in 3 groups. The normal findings were included in the first group. Ductal ectasia, fibrocyctic changes were cathegorized as benign findings. lntraductal filling defect, ductal cut off and ductal irregularity were considered in the malignant group. The lesions on MRI were classified into three groups: Focal enhancement, mass and enhancement without mass. Masses were grouped according to multifactoriel classification system (Group 1,2,3 benign; Group 4,5 malign). Ductal enhancements were classified into non-mass like enhancements and they are grouped as clustered-nonclustered and enhancement duration below-over 2 minutes. Clustered and enhancement time under 2 minutes are considered to be malignant. Histopathologic verifications obtained in 19 patients. Eleven patients had clinical and radiological follow up for 8-12 monts (mean 10 monts). Results: After histopathological examinations 17 patients had benign, 2 had malign results. MRI results in 15 patients and GG results in 6 patients were correlated histopathologically. According to MRI results, 9 masses found to be benign and 3 were malign. Two of the non-mass like enhancements were regional and 10 were ductal. Seven of the ductal enhancement were accepted as benign and 3 were malign. MRI was successful in 7 of the 9 papillomas. Two cases that were considered to be malignant in MR were diagnosed as DCIS histopathologically. On GG, 7 patients were considered to be normal, 7 benign and 12 malign. Filling defectwas ident ified in both of the patients that had the diagnosis of DCIS. Two of the 19 patients with bloody nipple discharge were diagnosed as malign. The sensitivity of bloody nipple discharge, GG, MR are % 100, the specificity of all parameters are %41,%31,%76 respectively. Conclusion: Compared with other imaging modalities, MRI is a reliable method in the evaluation of the patients with nipple discharge especially with high suspicion of malignancy. Although it has low specificity, GG is a preferable method for the detection of the lesions and for the guidance in the surgery. Mammography and US have limited roles in evaluation of the patients with nipple discharge.
URI: http://hdl.handle.net/11452/34715
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
UZM_00605.pdf
  Until 2099-12-31
1.23 MBAdobe PDFView/Open Request a copy


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons