Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/6800
Title: Omurilik yaralanmalı hastalarda karotis intima - media kalınlığı ve nabız dalga analizi ile ateroskleroz varlığı ve yaygınlığının değerlendirilmesi
Other Titles: Assessment of the presence and extent of atherosclerosis by carotid intima-media thickness and pulse wave analysis in patients with spinal cord injury
Authors: Sivrioğlu, Konçuy
Biçer, Mehmet Ali
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.
Keywords: Omurilik yaralanması
Ateroskleroz
Nabız dalga analizi
Karotis doppler ultrasonografi
Spinal cord injury
Atherosclerosis
Pulse wave analysis
Carotid doppler ultrasonography
Issue Date: 2013
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Biçer, M. A. (2013). Omurilik yaralanmalı hastalarda karotis intima - media kalınlığı ve nabız dalga analizi ile ateroskleroz varlığı ve yaygınlığının değerlendirilmesi. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Bu kontrollü çalışmada omurilik yaralanması (OY) olan hastalarda ateroskleroz ile ilişkili risk etmenleri yanında karotis intima-media kalınlığı ölçümü ve nabız dalga analizi ile ateroskleroz varlığının ve yaygınlığının değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Travmatik OY nedeniyle yatarak rehabilite edilen ve sonrasında poliklinikte izlenen 30 erkek olgu ile yaşa göre eşleştirilmiş 30 sağlıklı erkek kontrol çalışmaya alındı.Tüm gönüllülerin demografik ve klinik özellikleri kaydedildi ve serum açlık kan şekeri, üre, kreatinin, AST, ALT, trigliserid, total kolesterol, HDL ve LDL düzeyleri ölçüldü. Ayrıca nabız dalga analizi (NDA) ile arteryel sertlik ölçümü ve karotis arter Doppler US incelemesi ile karotis intima media kalınlığı (KİMK) ölçümleri yapıldı.Çalışmaya alınan gönüllülerin yaş ortalaması 42,2 ± 12,0 olup, OY grubunda yaralanma sonrası geçen ortalama süre 1035,0 ± 189,1 gündü. OY (n=30) ile kontrol (n=30) grubu arasında yaş, boy, ağırlık, vücut kitle indeksi, abdominal çevre ölçümü, sigara kullanımı, sistolik ve diyatolik kan basıncı, arteryel sertlik ya da karotis arter intima-media kalınlıkları açısından anlamlı fark saptanmadı. OY grubunun ortalama serum HDL düzeyi sağlıklı kontrol grubu ortalamasına göre anlamlı derecede düşük (p=0,001), trigliserit düzeyi ise anlamlı derecede yüksek bulundu (p=0,015). Diğer laboratuar sonuçları açısından iki grup arasında anlamlı fark saptanmadı.Sonuç olarak, bu çalışmada OY olgularında kontroller ile karşılaştırıldığında olumsuz lipid profiline dair bulgular saptamakla birlikte NDA ve KİMK ile değerlendirilen ateroskleroz bulguları açısından gruplar arasında bir fark saptamadık. OY olan bireylerde saptadığımız olumsuz lipid profilinin daha uzun bir dönemde aterosklerotik değişikliklere yansıyabileceği ve araştırılmaya değer olduğu kanısındayız.
The aim of this study was to investigate the presence and extent of atherosclerosis in patients with spinal cord injury by using carotid intima-media thickness and pulse wave analysis. Thirty men who have undergone inpatient rehabilitation program following traumatic spinal cord injury (SCI) and 30 age-matched healthy controls were included in the study.Demographic and clinical characteristics were noted and serum glucose, urea, creatinine, AST, ALT, triglyceride, total cholesterol, HDL and LDL measurements were measured in all subjects. Additionally, arterial stiffness was measured by pulse wave analysis (PWA) and bilateral carotid intima-media thickness (CIMT) was measured by Doppler ultrasonography.Mean age of the study population was 42.2 ± 12.0 years and mean duration following injury in the SCI group was 1035.0 ± 189.1 days. There was no significant difference between SCI (n=30) and control (n=30) groups in terms of age, height, BMI, abdominal circumference, smoking status, systolic and diastolic blood pressure, arterial stiffness or CIMT measurements. Mean serum HDL level was significantly lower (p=0.001) and triglyceride level was significantly higher (p=0.015) in the SCI group compared to controls. No significant difference was noted between the two groups in terms of other laboratory parameters.In conclusion, we have noted undesirable findings in the lipid profile of SCI patients compared to controls; however, we did not observe any significant difference between these groups in terms of atherosclerosis assessed by PWA and CIMT. We believe that negative consequences of this unfavorable lipid profile in the SCI population may contribute to ivatherosclerotic changes in a longer time period and therefore deserves further investigation.
URI: http://hdl.handle.net/11452/6800
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
324429.pdf376.34 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons