Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/9005
Title: Huzurevinde yaşayan yaşlıların agresyon ve depresyon düzeylerinin araştırılması
Other Titles: Investigation of the aggression and depression levels of the elderly living in the nursing home
Authors: Taneli, Suna
Ergene, Emel
Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü/Psikiyatri Anabilim Dalı.
Keywords: Depresyon
Huzur evleri
Saldırganlık
Yaşlılar
Depression
Nursing homes
Aggressiveness
Aged
Issue Date: 1989
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Ergene, E. (1989). Huzurevinde yaşayan yaşlıların agresyon ve depresyon düzeylerinin araştırılması. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Uludağ Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Abstract: Günümüzde, geçmişe oranla ortalama ömür süresi uzamış ve daha fazla kişi ileri yaşlara gelme olanağı bulmuştur. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaşlıların sayısı artmıştır. 1985 yılı nüfus sayımlarına göre 60 ve 60 yaşın üzerinde 3 milyon 256 bin kişi bulunmaktadır. Bunun genel nüfusa oranı ise 6.43'tür. Ülkemizde son zamanlarda endüstrileşmeyle beraber, geleneksel toplum yapısının birimi olan geniş ailede önemli yeri olan yaşlı kişiler, aile yapısındaki değişimle çekirdek aile yapısı içinde yeni değer sistemleriyle eski önemini ve saygınlığını yitirmekte, huzurevlerinde yaşamak isteyenlerin sayısı da artmaktadır. Araştırmamızda huzurevinde yaşıyan yaşlıların agressif tepkileri ve depresyonun görülme yaygınlığı araştırılmak istenmiştir. Bu amaçla, örneklem grubu Başbakanlık SHÇEK Bursa Huzurevinde yaşıyan yaşlılardan oluşmuştur. Örneklemi oluşturan yaşlılar 60-89 yaşları arasındadır ve 75-79 yaşları arasındaki yaş grubunda yığılma görülmektedir. Grubun ortalama yaşı ise 73.5'tir. Yaşlıların huzurevinde kalış süreleri 2 ay ve 2 aydan az ile 4 yıl ve 4 yıldan fazla olmak üzere değişmektedir. Örneklem grubunu oluşturan erkek yaşlıların meslek dağılımına bakıldığında en fazla sayıyı serbest meslek grubundaki yaşlılar oluşturmaktadır. Sırasıyla bunu çiftçi, işçi ve memur olarak belirlenen meslek grupları izlemektedir. Kadınlarda ise yığılma ev kadınlarındadır. Diğer mesIek gruplarında olan kadınların sayısı çok azdır. Grubu oluşturan yaşlıların büyük çoğunluğu alt sosyo-ekonomik ve kültürel yapıya sahiptir. Araştırmanın amacına uygun olarak, yaşlılardaki agressif tepkileri belirlemek amacıyla Rosenzweig P-F testinin yetişkin formu, depresyonu belirlemek için de Zung Self-rating depression scale uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, örneklem grubunu oluşturan yaşlılar da agressif tepki olarak, "Extraagression" (Dışa yönelik agresyon) yönünde (X = 10.765) ve "Ego Defense" (Ego savunucu agresyon) türünde (X = 14. 345) agressif tepkilerin fazla olduğu saptanmıştır. Cinsiyetlerine göre yapılan karşılaştırmada, kadın yaşlıların erkeklere göre daha fazla "Intraaggression" (içe yönelik agresyon) yönünde tepki gösterdiği ve araştırmamızda P<0.05 düzeyinde bir anlamlı lik olduğu görülmüştür. Ayrıca "Obstacle Dominance" (Engel hakim agresyon) türünde de P<0.05 düzeyinde anlamlılık bulunmuş ve kadın yaşlılar da erkek yaşlılara göre bu türde agressif tepkilerin dalla fazla olduğu belirlenmiştir. N Agresyon açısından, "Extraaggression" (Dışa yönelik agresyon) ve "Imaggression" (Engeli önemsiz çözülebilir gösteren agresyon) agressif tepkiler ile; agresyonun türü açısından "Ego Defense" (Ego savunucu agresyon) ve "Need Persistence" (Engeli çözümleyici agresyon) agressif tepkiler açısından, tüm bu tepkilerde (P>.05) cinsiyetler arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Örneklemi oluşturan grupta % 45.45 oranında değişik düzeylerde depresyon olduğu saptanmıştır. Bu oran içinde, yaşlılarda % 29.41 oranında hafif düzeyde, % 13.41 oranında belirgin düzeyde ve % 2.87 oranında ileri düzeyde olmak üzere değişik düzeylerde depresyon olduğu belirlenmiştir. Depresyonun görülme yoğunluğunda cinsiyet farkı ele alındığında P<0.01 düzeyinde anlamlı farklılığın olduğu ve kadın yaşlılardaki oranın, erkek yaşlılara göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Araştırmamızda, depresyonun görüldüğü alanların yüklülüğüne göre sıralamaya gidildiğinde en fazla yüklülüğe sahip olan değerin libido kaybı olduğu, bunu kendi gözünde değer kaybı, intihar düşüncesiyle meşgul olma, umutsuzluk, kederli kırgın neşesiz hüzünlü hal, uyku bozuklukları, tedirginlik, boşluk ve doyumsuzluğun izlediği belirlenmiştir. Literatürde araştırmalarda, kurumda yaşıyan yaşlılarda depresyonun sıklıkla görüldüğü saptanmıştır. Bu durumda kurum içinde alınacak önlemlerle agresif tepkilerin ve depresyonun sıklıklı görülmesi önlene bilir. Bu amaçla, faaliyete yönelik ya da terapötik yaklaşımlı, grupların kurulması, bilgilendirme gruplarının, etkileşim gruplarının kurulması, yaşlılara psikoterapi uygulanması, yaşlılarda çocuk, akraba ve arkadaş ilişkilerini güçlendirmeye yönelik çalışmalar yapılması yaşlıların belli oranda rahatlamalarına, içinde bulunduğu durumu anlayıp olduğu gibi kabul etmesine yardımcı olacaktır.
URI: http://hdl.handle.net/11452/9005
Appears in Collections:Sağlık Bilimleri Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
008347.pdf4.62 MBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons