Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/9821
Title: Mandibula fraktürlerinde arch-bar ile intermaksiller fiksasyon ve titanyum miniplak-vida ile osteosentez tekniklerinin karşılaştırılması
Other Titles: Comparison of arch-bar and intermaxillary fixation and titanium miniplate-screw and osteosynthesis techniques in mandible fractures
Authors: Güney, Hakan
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Anabilim Dalı.
Keywords: Kemik vidaları
Kırık fiksasyonu-iç
Mandibular kırıklar
Çene
Bone screws
Fracture fixation-internal
Mandibular fractures
Jaw
Issue Date: 1995
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Güney, H. (1995). Mandibula fraktürlerinde arch-bar ile intermaksiller fiksasyon ve titanyum miniplak-vida ile osteosentez tekniklerinin karşılaştırılması. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Günümüzde yüz travması ve mandibula fraktürlerinin önemi ve sıklığı giderek artmaktadır. Tedavide amaç en basit yoldan premorbid oklüzyonu sağlayabilmektir. Bu amaçla bugüne kadar birçok teknik uygulanmıştır. Uzun yıllardır kullanılan tekniklerden biri arch-bar ile IMF'dir. Son yıllarda getirdiği avantajlar ile miniplak-vida ile osteosentez tekniği de yaygınlaşmıştır. Bu çalışmanın amacı mandibula fraktürl erinde IMF ve miniplak-vida ile osteosentez tekniklerini fraktür özelliği, sonuçlar, komplikasyonlar ve olgu konforu gibi parametreleri gözönüne alarak karşılaştırmaktır. Bu amaçla Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstruktif Cerrahi Kliniği'nde Ocak 1992-Nisan 1995 tarihleri arasında mandibula fraktürü tanısıyla öpere edilen 37 olgu retrospektif dosya ve radyografık inceleme ile birlikte mektup veya telefon ile kontrole çağrıldıktan sonra yapılan klinik ve radyografık değerlendirme esas alınarak bu çalışmaya dahil edilmiştir. Arch-bar ile IMF yapılan olgulardan oluşan grup l'de 21 olgu ve 31 fraktür vardı. Miniplak-vida ile osteosentez yapılan olgulardan oluşan grup 2 1 6 olgu ve 25 fraktürü içeriyordu. Grup l'de 16 erkek 5 kadın olgu vardı ve yaş ortalaması 25.33 idi. Grup 2'de ise 14 erkek 2 kadın olgu vardı, yaş ortalaması 38.38 idi. Her iki grupta en sık rastlanan etyolojik faktör motorlu taşıt kazasıydı. Dentisyon durumu değerlendirildiğinde, grup 2'de olumsuzluk daha belirgin olmasına 76rağmen ki-kare testi ile istatistiksel önemi olan bir fark bulunamadı. Grup 1 ve 2'de fraktür lokalizasyonları da benzerlik gösteriyordu. En sık corpus fraktürüne rastlandı. Travma zamanı ile operasyon arası geçen süre ve hastanede yatış süresi karşılaştırıldığında yine gruplar arası belirgin bir fark bulunmadı. Açık-çok parçalı- multiple kırıklar daha çok grup 2 içinde bulunmasına rağmen komplikasyonlar açısından yapılan değerlendirmede de belirli bir fark bulunmadı. Ancak grup l'de ikincil işlem gerektiren komplikasy onlara daha sık olarak rastlandı. Grup l'de nonunion ve osteomyelit sorun oluştururken grup 2'de ekstraoral yaklaşıma bağlı 7. sinir zedelenmesi göze çarpmaktaydı. Mandibula fraktürlerinde görülen önemli sorunlardan biri de postoperatif dönemde görülen beslenme güçlüğüdür, t-testi ile yapılan değerlendirmede iki grup arasında grup 2 lehine önemli bir fark ortaya çıktı (p<0.0001). Operasyon ve postoperatif dönemde yaşanan zorluklar gözönüne alınarak yapılan değerlendirmede de yine grup 2 lehine önemli bir fark söz konusuydu (p<0.01). Sonuç olarak olgu sayısı azlığı nedeniyle bazı kriterler açısından gruplar arasında belirgin bir fark bulunamazken komplikasyonlar ve postoperatif erken dönemde yaşanan zorluklar gözönüne alındığında miniplak-vida ile osteosentez "cost- effective" bir teknik olarak gözükmektedir.
URI: http://hdl.handle.net/11452/9821
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
040373.pdf
  Until 2099-12-31
6.93 MBAdobe PDFView/Open Request a copy


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons