Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/10182
Başlık: Phenomenology: Edmund Husserl, Max Scheler
Diğer Başlıklar: Fenomenoloji: Edmund Husserl, Max Scheler
Yazarlar: Uludağ Üniversitesi/Fen Edebiyat Fakültesi/Felsefe Bölümü.
Eren, Işık
Anahtar kelimeler: Husserl
Scheler
Phenomenology
Transcendental phenomenology
Act of ideation
Geist
Fenomenoloji
Transcendental fenomenoloji
İdeleştirme aktı
Yayın Tarihi: 2008
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Eren, I. (2008). "Phenomenology: Edmund Husserl, Max Scheler". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 11, 103-120.
Özet: Many writers of the history of philosophy think that the 20th century philosophy can not be understood without Edmund Husserl; because, Husserl, with his understanding of philosophy, served a very crucial function at the turn of the century. In his period, philosophy was mainly acknowledged to be constituted of the criticism of previous philosophical systems in philosophical studies and information in the field of psychology was to be patched to philosophy as information and methods in other fields of science. There remained no field of subject and method peculiar to philosophy. In such a period, Husserl tried to show that philosophy had its own space and method and set a target for philosophy which would lose its importance more and more due to the roles envisaged against other fields of science. Husserl contributed to formation of a group known as Göttingen School of Phenomenology. In the mean time, he influenced the establishment of a group of phenomenology- with a group having included Adolf Reinach and Max Scheler- in Munich. Max Scheler, considering a human being as such as a moral and biological being, tried to establish a philosophical discipline that would analyze phenomena such as language, science, production of instruments, ethos, conscience, art, naming, feeling of right, establishment of a state, production of concepts and historicality and present how these phenomena have come out of the fundamental structure of a human being.
Birçok felsefe tarihi yazarı Husserl olmaksızın 20. Yüzyıl felsefesinin anlaşılamayacağını düşünmektedir. Çünkü Husserl, hemen yüzyılın başında felsefe anlayışıyla gerçekten de önemli bir işlevi yerine getirmiştir. Dönemi içinde felsefe çalışmalarında ağırlıklı olarak, geçmiş felsefe sistemlerinin eleştirisini yapmak, felsefe yapmanın bütünü olarak kabul edilmekteydi ve psikoloji alanındaki bilgiler diğer bilim alanlarındaki bilgi ve yöntemler gibi felsefeye yamanmaya çalışılıyordu, felsefenin kendi konu alanı ve yöntemi kalmamıştı. İşte böyle bir dönemde Husserl, felsefenin kendine özgü bir alanı ve yöntemi olduğunu göstermeye çalışmış ve öngörülen rollerden dolayı diğer bilim dalları karşısında giderek önemsizlik duygusuyla kıvranan felsefeye bir hedef göstermiştir. Husserl, Göttingen Fenomenoloji Okulu adıyla tanınan bir grubun kurulmasına katkıda bulunmuştur. Aynı zamanda Münih'te de aralarında Adolf Reinach ve Max Scheler'in de bulunduğu bir grupla da bir fenomenoloji grubu kurulmasına etkisi olmuştur. İnsanı kişi boyutunda ahlaki ve biyolojik bir varlık olarak böyle gören Scheler, insana ait dil, ilim, alet yapımı, ethos, vicdan, sanat, adlandırma, hak duygusu, devlet kurma, kavram üretme, tarihlilik gibi fenomenleri inceleyecek, bu fenomenlerin insan varlığının temel yapısından nasıl ortaya çıktığını gösterebilecek bir felsefe disiplini oluşturmaya çalışmıştır.
URI: http://hdl.handle.net/11452/10182
ISSN: 2645-8950
Koleksiyonlarda Görünür:2008 Güz Sayı 11

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
11_8.pdf119.25 kBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons