Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/1084
Başlık: | Renal transplantasyon alıcılarlnda renkli dopplerul trasonografi ile vezikoüreteral reflü saptanmasıve veziko üreteral reflünün transplante böbrek fonksiyonlarına olası etkilerinin değerlendirilmesi |
Diğer Başlıklar: | Determination of vesicoureteral reflux by color dopplerul traasonography in renal transplant recipients and assessment of possible effects of vesicoureteral reflux on transplanted renal function |
Yazarlar: | Oktay, Ahmet Bülent Çift, Ali Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Üroloji Anabilim Dalı. |
Anahtar kelimeler: | Renal transplantasyon Vezikoüreteral reflü Renkli doppler ultrasonografi Renal transplantation Vesicoureteral reflux Color doppler ultrasonography |
Yayın Tarihi: | 2005 |
Yayıncı: | Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Çift, A. (2005). Renal transplantasyon alıcılarlnda renkli dopplerul trasonografi ile vezikoüreteral reflü saptanmasıve vezikoüreteral reflünün transplante böbrekfonksiyonlarına olası etkilerinin degerlendirilmesi. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. |
Özet: | Bu çalışmada renal transplantasyon alıcılarında olası vezikoüreteral reflünün (VUR), noninvaziv bir işlem olan renkli doppler ultrasonografi (RDUS) ile saptanması, VUR saptanan olgulardaki transplante böbreğin fonksiyonun değerlendirilmesi ve buna yönelik gerekli önlemlerin alınmasını amaçladık. Olgular ve Yöntem: Renal transplantasyon uyguladığımız 149 olgudan katılmayı kabul eden, 27'si erkek (%64.2), 15'i kadın (%35,8) toplam 42 renal transplantasyon alıcısı çalışmaya dahil edildi. Olguların ortalama yaşları 35,1 ± 1,39 (15-55 ) yıl, transplantasyon sonrası takip süreleri 63,6 ± 7,2 (7-170) ay olarak saptandı. Bütün olgulara üriner sistem RDUS yapıldı. RDUS'de reflü saptanan olgular ayrıca x-ray işeme sistoüretrografisi ile değerlendirildi. Tüm olguların transplantasyon sonrası rutin takiplerindeki üre, kreatinin, tam idrar analizinde nitrit ve lökosit esteraz pozitifliği, mikroskopisinde pyüri varlığı ve idrar kültüründe bakteri üremesi değerlendirildi. Bütün olgularda üreterovezikal anastomoz Lich - Gregoir tekniği ile antireflü submukozal tünel oluşturularak üreteral kateter kullanılmaksızın uygulanmıştı. Bulgular: Renkli doppler ultrasonografi yapılan 42 olgunun 7'sinde (%16,7) vezikoüreteral reflü saptandı. RDUS ile VUR saptanan ve x-ray işeme sistoüretrografi yapılan olguların tamamında VUR doğrulandı. VUR saptanan 7 (%16.7) olgunun 2'sinde (%28.5), nitrit ve lökosit esteraz pozitifliği, pyüri varlığı ve idrar kültüründe üreme saptandı. VUR saptanmayan 35 (%85.3) olgunun 7'sinde (%20), nitrit ve lökosit esteraz pozitifliği saptanırken hiçbir olguda pyüri varlığı ve idrar kültüründe üreme saptanmadı. VUR saptanan ve saptanmayan olgular arasında nitrit pozitifliği ve idrar kültüründe üreme olması açısından istatistiksel olarak anlamlı fark bulundu (P<0.05). VUR saptanan 7 olgunun 1'inde (%14,2), rezidivite indeksi (Ri) 0,70 ve üzerinde saptandı. VUR saptanmayan 35 olgunun 7'sinde (%20), Ri 0,70 ve üzerinde bulundu. VUR saptanan ve saptanmayan olgular arasında Ri artışı açısından istatiksel olarak anlamlı II fark saptanmadı (p>0,05). Reflü saptanmayan olgulara, takiplerinde tekrarlayan üriner enfeksiyon olmaması nedeniyle invaziv bir işlem olan xray işeme sistoüretrografi yapılmadı. VUR saptanan olguların tamamında üre, kreatinin değerleri normal sınırlarda saptandı. Sonuç: Renal transplantasyon alıcılarında RDUS, VUR saptanması ve takibinde kullanılabilen noninvaziv görüntüleme yöntemidir. Belirgin sıklıkta görülen vezikoüreteral reflünün, uzun dönem böbrek fonksiyanlarına etkisinin daha anlaşılabilir olması için transplantasyon sonrası ilk yıl içinde vezikoüreteral reflünün RDUS ile değerlendirilmesini önermekteyiz. Reflü saptanan olgular, bu durumun farkında olarak takip edildiklerinde enfeksiyon kontrolü ve uzun dönem böbrek fonksiyonlarının, reflü olmayan olgularla karşılaştırılması daha güvenli yapılabilir. Reflüsünün olduğu bilinen olgular idrar yolu enfeksiyonu açısından daha yakın takip edilip, gerekirse profilaksi uygulanabilir. In this study, we aimed to evaluate the function of the kidney and to diagnose the probable vesicoureteral reflux (VUR) in renal transplant recepients by using noninvasive colour doppler ultrasonography (CDUS) Materials ve Methotds: Among 149 kidney transplanted patients, 27 (64.2%) male and 15 (35.8%) female, total 42, whom accepted to attend were included to the study. The mean age of the patients and fallaw-up period after transplantation were 35.1 ±1.39 (15-55) years and 63.6 ± 7.2 (7- 170) months respectively. All the patients underwent CDUS and the patients who diagnosed to have reflux alsa evaluated with x-ray voiding cystouretrography. All the patients were followed in post-transplatation period with urea, creatinine, complete urine analysis including determination of nitrite, leucocyte esterase and pyuria and culture of urine for bacterial growth. The ureterovesical anastomosis was performed by Lich-Gregoir technique and antireflux was created by submucosal tunnel without using ureteral catheter. Results: Among 42 patients who underwent CDUS 7 (16.7%) patients were diagnosed to have VUR and diagnosis was cantirmed in all patients with xray voiding cystouretrography. 2 (28.5%) out of 7 patients with VUR were found to have pyuria with positive nitrite, leucocyte esterase testing and urine culture. Among 35 (85.3%) patients who were diagnosed not to have VUR 7 (20%) patients were found to have positive nitrite and leucocyte esterase testing but none of them had pyuria and positive urine culture. Regarding nitrite and urine culture positivity, when the patients with and without VUR were compared, statistically significant differences were obsereved between two groups (p<0.05). Among 7 patients, whom were diagnosed to have VUR, only 1 (14.2%) patient had resistive index (RI) more than 0.70. On the other hand, among 35 patients without VUR diagnosis 7 (20%) patients had RI more than 0.70. Regarding RI increase, there was no statistically significant difference between patients with and without VUR (p>0.05). Since x-ray voiding cystouretrography is invasive in IV nature and the patients without VUR did not develop urinary infection in follow-up it was not performed to those patients. In all the patients with diagnosis of VUR urea and creatinine values found within normallimits. _ Conclusion: CDUS is a non-invasive screening method which might be used in the diagnosis and the follow up of the renal transplantation patients. In order to determine the long term effects of VUR on renal functions we suggest to evaluate VUR in first year after transplantation with CDUS. When the patients were followed in the awareness of such condition the comparison of long term infection rates and renal functions between the patients whom diagnosed to have VUR and those whom did not can be made more realibly. Those who are known to have VUR can be followed up closely for the development of urinary tract infection and prophylaxis can be given when needed. Key Words: Renal transplantation, vesicoureteral reflux, color doppler ultrasonography. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/1084 |
Koleksiyonlarda Görünür: | Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
509208.pdf | 983.53 kB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License