Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/13060
Başlık: | Dil-düşünce ve dünya ilişkisi bakımından öznellik, bireysellik ve kimlik |
Diğer Başlıklar: | Subjektivität, individualität und identität in bezug auf sprache-denken und welt |
Yazarlar: | Coşkun, Seyit |
Anahtar kelimeler: | Dil Düşünce Ben Benlik Kendilik Kişilik Bireysellik Öznelerarasılık Sprache Denken Ich Ego Selbst Persönlichkeit Individualität Intersubjektivität |
Yayın Tarihi: | 2014 |
Yayıncı: | Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Coşkun, S. (2014). "Dil-düşünce ve dünya ilişkisi bakımından öznellik, bireysellik ve kimlik". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 23, 87-102. |
Özet: | Dilin oluşturduğu bir anlam dünyası içine doğan kişi, yaşamının başlangıcından itibaren dilin dolayımından geçen bir Ben-Sen ilişkisini kurar ve bu temelde benliğini, kişiliğini ve kimliğini oluşturmaya başlar. Toplumsal ve kültürel bir olgu olan dilin dolayımından geçerek biçimlenen benlik, bir birey ve bir kişi olma durumunu kendinde barındırmaktadır. Bu, aynı zamanda sosyal ve kültürel ilişkilerin dilsel organizasyonu aracılığıyla biçimlenen öznelerarası bir benliği, kişiliği, bireyselliği ve kimliği ifade etmektedir. Felsefe tarihinde, genel olarak dil-düşünce ve dil-dünya ilişkisi çerçevesinde dile ilişkin iki temel bakış açısı söz konusudur. Bunlardan biri, dil ve düşünceyi özdeşleyen, dili yaratıcı bir etkinlik olarak gören anlayış; diğeri ise, dili, aklın bir ürünü, düşüncelerin iletilmesinin bir aracı ya da aleti olarak gören anlayış. Bu makalede, dilin düşünceyle ilişkisinde biçimlenen bir öznellik, bireysellik ve kimlik kavramları çerçevesinde, iki anlayışın uzlaştırılması olanağı üzerinde durulmaktadır. Die Person ist in eine Welt der Sinne geschaffen nach Sprache geboren und begründet eine Ich-Du-Beziehung durch die Vermittlung der Sprache vom Anfang ihres Lebens. In diesem Grunde beginnt die Person ihre Ego, Persönlichkeit und Identität aufzubauen. Ego, der durch die Vermittlung der Sprache als soziale und kulturelle Faktum geprägt ist, enthält sich selbst den Zustand des Individuum und der Person. Das bedeutet in der gleichen Zeit, dass intersubjektive Ego, Persönlichkeit, Individualität und Identität durch die sprachliche Organisation sozialen und kulturellen Beziehungen gebildet werden. Im Allgemeinen gibt es zwei grunden Perspektive im Kontext der Beziehung der Sprache-Denken und Sprache-Welt in der Geschichte der Philosophie. Einer von ihnen, die Sprache und Denken entspricht, dient Sprachverständnis als kreative Tätigkeit; andere Verständnis sieht auch die Sprache als ein Produkt des Geistes, ein Mittel oder Werkzeuge der Übertargung von Ideen. In diesem Artikel wird das Thema der gebildete Subjektivität, Individualität und Identität in Bezug Denken von Sprache diskutiert; und wird die Möglichkeit der Vereinbarkeit von zwei Auffassungen konzentrieren. |
Açıklama: | Bu makale,3 . Ilgaz Felsefe Günleri Sempozyumu'nda sunulan "Dil Olarak Kişi, Kişilik ve Kişisellik" adlı bildirinin genişletilmiş halidir. |
URI: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/149792 http://hdl.handle.net/11452/13060 |
ISSN: | 2645-8950 |
Koleksiyonlarda Görünür: | 2014 Sayı 23 |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
2014_23_7.pdf | 240.13 kB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License