Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/13076
Başlık: | Re-thinking on modern political theory: Political theology and political messianism |
Diğer Başlıklar: | Modern politikayı yeniden düşünmek: Politik teoloji ve politik mesihçilik |
Yazarlar: | Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Sosyoloji Bölümü. Güngörmez, Bengül |
Anahtar kelimeler: | Modernity Secularism Religion Political theology Political messianism Modernizm Sekülarizm Din Politik teoloji Polititk mesihçilik |
Yayın Tarihi: | 2015 |
Yayıncı: | Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Varlık, S. (2015). "Re-thinking on modern political theory: Political theology and political messianism". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 24, 41-50. |
Özet: | According to modern social theory political science belongs to secular domains of social sciences, it is scientific and it immunes from theology. However, in political theory and political philosophy this view is outmoded and one sided today. In this paper I will examine the transformation of modern political theory after German political philosopher Carl Schmitt’s understanding of modern political theory as “political theology”. With this aim, I will evaulate theologicopolitical leitmotives of modernity and modern political theory such as reason and revelation distinction in philosophy, immanentize the Christian Eschaton, millenarianism (belief that an ideal world will be achieved in the near future), worldly or immanent salvation and particular attention is paid to political messianism and religiosity after secularism. Modern sosyal teoride entellektüeller arasındaki genel eğilim, politikayı bir “bilim” olarak teoloji, tarih gibi diğer sosyal bilim disiplinlerinden bağımsız, ayrı ve sosyal bilimlerin seküler alanına dahil olarak görme eğilimidir. Bu bildik yaklaşımın aksine günümüzde politika biliminde ve özellikle de politika felsefesinde ortaya çıkan yeni entellektüel gelişmeler ile birlikte yukarıda ifade edilen bakışın oldukça tek taraflı olduğu ve bir tür dinselliği içinde barındırdığı düşünürler tarafından ifade edilmeye başlandı. Bilhassa Alman politika filozofu Carl Schmitt’in Politik Teoloji: Egemenlik Tasarımı Üzerine Dört Bölüm adlı çok önemli eseri yayınlandıktan hemen sonra modern devlet teorisinde kullanılan teolojik kavramlar ve Batı ideolojilerinin apokaliptik (tarihi bir aşamada durduran ve kıyametçi) yaklaşımları politik bilimcilerin ilgisini çok daha fazla çekmeye başladı. Schmitt’in eseri kendisinden kaçınılmaya çalışılan dinsel dilin modern teorilerde devam edip etmediği meselesini ele alıyordu ve Schmitt tarafından modernitedeki sekülerizm iddiasına rağmen dinsel dilin modern teoride varlığını devam ettirdiği ileri sürülüyordu. Schmitt’in söylediği üzere söz gelimi modern devlet teorisinde kadim “kadir-i mutlak Tanrı” kavramı “egemen devlet” kavramına, teolojik bir kavram olan “mucize” kavramı ise, “istisna hali” gibi modern ve politik bir kavrama dönüşüyordu. Schmitt’in “modern teorinin bütün önemli kavramlarının sekülerleşmiş teolojik kavramlar olduğu” iddiası ile birlikte bu türden ifadeler sosyal bilimler ve bilhassa da politika bilimi için meydan okuyucuydu çünkü Schmitt’in iddia ettiği üzere eğer modern devlet teorisinin bütün önemli kavramları kökeninde teolojik ise ve dinselliği barındırıyorsa bilimi dinden, felsefeyi dinden, bilgiyi inançtan, ya da bilmeyi inanmadan vb. nasıl ayırabiliriz? sorusu sosyal bilimcinin cevaplamak zorunda olduğu ve kendisinden kaçınılamayacak bir soru olacaktı. Bir diğer önemli soru da şudur: Sosyal bilimlerde objektiflik kriterimiz bu noktadan sonra ne olabilir? |
URI: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/149769 http://hdl.handle.net/11452/13076 |
ISSN: | 2645-8950 |
Koleksiyonlarda Görünür: | 2015 Sayı 24 |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
2015_24_4.pdf | 182.86 kB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License