Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/13510
Başlık: The leviathan becoming a cephalophore: Primogeniture and the transition from sovereignty to governmentality
Diğer Başlıklar: Leviathan bir cephalophore dönüşürken: İlk çocuk ve egemenlikten yönetimselliğe geçiş
Yazarlar: Griffith, James
Anahtar kelimeler: Hobbes
Foucault
Sovereignty
Governmentality
Primogeniture
Natural law
Yönetimsellik
Egemenlik
İlk çocuk (Primogeniture)
Doğal yasa
Yayın Tarihi: 15-Eyl-2020
Yayıncı: Bursa Uludağ Üniversitesi
Atıf: Griffith, J. (2020). "The leviathan becoming a cephalophore: Primogeniture and the transition from sovereignty to governmentality". Kaygı. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi, 19(2), 464-484.
Özet: For Foucault, Hobbes is important for the transition from sovereignty to governmentality, but he does not always go into great detail how. In “Society Must Be Defended”, Hobbes’s reactions against the political historicism of his time lead him to an ahistorical foundation to the state. In Security, Territory, Population, his contract is emblematic of the art of government still caught in the logic of sovereignty. Management techniques, one of which being inheritance laws like primogeniture, inducing changes in a population’s milieu so that its interest is properly directed allow the art of government to escape this logic. Hobbes supports primogeniture, but its historical position in the common law makes this support unexpected. This article examines the historical context of primogeniture and the reasoning for Hobbes’s support of it in light of Foucault’s claims about him in order to give more precision to those claims. The result is that primogeniture as a law of nature produces the family as an interested unit of the population. Yet this interest is itself historicized, so Hobbes’s attempt to de-historicize politics did not fully succeed.
Foucault, egemenlikten yönetimselliğe geçiş konusunda Hobbes’u önemli bulsa da Hobbes’un önemi konusunda detaylı bir açıklamayı çoğunlukla sunmamaktadır. Hobbes’un kendi dönemindeki tarihçilik karşıtı tepkileri Toplum Savunulmalıdır (Society Must Be Defended) eserinde Foucault’yu devletin ahistorik temellerine yöneltmiştir. Güvenlik, Bölge, Nüfus (Security, Territory, Population) eserinde sözleşme kavramı yönetim sanatının sembollerinden olup hala egemenlik mantığı çerçevesinde konumlanmaktadır. İlk çocuğa (primogeniture) dair miras hukukunu da kapsayan idare yöntemleri milieunun çıkarını doğru bir şekilde yönlendirecek şekilde nüfusun milieusunda değişimlere neden olmakta ve böylece yönetim sanatının bu mantıktan kurtulmasını mümkün kılmaktadır. Hobbes ilk çocuk fikrini desteklemektedir fakat fikrin kamu hukukundaki tarihsel konumu bağlamında bu beklenmedik bir destektir. Bu makale ilk çocuğun tarihsel bağlamını ve Hobbes’un verdiği desteğin dayandığı akıl yürütmeyi Foucault’nun iddiaları ışığında irdelemekte ve bu iddiaları daha belirgin bir şekilde sunmayı amaçlamaktadır. Sonuç olarak, bir doğa yasası olarak ilk çocuğun aileyi nüfusun hissedar bir birimi olarak üretmesidir. Fakat bu hissedarlığın kendisi de tarihselleşmiştir, dolayısıyla Hobbes’un siyaseti tarihsellikten çıkarma girişimi tam olarak gerçekleşmemiştir.
URI: https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1268927
http://hdl.handle.net/11452/13510
ISSN: 2645-8950
Koleksiyonlarda Görünür:2020 Cilt 19 Sayı 2

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
2020_19_2_8.pdf439.73 kBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons