Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/14123
Başlık: | Hz. Peygamber’in ibâdetlerde öngördüğü i’tidâl ve kolaylık anlayışı |
Yazarlar: | Sancaklı, Saffet |
Anahtar kelimeler: | Hz. Peygamber İ'tidal Ulvî mertebe İbadet Orta yol |
Yayın Tarihi: | 2000 |
Yayıncı: | Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Sancaklı, S. (2000). "Hz. Peygamber’in ibâdetlerde öngördüğü i’tidâl ve kolaylık anlayışı". Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 9(9), 377-392. |
Özet: | Dinlerin sonuncusu ve en mükemmeli olan İslâm dini insanlık için dünya ve âhiret saadetini teminât altına alan bir dindir. Tüm insanlığa gönderilmiş, insanlığın huzur ve mutluluğu için asırlarca hüküm sürmüş ve daha kaç asır hüküm süreceği hiç bir kimsenin bilemediği bu yüce dinin, evrensel niteliklere sahip özellikleri vardır. Bu özelliklerden dikkatimizi çeken birisi İslâm dininin fıtrî bir din olmasıdır. Bütün hükümleri insan fıtratına (yaratılışına) uygun olup ve insan fıtratıyla örtüşmektedir. Bozulmamış insan fıtratına aykırı gelecek İslâm dininin herhangi bir hükmü, emri söz konusu değildir. Dolayısıyla saf insan fıtratı her zaman İslâmı kabullenmeye, benimsemeye meyyâldir. İslâm dininin diğer bir evrensel ilkesi de kolaylık dini olmasıdır. İnsan gücü ve kuvvetiyle doğru orantılı olan İslâm, insanları zora, sıkıntıya, çileye, cefaya sokmak için gelmiş değildir. Aksine O’nun gayesi insanların iç dünyalarının saflığını, berraklığını korumak, insanın temiz kalmasını sağlamak ve insanları ulvî mertebelere çıkarak insan-ı kâmil olma noktasına ulaştırmaktır. İçinde yaşadığımız ortamda örgün ve yaygın din eğitim ve öğretimi toplumun tüm katmanlarında özgürce ve serbest bir şekilde yapılamadığı için İslâm dininin doğru anlaşılmasında bazı problemler yaşanmaktadır. Bazı insanlar dini âdeta haramlardan ibaret bir saha gibi görerek İslâm dininde haramların, günahların çok olduğunu iddia ederler.1 Bazı insanlar da dindeki ibâdetlerin zorluğundan, meşakkatli ve uzun oluşundan yakınarak bu nedenle ibâdetlerden uzak kaldıklarını ifade ederler. Kimileri de ibadet için camiye gittiklerinde-özellikle yaz mevsiminde-temizliğe gerektiği şekilde riâyet edilmediği için halıların, çorapların kokması gibi bazı rahatsız edici etkenlerin kendilerini camiden soğuttuğunu söylerler. Bunlara ilâveten günümüzde bazı ibâdetlerin gereğinden fazla uzatıldığı, bazı ziyâdeler yapıldığı, Hz. Peygamber zamanında olmayan bazı uygulamalara yer verildiği müşâhede edilmektedir. Bu durum da pek çok kişiyi sıkmakta, usanç ve bıkkınlık vermekte, neticede insanlar ibâdetten uzaklaşabilmektedir. |
Açıklama: | Atıf alanında belirtilen sayfa numaraları derginin basılı halinden alınmıştır. |
URI: | https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/144003 http://hdl.handle.net/11452/14123 |
ISSN: | 1301-3394 |
Koleksiyonlarda Görünür: | 2000 Cilt 9 Sayı 9 |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
9_9_19.pdf | 199.91 kB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License