Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11452/14722
Title: | Avrupa insan hakları sözleşmesi ve Türk Ceza Kanunu açısından yaşam hakkı ihlalleri |
Other Titles: | The violations of the right to life in the context ofthe European convention on human rights and the Turkish Penal Code |
Authors: | Kangal, Zeynel Güzeldağ, Sibel Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Kamu Hukuku Anabilim Dalı. |
Keywords: | Yaşam hakkı Zorla kaybedilme Zor ve kuvvet kullanma Gözaltında ölüm AİHS Devletin yükümlülükleri Meşru savunma The right to life Enforced disappearance ECHR The use of force Death in custody State responsibilities Self-defence |
Issue Date: | 22-Jan-2020 |
Publisher: | Bursa Uludağ Üniversitesi |
Citation: | Güzeldağ, S. (2020). Avrupa insan hakları sözleşmesi ve Türk Ceza Kanunu açısından yaşam hakkı ihlalleri. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. |
Abstract: | Yaşam hakkı, insan hakları içerisinde en üstün haktır. İkinci Dünya Savaşı sürecinde yaşanan vahşet, insan hakları alanında küresel güvence ihtiyacını doğurmuştur. İHEB Bildirgesi ile başlayan süreç Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile devam etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 2’nci maddesi yaşam hakkının temel güvencesidir. Sözleşme, taraf devletlere; bireyi öldürmeme, yaşam hakkını korumaya yönelik tedbirler alma ve ölümün meydana geldiği hallerde etkin soruşturma yapma görevi yüklemektedir. Kolluk, kamu düzeninin koruması ve yeniden sağlaması ile görevlidir. Kolluk kuvvetlerinin aşırı ve orantısız güç kullandığı hallerde yaşam hakkı ihlalleri meydana gelmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargılamalarında Türkiye aleyhine verilen kararlarda karşılaşılan en ciddi sorunlar; kişilerin, resmi görevliler tarafından kayıp edilmesi, faili meçhul cinayetler, etkin ve yeterli soruşturma yapılmaması ve failler bakımından yaratılan cezasızlık halidir. Uluslararası düzenlemelere rağmen Türkiye’de yaşam hakkı ihlalleri devam etmektedir. The right to life is a paramount right among human rights. The atrocities committed during the Second World War led to an emerging requirement for a global assurance on human rights protection. Providing such a protection mechanism began with the Universal Declaration of Human Rights and was followed by the European Convention on Human Rights. Article 2 of the European Convention on Human Rights is the fundamental guarantee of the right to life. The Convention imposes obligations on state parties not to deprive one of life; to take appropriate measures to protect the lives of those within their jurisdiction; to carry out an effective investigation of alleged unlawful killings. Law enforcement officials are responsible for the protection and, if necessary, reinstatement of public order. Violations of the right to life may occur as a result of the use of excessive and/or disproportionate force by law enforcement officials. The gravest allegations presented in the European Court of Human Rights against Turkey were mainly state enforced disappearances; unknown assailant murders; the failure of authorities to carry out effective investigations into alleged unlawful killings; the state of impunity of the perpetrators. However, despite the commitments to compliance with international legal and regulatory requirements, right to life violations continue to exist within Turkey. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/14722 |
Appears in Collections: | Sosyal Bilimler Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree |
Files in This Item:
File | Description | Size | Format | |
---|---|---|---|---|
Sibel_GÜZELDAĞ.pdf | 3.12 MB | Adobe PDF | View/Open |
This item is licensed under a Creative Commons License