Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/15564
Başlık: | Filistinli muhaddisler (İlk üç asır) |
Diğer Başlıklar: | Muhaddi̇ths of Palestinian (In the first three centuries of hijra) |
Yazarlar: | Kahraman, Hüseyin Zagga, Mücahit Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Temel İslam Bilimleri Anabilim Dalı/Hadis Bilim Dalı. |
Anahtar kelimeler: | Filistin Muhaddis Ravi Cerh-ta'dil Tarih Münekkit Palestin Muhaddith Narrator Cerh-Ta'dil History Critics |
Yayın Tarihi: | 15-Kas-2019 |
Yayıncı: | Bursa Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Zagga, M. (2019). Filistinli muhaddisler (İlk üç asır). Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. |
Özet: | Âlimlere göre bir ismin bir şehre nispeti için orada doğmuş olması icap eder. Ancak kişinin herhangi vesileyle bir şehre uğrayıp orada bir süre kalması da nispet için yeterli bulunmuştur. Bu çalışmada âlimlerimizin koymuş oldukları nispet şartları çerçevesinde Filistinli râvîler ele alınmaktadır. Kudüs ve Filistin, kutsiyeti tartışılmaz topraklardır. Medine'de kurulan İslam Devleti sınırlarını genişletmeye başlayınca Filistin ilk hedeflerden biri haline gelmiştir. Filistin seferleri ilk olarak Halife Hz. Ebûbekir (ra) zamanında başlamış ve dönemin önemli komutanlarından Hz. Halid b. Velîd, bu bölgeyi elinde tutan Bizans imparatorluğu karşısında önemli başarılar elde etmiştir. Kudüs ve Filistin toprakları bu dönemde Medine İslam Devleti'ne katılmıştır. Kudüs'ün fethi ve Filistin'in İslâm ile tanışması ise Halife Hz. Ömer (ra) zamanında olmuştur. Fetihten sonra birçok sahâbî Filistin'e yerleşmiştir. Bunlardan en önemlisi 'Ubâde b. es-Sâmit'tir. Bu sahâbîlerden ders alıp hadis nakleden tâbîlerin çok büyük bir kısmının güvenilir râvîler olduğunu söylemek mümkündür. Bunları takip eden üçüncü nesil ise özel olarak doğuştan Filistinli olanlar büyük ölçüde münekkitlerin tenkidine uğramıştır; hatta nerdeyse hepsi yalancı veya çok zayıf olarak değerlendirmişlerdir. In general, if a Râvî is to be attributed to a city, he must have been born in the city where the muhaddis is to be proportioned, or he must have come to that city as a guest during the narration request. If these two conditions exist in a Râvî, it was deemed sufficient by muhaddis scholars to compare it to that city. The holiness of Jerusalem and Palestine is unquestionable for Muslims. The Islamic State established in Medina had begun to expand its borders and had started to invade into Palestine. The first Palestinian campaign Caliph Hz. Abu Bakr (ra) began in time and one of the important war commanders of the period Hz. Khalid b. Velid had significant successes against the Byzantine Empire. Jerusalem and the Palestinian territories joined the Islamic State of Madinah during this period. The conquest of Jerusalem Caliph Hz. During the time of Umar (ra), Hijri took place in 15 years and Palestine became fully acquainted with Islam. In the first century Hijri has come to many Sahaba Palestinian cities and resided, the most important of them Hz. 'Ubâde b. es is SAMIT. After the Companions, the period of Tabâ''un started and hadiths were transferred in many natural Philistines. It is possible to see that almost all of the Tabi who were originally Palestinians or who came to Palestinian cities from abroad were a reliable muhaddis. Then the Etbâuttâbîn period began. During this period, the Râvi, who were born Palestinians, were largely criticized by the Makkahites, and almost all of them considered them to be liars and very weak |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/15564 |
Koleksiyonlarda Görünür: | Sosyal Bilimler Yüksek Lisans Tezleri / Master Degree |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
mücahit_zagga_tez.pdf | 2.37 MB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License