Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/17037
Başlık: | Yabancı dil öğretiminde yöntemler ve sorunlar |
Yazarlar: | Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi. Anamur, Hasan |
Anahtar kelimeler: | Yabancı dil Yöntemler Sorunlar Geleneksel Çağdaş Dil öğretim Une langue étrangère Méthodes Traditionnel Problèmes Enseignement des langues Contemporain |
Yayın Tarihi: | 1986 |
Yayıncı: | Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Anamur, H. (1986). ''Yabancı dil öğretiminde yöntemler ve sorunlar''. Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1(1), 93-98. |
Özet: | Bu yazıda "geleneksel" ve "çağdaş" dil öğretim yöntemleri karşılaştırılmakta ve konu çeşitli yönlerden incelenerek öneriler getirilmektedir. Sözcük öğretimi ve dilbilgisi kurallarının ezberletilmesi aşamasından sonra bu sözcüklerin öğrenilen kurallara göre kullanımını öngören geleneksel yöntem yabancı dili sanki bir "ölü dil" sözkonusuymuş gibi ele almakta ve bu yöntemin uygulandığı öğretim kurumlarında başarılı sonuçlar elde edilememektedir. Türkiye'ye genelleştirebilecetimiz bu durumun en çarpıcı kanıtı, bu yöntemle altı yıl yabancı dil öğretimi görmüş öğrencilerin Üniversite 'de yeniden yabancı dil eğitimden geçirilmeleri zorunluluğudur. Buna karşılık, canlı iletisim olayı üzerine kurulu iletişimsel yöntemlerle yabancı dil öğretimi yapan orta ya da yükseköğretim kurumlarında, bir yada iki yıllık hazırlık sınıfından sonra, tüm eğitim izlencesi yabancı dilde yapılabilmekte ve öğrenci anadilinde düşünüp yabancı dil konuşma eğiliminden kurtulduğu için sözlü iletişim de bu öğrenciler için sorun olmaktan çıkmaktadır. Yazıda ayrıca yabancı dil öğretmenlerinin iki yöntemdeki durumları ve iki yöntemin parasal yükleri üzerinde de durulmaktadır. Méthodes et Problèmes dans l'enseignement des langues étrangères. La méthode traditionnelle basée sur l'enseignement de la grammaire et du vocabulaire est la méthode appliquée actuellement dans la plupart des établissements secondaires en Turquie. Cette méthode par laquelle une langue vivante est enseignée comme s'il s'agit d'une "langue morte", est en flagrante opposition avec la conception moderne de communication qui vise d mettre l'apprenant, dès le début, par l'intermédiaire des documents authentiques, dans le contexte propre à cette langue. On peut dire que tandis que la méthode traditionnelle créer chez l'apprenant l'habitude ineffaçable de penser dans sa langue et de procéder ensuite à une ıorde de traduction qui fonctionne en sens inverse, crie un mécanisme intérieur comparable à' une seconde langue maternelle. Les résultats obtenus par cette dernière méthode en une année de préparatoire montrent son incontestable supériorité de la Méthode traditionnelle qui, après six années d 'enseignement, n 'envoie aux Départements de Langue et de Littérature étrangères des Universités, que des faux débutants. En outre, les méthodes communicatives qui semblent avoir au départ un coût assez élevé, deviennent a longue échéance plus économique que la méthode traditionnelle lorsqu 'on prend en consideration toutes les conséquences d'un enseignement étendu sur une période aussi longue que celle de l'enseignement secondaire. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/17037 |
ISSN: | 2667-6788 |
Koleksiyonlarda Görünür: | 1986 Cilt 1 Sayı 1 |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
1_1_15.pdf | 1.68 MB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License