Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/19624
Başlık: Din-suç ilişkisi: Bingöl örneği
Diğer Başlıklar: The relationship between religion and crime: the case of Bingol
Yazarlar: Kurt, Abdurrahman
Koç, Bekir
Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı/Din Sosyolojisi Bilim Dalı.
0000-0002-5298-0448
Anahtar kelimeler: Din
Dindarlık
Suç
Sapma
Din ve suç ilişkisi
Uyuşturucu madde
Esrar maddesi
Uyuşturucu madde kullanımı
Meşrulaştırma
Nötrleştirme
Hükümlü
Religion
Religiousness
Crime
Deviance
Religion-crime relationship
Drugs
Marijuana
Drug abuse
Legitimization
Neutralization
Convicts
Yayın Tarihi: 28-Ara-2020
Yayıncı: Bursa Uludağ Üniversitesi
Atıf: Koç, B. (2020). Din-suç ilişkisi: Bingöl örneği. Yayınlanmamış doktora tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Özet: Din ve suç olguları arasında bir ilişkinin var olduğu, günümüzde hem kriminoloji hem de diğer birçok bilim dalında bilimsel olarak tespit edilmiştir. Dindarlık, birçok araştırma sonucuna göre suçlulukla negatif bir ilişki içindedir. Bazı araştırmalar ise dindarlığın suçlulukla pozitif veya kompleks ilişkisi olduğunu ya da suç türüne göre din-suç ilişkisinin değişebileceğini ortaya koymuştur. Araştırmamıza konu edilen din-suç ilişkisi, uyuşturucu madde suçları bağlamında incelenmiştir. Araştırma örneklemlerini hükümlüler, din eğitimcileri, din görevlileri ve hükümlü yakınları oluşturmaktadır. Bu çerçevede uyuşturucu maddeler ve özellikle esrar maddesinin örneklem gruplar nezdinde dini, sosyal algıları ve tutumları din ile suç arasındaki negatif ilişki bağlamında analiz edilmektedir. Toplam üç bölümden oluşan araştırmamızın birinci bölümü, konuyla ilgili kavram ve kuramları sunmaktadır. İkinci bölümde, araştırma evreni olan Bingöl ilinin ve araştırmamızdaki katılımcıların sosyo-demografik durumuna değinilmiştir. Üçüncü bölümde ise araştırma bulgularının analiz edildiği ve yorumlandığı verilere yer verilmiştir. Bulgular, nicel ve nitel veriler birlikte kullanılarak karma bir metotla analiz edilerek açıklanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, esrar maddesinin uyuşturucu maddeler içinde özellikle hükümlüler tarafından farklı konumlandırıldığı, birtakım gerekçelerle nötrleştirildiği ve çeşitli dini referanslarla meşrulaştırıldığı ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda “ottur, günahı yoktur” algısı, araştırmamızdaki tüm katılımcıların dini ve sosyal tutumları ile ilişkilendirilerek bilimsel bir perspektifte ele alınmaya çalışılmıştır.
Today, it has been scientifically determined that there is a relationship between religion and crime phenomena in both criminology and many other branches of science. Religiosity is in a negative relationship with criminality, according to many research results. Some studies have revealed that religiosity has a positive or complex relationship with criminality, or that the religion-crime relationship may change according to the type of crime. The relationship between religion and crime, which is the subject of our research, was examined in the context of drug crimes. The research samples are convicts, religious educators, religious officials and convict's relatives. In this context, the religion, social perceptions and attitudes of drugs and especially marijuana are analyzed in the context of the negative relationship between religion and crime. The first part of our research, which consists of three parts in total, presents concepts and theories on the subject. In the second part, the socio-demographic status of Bingol province, which is the research population, and the participants in our study are mentioned. In the third part, the data that the research findings are analyzed and interpreted are given. Findings are explained by analyzing with a mixed method using quantitative and qualitative data together. According to the results of the research, it has been revealed that cannabis is positioned differently among narcotic drugs, especially by convicts, neutralized for a number of reasons and legitimized by various religious references. In this context, the perception of “it is herb, it has no sin” has been attempted to be handled in a scientific perspective by associating it with the religious and social attitudes of all participants in our study.
URI: http://hdl.handle.net/11452/19624
Koleksiyonlarda Görünür:Sosyal Bilimler Doktora Tezleri / PhD Dissertations

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
Bekir_KOÇ.pdf5.32 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons