Please use this identifier to cite or link to this item:
http://hdl.handle.net/11452/20044
Title: | Felsefe ve aydınlanma |
Authors: | Çotuksöken, Betül |
Keywords: | Felsefe Aydınlanma |
Issue Date: | 2002 |
Publisher: | Uludağ Üniversitesi |
Citation: | Çotuksöken, B. (2002). ''Felsefe ve aydınlanma''. Atatürkçü Bakış, 1(2), 99-104 |
Abstract: | “Felsefe, kendisine tam hakkı verilmezse, orada tehlikeli olur. Bu hakkı da ona, ancak bir ulusun sağlığı (hem de her ulusun değil) verebilir.” “Bu başlık neyi ya da neleri ele almayı gerektirir? Bu başlığa mantıksal olarak yaklaştığımızda, olanaklı açıklama biçimleri ya da açıklama doğrultuları neler olabilir?” soruları üzerinde düşünerek konumuza/ konularımıza yaklaşabiliriz. Bu bağlamda şöyle bir yol izleyebiliriz: Burada ilkin, "felsefe" ve "aydınlanma" kavramlarını açıklarız; başka bir deyişle, "aydınlatırız" ve ardından bu aydınlatmanın, aydınlatma çabasına giren öznenin, ne türden değişikliklere uğradığını belirtebiliriz. Böyle bir girişimden sonra, felsefe tarihinde "felsefe" ve "aydınlanma" kavram ikilisinin, ne türden düşünme biçimlerinde bir araya geldiği konusunu ele alabiliriz. Öyle ise ilk ödevimiz, "felsefe" ve "aydınlanma" kavramlarını "aydınlatmak" olacaktır. Bu da bizi, ister istemez, felsefenin ne olduğu, ne türden bir işlevinin ya da işlevlerinin olduğu sorusuna götürecektir. Felsefe, kavramları aydınlatır; kavramların anlamına/anlamlarına yönelir. Felsefe, varolanlar arasındaki ilişkileri inceler. Daha açık, aydınlık bir anlatımla felsefe, dış dünya, düşünme ve dil arasındaki ilişkileri inceler. Tam da bu noktada felsefe, hem düşünsel; hem de dilsel olanı içeren "yaşama dünyası"nı açıklamaya, aydınlatmaya çalışır. Burada, yalın, sıradan ya da yansız bir dış dünya tasarımı yerine; kavramsal (düşünsel) ve dilsel (söylemsel) olanı, somut olanı da içeren ve her birimizin "kendi" oluşumuzu ya da "özne" oluşumu sağlayan dünya (yaşama dünyası) konulmuştur. Gerçekten de, her birimizin; kavramlarımızla, dil kullanımımızla dokuduğumuz bir dünyamız, "yaşama dünyamız" vardır. İşte felsefe, bu dünyayı açıklama, aydınlatma çabasını; somut, düşünsel ve dilsel nesneler bağlamında çözümlemeyi, aydınlatmayı amaçlayan bir etkinliktir. |
Description: | Uludağ Üniversitesi Rektörlüğünün düzenlediği “Cumhuriyet ve Atatürk Haftası” etkinlikleri dahilinde 31.10.2002 tarihinde gerçekleştirilen konferanslar dizisi çerçevesinde yapılan konuşmadır. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/20044 |
ISSN: | 1303-6807 |
Appears in Collections: | 2002 Cilt 1 Sayı 2 |
This item is licensed under a Creative Commons License