Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/20045
Full metadata record
DC FieldValueLanguage
dc.contributor.authorAkşin, Sina-
dc.date.accessioned2021-05-06T07:32:50Z-
dc.date.available2021-05-06T07:32:50Z-
dc.date.issued2002-
dc.identifier.citationAkşin, S. (2002). ''Atatürk devrimleri ve yeni Türkiye’nin kuruluşu''. Atatürkçü Bakış, 1(2), 105-116.tr_TR
dc.identifier.issn1303-6807-
dc.identifier.urihttp://hdl.handle.net/11452/20045-
dc.descriptionUludağ Üniversitesi Rektörlüğünün düzenlediği “Cumhuriyet ve Atatürk Haftası” etkinlikleri dahilinde gerçekleştirilen konferanslar dizisi çerçevesinde 01.11.2020 tarihinde yapılan konuşmadır.tr_TR
dc.description.abstractSizlere Atatürk Devriminden bahsedeceğim. Biz, Atatürk’ü yeni anlıyoruz. Çünkü tarihteki büyük olaylar, zamanla anlaşılır. Meselâ, Rönesans Hareketi. Rönesans Hareketini gerçekleştirenler, Rönesans yapıyoruz demediler. Sonradan bir takım insanlar geriye bakınca, geçmişteki bu dönem, Rönesanstır dediler. Yine Aydınlanma Hareketine de, bu hareket büyük ölçüde yolunu aldıktan sonra, İmanuel Kant isimli filozof tarafından anlam verilmiştir. Aynı şekilde biz, Atatürk’ü sonradan anlar olduk, tabi Atatürk’ü hep sevdik, hep saydık; fakat bu sevgi ve saygı, anlamakla bir değildi. Biliyorsunuz anlamak başka şeydir. Hatta sevgi, anlamaya da engeldir. “Aşkın gözü kördür” derler, aşık olduğunuz insanı anlayamazsınız. Çünkü aşkınız sizi kör etmiştir. Kusurlarını göremezsiniz. Zaten aşkın da güzelliği buradadır. Ama anlamak başka bir şeydir. Şimdi demek ki biz, Atatürk’ü sonradan anladık. Atatürkçülüğün bir ideoloji haline gelmesi ise, göreceli olarak yeni bir kavramdır. Atatürkçülük, zamanla billurlaşma ve bir ideoloji oldu. 1989 yılında da, Muammer Aksoy ve arkadaşları, Atatürkçü Düşünce Derneğini kurdular. Bu, Atatürkçülüğün bir ideoloji haline gelmesinin bir işareti idi. 12 Eylül Darbesi, bütün çarpıklıkları ile Atatürk’ün anlaşılmasını kolaylaştırdı. Aslında Atatürkçülüğe aykırı olarak yapılan her şeye, Atatürkçülük dendi. Buna karşılık olarak herkes, “bu ne biçim şey” diye tepki gösterdi. Nadir Nadi, “Ben Atatürkçü Değilim” diye kitap yazdı. Bu kitap; yapılanlar Atatürkçülükse ben yokum, ben böyle Atatürkçü değilim anlamında idi. Bu da, Atatürkçülüğün anlaşılmasını hızlandıran bir etken oldu.tr_TR
dc.language.isotrtr_TR
dc.publisherUludağ Üniversitesitr_TR
dc.rightsinfo:eu-repo/semantics/openAccessen_US
dc.rightsAtıf 4.0 Uluslararasıtr_TR
dc.rights.urihttp://creativecommons.org/licenses/by/4.0/*
dc.subjectAtatürk devrimleritr_TR
dc.subjectYeni Türkiye’nin kuruluşutr_TR
dc.subjectİdeolojitr_TR
dc.titleAtatürk devrimleri ve yeni Türkiye’nin kuruluşutr_TR
dc.typeArticleen_US
dc.relation.publicationcategoryMakale - Ulusal Hakemli Dergitr_TR
dc.identifier.startpage105tr_TR
dc.identifier.endpage116tr_TR
dc.identifier.volume1tr_TR
dc.identifier.issue2tr_TR
dc.relation.journalAtatürkçü Bakıştr_TR
Appears in Collections:2002 Cilt 1 Sayı 2

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
1_2_8.pdf169.8 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons