Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/20809
Başlık: Ekonomik istikrar aracı olarak gelirler politikası ve yöntemleri
Yazarlar: Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.
Aykaç, Mustafa
Anahtar kelimeler: Ekonomik istikrar aracı
Gelirler politikası ve yöntemleri
İktisat politikası
İktisat teorisi
Yayın Tarihi: 1984
Yayıncı: Uludağ Üniversitesi
Atıf: Aykaç, M. (1984). "Ekonomik istikrar aracı olarak gelirler politikası ve yöntemleri". Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 5(1), 205-220.
Özet: Her iktisat politikasının bilindiği gibi, bir iktisat teorisine dayanması gerekir. Teoriler ise, karşılaşılan ya da karşılaşılacak olayları açıklamak amacıyla geliştirilir. Bununla beraber, teorilerin iki yöntemle geliştirildiği gözden uzak tutulmamalıdır. Biri, sadece zihni muhakeme tarzına dayalıdır (soyut). Diğeri ise gözlemlere daha fazla ağırlık verir. Yani bu yöntemde gözlemlenerek konuyla ilgili teoriler geliştirilmektedir. II. Dünya Savaşından sonraki dönemlerde, özellikle gelişmiş ülkeler, değişik bir enflasyon tipiyle karşılaşmıştır. Bu enflasyon tipiyle ilgili olarak da değişik teoriler geliştirilmiştir. Söz konusu teorilere göre "yeni enflasyon" adı verilen bu enflasyon tipi, şu faktörlerden kaynaklanmaktadır: Modern toplumlarda kişi başına üretim artışını aşan ücret artışı eğilimi vardır. Rekabetçi endüstrilerde dahi ücret artışlarının fiyat artışına dönüşmesini engelleyici herhangi bir mekanizma yoktur. Ekonomik birimlerin bekleyişlerini gerçekleştirmede hayli ısrarlı davranmaları ve fiyatların en düşük maliyetli firmalardan ziyade yüksek maliyetli firmalar tarafından belirlenmesi gibi faktörler, ücret artışından kaynaklanmayan fiyat artışlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ekonomik faaliyet hacmini etkilemek amacıyla fiyatların kullanılması durumunda rijiditelerle karşılaşılmaktadır. Öte yandan, işsizliğin önemli boyutlara (ekonominin tahammül edemeyeceği) ulaşması halinde, enflasyon-işsizlik arasındaki ilişki bilinen klasik politika yöntemleriyle daha iyi bir duruma getirilememektedir. Yeni enflasyonun bu faktörlerden kaynaklandığını ileri süren teorileri dikkate alarak geliştirilmiş olan gelirler politikası, özde, tam istihdama yakın bir istihdam durumunda fiyat artışlarını (enflasyonu) kontrol altına almanın mümkün olup olmadığı, mümkünse hangi tür yöntemlerle bu uygulamanın topluma maliyetinin minimuma indirilebileceğiyle ilgilidir. Kaldı ki, klasik anti-enflasyonist politikalar, enflasyonu işsizlik pahasına çözmektedir. Gelirler politikasının aynı zamanda nisbi gelir dağılımını da etkilediğini gözden kaçırmamak gerekir. Çünkü gelirler politikası enflasyonun kaynağını maliyetlerde aramaktadır. Maliyeti oluşturan faktörlerin payının arzu edilebilir bir istihdam-enflasyon düzeyini oluşturacak şekilde belirlenmesi, nisbi gelir dağılımının da belirlenmesi anlamına gelmektedir.
URI: http://hdl.handle.net/11452/20809
Koleksiyonlarda Görünür:1984 Cilt 5 Sayı 1

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
5_1_21.pdf4.68 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons