Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/28546
Başlık: | İdiyopatik pulmoner fibrozisli hastalarda pulmoner hipertansiyona gidişi saptamada copeptin proteinin etkinliliği |
Diğer Başlıklar: | Effectiveness of copeptin protein in detecting pulmonary hypertension in patients with idiopathic pulmonary fibrosis |
Yazarlar: | Ursavaş, Ahmet Yurttaş, Ahmet Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı. |
Anahtar kelimeler: | Copeptin İdiyopatik pulmoner fibrozis Pulmoner hipertansiyon Pulmonary fibrosis Idiopathic pulmonary fibrosis |
Yayın Tarihi: | 2022 |
Yayıncı: | Bursa Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Yurttaş, A. (2022). İdiyopatik pulmoner fibrozisli hastalarda pulmoner hipertansiyona gidişi saptamada copeptin proteinin etkinliliği. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. |
Özet: | Giriş – Amaç: Bu çalışmanın amacı idiyopatik pulmoner fibrozisli olgularında copeptin düzeyini kontrol grubu ile karşılaştırmak ve copeptin düzeylerinin idiyopatik pulmoner fibroziste pulmoner hipertansiyonu ön görmedeki etkinliğini değerlendirmektir. Materyal – Metod: Haziran - Eylül 2021 tarihleri arasında Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Kardiyoloji polikliniklerine rutin kontrol için başvuran 30 İPF olgusu ve 30 sağlıklı gönüllü çalışmaya dahil edildi. Tüm olgulara ekokardiyografi, copeptin düzeyleri, DLCO ve 6DYT yapıldı. Bulgular: İPF hastaların yaş ortalaması 69.93 ± 7.44 yıl olarak saptanmış olup, %73.3’ü erkek idi. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında İPF grubunun yaşı istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazlaydı (p = 0.003). İPF olguları 38.61 ± 20.99 paket-yıl sigara, kontrol grubu ortalama 43 ± 24.52 paket–yıl sigara öyküsü mevcut idi. Gruplar arasında sigara içme miktarı bakımından anlamlı fark yoktu (p>0.05). İPF grubunun 6DYT’de yürüdüğü mesafesi 276.95 ± 126.64 metre, sağlıklı grubun 6DYT’de yürüdüğü mesafe 402.5 ± 137.89 metre olup 6DYT mesafesi İPF grubunda istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha kısa idi (p=0.030). İPF olgularının GAP indeksi ortalama 3.97 ± 1.54 idi ve GAP indeksine göre Evre 2 idi. İPF olgularının pulmoner arter basıncı 40.63 ± 27.08, İPF olgularının 23’ünde (%76) sağ yüklenme bulguları mevcut olup kontrol grubu olgularının pulmoner arter basıncı 25.5 ± 7.59, 2’sinde (%6.7) sağ yüklenme bulguları mevcut idi. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, IPF olguları arasında pulmoner arter basıncı değeri ve sağ yükleme bulguları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazla sıklıktaydı (p<0.001). İPF olgularının 9 (%30)’unda sistolik PAB değeri >40 mmHg, kontrol grubunun 1 (%3.3)’inde sistolik PAB değeri >40 mmHg idi. Kontrol grubu ile karşılaştırıldığında, IPF olguları arasında daha fazla olgunun sistolik PAB değeri >40 mmHg idi (p<0.001). Copeptin değer ortancası (min – max) İPF olgularında 293.4 (148 – 854), kontrol grubunda 194.4 (21.3 – 349.5) idi. Kontrol grubu ile xv karşılaştırıldığında, İPF grubunun pulmoner hipertansiyon ve copeptin değeri anlamlı düzeyde daha fazlaydı (p<0.001). İPF olgularında copeptin düzeyinin dağılımı olgular arasında PAB değeri <40 mmHg olanlarla, PAB>40 mmHg olan olgular karşılaştırıldığında, copeptin düzeyi istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha fazlaydı (p<0.001). Copeptin düzeyi ile FVC (%) ve 6DYT testi yürüme mesafesi arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde negatif yönde, copeptin ile PAB değeri arasında anlamlı düzeyde pozitif yönde korelasyon ilişkisi saptandı (r = 0.543, p = 0.002). Copeptin düzeyinin İPF’ye bağlu pulmoner hipertansiyonu ideal olarak 226.71 pmol/L kesim noktasında %80 sensitivite, %66.7 spesifite ile saptayabildiği belirlendi (AUC = 0.813 [%95 GA: 0.709 – 0.918], p<0.001). Sonuç: İPF olgularında copeptin düzeyi kontrol grubuna göre anlamlı düzeyde yüksektir. İPF’li olgularda pulmoner hipertansiyonu göstermede copeptin düzeyleri değerli bir öngörme parametresi olup ileride klinik pratikte kullanılabilir. Purpose: The aim of this study was to compare copeptin levels in patients who have idiopathic pulmonary fibrosis with the control group and to evaluate the effectiveness of copeptin levels in predicting pulmonary hypertension in idiopathic pulmonary fibrosis (IPF). Methods: Between June and September 2021, 30 IPF cases and 30 healthy volunteers who applied to Bursa Uludag University Chest Diseases and Cardiology outpatient clinics for standart follow-up were included in the study. For all cases, we performed ECHO, copeptin levels, DLCO, and 6MWT. Results: The mean age of the IPF patients was 69.93 ± 7.44 years, 73.3% of them were male. Compared with the control group, the mean age of the IPF group was statistically higher than the control group (p = 0.003). The history of smoking was 38.61 ± 20.99 pack-year for IPF cases and 43 ± 24.52 pack-year for the control group. There was no statistical significance of smoking history between groups (p>0,05). 6MWD was 276,95 ± 126,64 meters in IPF cases and 402,5 ± 137,89 meters in the control group. 6MWD of IPF patients was statistically significantly shorter than the control group (p=0,030). The mean GAP index of the IPF cases was 3.97 ± 1.54 and it was Stage 2 according to the GAP index. In the IPF group, the mean pulmonary artery pressure was 40.63 ± 27.08 mmHg with 23 cases (76%) having right-sided loading findings. In the control group, the mean pulmonary artery pressure was 25.5 ± 7.59 with 2 cases (6.7%) having right-sided loading findings. Compared to the control group, IPF cases had statsitically higher pulmonary artery pressures and right-sided loading findings (p<0.001). In 9 (30%) patients of the IPF group systolic PAB measured >40 mmHg while only xvii one (3.3%) patient had systolic PAB >40 mmHg in the control group. Compared to the control group, the IPF group had statistically more cases with higher PAB >40 mmHg (p<0.001). The median (min – max) copeptin value was 293.4 pmol/L (148 – 854 pmol/L) in IPF cases and 194.4 pmol/L (21.3 – 349.5 pmol/L) in the control group. Pulmonary hypertension and copeptin levels were significantly higher in the IPF group compared to the control group (p<0.001). When PAP <40 mmHg was compared with those with PAP>40 mmHg in IPF cases, copeptin level was statistically significantly higher in cases with PAP>40 mmHg (p<0.001). There was a statistically significant negative correlation between copeptin level and FVC (%) and 6MWD, and a significantly positive correlation between copeptin and PAB value (r = 0.543, p = 0.002). It was determined that the copeptin level could ideally detect pulmonary hypertension due to IPF with a sensitivity of 80% and a specificity of 66.7% at the cut-off point of 226.71 pmol/L. (AUC = 0,813 [%95 GA: 0.709 – 0.918], p<0.001). Conclusions: Copeptin level in IPF cases is significantly higher than in the control group. Copeptin levels are a valuable predictive parameter in demonstrating pulmonary hypertension in patients with IPF, and it can be used in clinical practice in the future. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/28546 |
Koleksiyonlarda Görünür: | Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
Ahmet_Yurttaş.pdf | 5.01 MB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License