Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/29108
Başlık: Bir oyun ve öğrenme laboratuvarı olarak şehir: Bursa örneği
Diğer Başlıklar: City as a play and learning laboratory: The case of Bursa
Yazarlar: Ediz, Özgür M.
Sevgi, Sabiha
Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Mimarlık Anabilim Dalı.
0000-0002-1267-6994
Anahtar kelimeler: Oynanabilir şehir
Oyun egzersizleri
Oyun biçimleri
Öğrenme biçimleri
Öğrenme deneyimi
Katılımcı tasarım pratikleri
Çocuk katılımı
Playable city
Play practices
Learning experience
Participatory design practices
Child participation
Yayın Tarihi: 20-Haz-2022
Yayıncı: Bursa Uludağ Üniversitesi
Atıf: Sevgi, S. (2022). Bir oyun ve öğrenme laboratuvarı olarak şehir: Bursa örneği. Yayınlanmamış doktora tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü.
Özet: Çağımızda tasarımcıların, özellikle mimarların oyun pratiklerinin ve katılımcı tasarım anlayışının doğasında bulunan geniş fırsatları tam olarak keşfedemedikleri gözlemlenmiştir. Bu keşfi, hem kendi yaratıcılık kapasitelerini genişletmek ve büyütmek için bir araç olarak, hem de tanımlanmış öğrenme deneyimi ve mimarlık eğitimine bir eleştiri olarak gerçekleştirmek gerekmektedir. Bu problem ekseninde tez araştırması, mimari pedagojiyi oyun tarafından yönlendirilen bir biçimde ele almaktadır. Tez, oyunu güçlü bir metodoloji olarak yorumlayarak, yeni, anlamlı ve yaratıcı oyun stratejilerini uygulama isteğiyle katılımcı tasarım pratikleri ekseninde çocukları da oyun üretim sürecine dahil etmektedir. Bu süreç içerisinde oyun anlamsız değil üretken olup, aynı zamanda çevremizi görme ve kendimizi anlama biçimimizle birlikte dünyada var olmayı öğrenmenin bir yoludur. Tez çalışması kapsamında, oynanabilir şehir altyapısı için bir dizi oyun egzersizi kurgulanmıştır. Oyunu yeniden düşünmek ve tasarlamak için mimarinin farklı anlatı biçimleri ve düşünce yapısı oyun egzersizlerine dâhil edilmiştir. Bugün bildiğimiz şekliyle “oyun” ortamları standartlaştırılmış ve geneldir, benzer şekilde tasarım ve öğrenme süreçlerimiz de yalıtılmıştır. Yeni olasılıklar açmak için dış toplulukların potansiyelleri göz ardı edilmektedir. Yeni ve katılımcı bir öneri için mekân disiplinleri, oyunu sadece bir konu olarak değil, bir yöntem, çalışma biçimi ve tasarım araştırması olarak ele almalıdır. Mimarlık pedagojisinden dünyayı anlamaya çalışmak ve keşiflerde bulunmak için oyun yeni yollar sunmaktadır. Bu tez, mimarlığın oyun kavramını yeniden yorumlaması için yeni bir oyun biçimi olarak katılımcı tasarım pratiklerini, sürecini ve çıktılarını bir araç olarak konumlandırmaktadır. Araştırmada, Bursa’da çocuklarla işbirliği içinde yapılan bir dizi oyun egzersizi kurgusunda, oyun çıkışlı katılımcı tasarım metodolojileri test edilmiştir. Çocuklarla belirli zaman dilimlerinde gerçekleştirilen egzersizler, çocukları oyun üretiminin farklı aşamalarına dâhil etmektedir. Egzersizler, çeşitli mimari okuma ve ifade biçimlerine yer vererek çocukların somutlaşmış ve deneyimsel bilgisine değer veren yaratıcı oyun biçimlerini ortaya koymaktadır.
In our age, it has been observed that designers, especially architects, cannot totally explore the wide opportunities inherent in play practices and participatory design. It is necessary to realize this discovery both as a tool for architects to expand and grow their own creative capacities and as a critique of defined learning experience and architectural education. In the framework of this problem, the thesis research deals with architectural pedagogy in a play-driven way. By interpreting the play as a strong methodology, the thesis includes children in the play and learning process by participatory design practices with the desire to implement new, meaningful and creative play strategies. In this process, play is not meaningless but productive, but also a way of learning to exist in the world with the way we see our surroundings and understand ourselves. Within the scope of the thesis, a series of play exercises were designed for the playable city infrastructure. Different narrative forms and mindsets of architecture are included in the play exercises process to rethink and design the play. “Play” environments as we know them today are standardized and generic, similarly our design and learning processes are isolated. The potentials of external communities to open up new possibilities are ignored by designers. For a new and participatory proposal, space disciplines should consider the play not only as a subject but as a method, working style and design research. From architectural pedagogy, the play offers new ways to explore and understand the world. This thesis focuses on participatory design practices, process andoutputs as a new form of play. In the research, play-based participatory design methodologies were tested in a series of play exercises with the participation of children in Bursa. In the exercises performed with children in certain time periods, children are included in different stages of the play and learning process. The exercises include various forms of architectural reading and expression, as well as revealing forms of creative play that value children's embodied and experiential knowledge.
URI: http://hdl.handle.net/11452/29108
Koleksiyonlarda Görünür:Fen Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
Sabiha_Sevgi.pdf9.45 MBAdobe PDFKüçük resim
Göster/Aç


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons