Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/3174
Title: Memede US eşliğinde biyopsi ile papiller lezyon tanısı alan olgularda eksizyon gerekliliğinin araştırılması
Other Titles: Investigation of excision necessity in papillary lesions of breast diagnosed with US guided biopsy
Authors: Topal, Uğur
Şen, Gökhan
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.
Keywords: Memenin papiller lezyonları
Kesici iğne biyopsisi
Ultrasonografik bulgular
Breast papillary lesions
Tru-cut biopsy
Ultrasound findings
Issue Date: 2012
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Şen, G. (2012). Memede US eşliğinde biyopsi ile papiller lezyon tanısı alan olgularda eksizyon gerekliliğinin araştırılması. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Meme kitlelerinin tanısında, perkütan kesici iğne biyopsisi (KİB), güvenilir bir yöntem olmasına karşın, nadir görülen papiller lezyonlarında tanı değeri tartışmalıdır. Papiller lezyonlar, fokal atipi, in situ veya invaziv kanser odakları içerebildikleri ve KİB ile lezyonun tamamı örneklenemediği için, bu lezyonların total eksizyonu önerilmektedir. Ancak, KİB ile benign sonuca ulaşılan lezyonların takip edilebileceğine dair çalışmalar da vardır. Bu çalışmada, KİB ile papiller lezyon tanısı alan olguların eksizyon veya takiple ulaşılan kesin tanıları karşılaştırılarak, radyolojik bulguların tanıya olası katkıları araştırılmıştır.Retrospektif olarak yapılan çalışmamıza, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı Meme Kanseri Tarama Ünitesi'nde, Ağustos 2000-Mart 2012 tarihleri arasında KİB yapılan 2621 lezyondan, papiller lezyon tanısı alan ve cerrahi eksizyon veya takip ile kesin tanıya ulaşılan 66 lezyon alınmıştır. Olguların klinik, mamografi, ultrasonografi (US) bulguları incelenerek, biyopsi ve kesin tanıları arasındaki ilişki araştırılmıştır. US bulguları dört grup altında toplanarak tanıya katkıları araştırılmıştır.Ellidört lezyonda KİB ile kesin tanı uyumlu iken, 12 lezyonda sonuçlar uyumsuz bulunmuştur. US'de en sık rastlanan dilate duktus içerisindeki solid lezyona (grup 1) (n=30, %45) göre değerlendirme yapıldığında, KİB ile kesin tanı arasında %100 uyum bulunmuştur. Tüm olgular göz önüne alındığında ise, iki yöntem arasında orta derecede bir uyum bulunmuştur (?=0.479; p<0.001).Çalışmamızın sonuçlarına göre, US'de grup 1 olarak sınıflandırılan lezyon, KİB sonucu benign ise, cerrahi eksizyon yapılmayabilir. Ancak bu olgulardan çoğunda (%90) meme başı akıntısı olması, cerrahi yaklaşımı gerekli kılmaktadır. Grup 1 dışındaki lezyonlarda ise KİB'le malignite olasılığı dışlanamadığı için, literatürdeki çoğu çalışmada olduğu gibi, cerrahi eksizyon gerekmektedir.
Although tru-cut needle biopsy is a reliable method in the diagnosis of breast masses, the diagnostic value in papillary lesions is controversial. Total excision of these lesions is recommended because papillary lesions may contain focal atypia and foci of in situ or invasive carcinoma. However there are some studies that recommend follow up of lesions characterized benign by tru-cut biopsy. In this study exact diagnosis recruited with excision or follow-up of the lesion were compared with tru-cut biopsy results in cases having biopsy proven papillay lesions and probable contributions of radiologic findings to the diagnosis. In our retrospective study 2621 lesions were studied in Uludag University School of Medicine Department of Radiology, Breast Cancer Screening Unit between August 2000 and March 2012. 66 lesions which were diagnosed as papillary lesion and diagnoses were proven with surgical excision or follow-up were included. Clinical, ultrasound (US) and mammography findings of cases were studied and relationship between biopsy and exact diagnosis was investigated. US findings classified into four groups and their contribution to diagnosis was studied. In 54 lesions tru-cut biopsy and exact diagnosis findings were compatible, while in 12 lesions were not. When evaluation was made according to the presence of solid lesion in dilated duct (n=30, %45) in group 1 (the most frequent US group), %100 correlation was found between tru-cut biopsy and exact diagnosis. When all of the findings were regarded moderate correlation was found between two modalities (κ=0.479; p<0.001). According to our results in a lesion classified as group 1 in US, if trucut biopsy result was benign surgical excision may not be performed. However because nipple discharge was present surgical exscision was necessary in most of the cases. In other lesions surgical excision was necessary because malignant potential could not be excluded with tru-cut biopsy, as seen in most of previous studies.
URI: http://hdl.handle.net/11452/3174
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
314543.pdf329.5 kBAdobe PDFThumbnail
View/Open


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons