Anti-HCV pozitif hemodiyaliz hastaları ve renal transplant alıcılarında restriction fragment length polymorphism (RFLP) ile hepatit C virüs genotiplendirmesi

Abstract

Hemodiyaliz hastaları (HD) ve renal transplant (RT) alıcıları, HCV enfeksiyonu açısından yüksek riskli hastalardır. HCV genotipleri, HD hastaları ve RT alıcılarında bölgesel farklılıkları yansıtan heterojen bir dağılım gösterir. Bu çalışmada bölgemizdeki anti-HCV pozitif HD hastalarında ve RT alıcılarında HCV genotiplerini tespit etmeyi, moleküler epidemiyolojik araştırmalara ışık tutmayı amaçladık. Çalışmaya 23 HD hastası, 8 RT alıcısı olmak üzere toplam 31 hasta alındı. Toplam 14 hastada (%45,16), HCV RNA pozitif bulundu. HD hastalannın 8'inde, RT alıcılarının 6'sında HCV RNA pozitifti. HCV genotipleri, RT-nested PCR'la elde edilen ikinci PCR ürününün reamplifikasyonu sonrası Restriction Fagment Length Polymorphism analizi (RFLP) ile tespit edildi. HD hastalannın 2'sinde (%25), RT alıcılarının 1'inde (%16.7) genotip 1a bulundu. HD hastalannın 6'sında (%75) genotip 1b saptanırken, RT alıcılarının 5'inde (%83,3) genotip 1b saptandı. HD hastaları ve RT alıcılarında HCV genotip dağılımı açısından anlamlı bir farklılık gözlenmedi (p]0.05). Sonuç olarak, bölgemizde son dönem böbrek yetmezliği nedeniyle izlenen anti-HCV pozitif HD hastaları ve RT alıcılarında en sık HCV genotipi olarak, genotip 1b'yi saptadık. Bu bulgu, yurdumuzda aynı hasta gruplarında yapılan az sayıdaki çalışma ile paraleldir. Çalışmamızın sonucu, bölgemizde RT adayı olan HD hastalarının, transplantasyon öncesi dönemde takip ve tedavilerinde yol gösterici olabilir. Bu çalışma, bölgemizde bu konuda yapılmış ilk çalışmadır.

Hemodialysis (HD) patients and renal transplant (RT) recipients are under high risk for hepatitis C virüs (HCV) infection. HCV genotype is distributed heterogeneousiy reflecting the regional differences among HD and RTrecipients. in this study, we aimed to determine the HCV genotype among anti-HCV positive HD and RT recipients and summarize our datas which can be usefull for molecular epidemiological studies. A total of 31 patients -23 HD and 8 RT recipients- were enrolled. Fourteen patients (45,16 %) were positive for HCV RNA. Eight of HD patients and 6 of RT recipients were HCV RNA positive. The HCV genotypes were detected by Restriction Fragment Length Polymorphism anaiysis (RFLP) following reamplification of the second PCR product extracted by RT-nested PCR. Genotype 1a was found at two of HD (25 %) and one of RT recipients (16,7%). Genotype 1b was found at 6 of HD (75 %) and 5 of RT recipients (83,3 %). The difference for distribution of HCV genotype between HD and RT recipients was not significant statistically (p>0.05). In conclusion, the most common HGV genotype among anti-HGV positive HD patients and RT recipients who are followed-up for end-stage renal disease in our region is genotype 1b. This finding is positively correlated with the results of the few studies which have been performed at similar populations in our country. Our results may guide for the follow-up and treatment of HD patients who are candidates for RT during the pre-transplantation period in our region. Our study is the first in our region on this subject.