Koroner arter hastalığı ile karotis, brakiyal arter intima-medya kalınlığı ve brakiyal arter akım bağlı vazodilatasyon arasındaki ilişki

Abstract

Amaç: Aterosklerozu klinik belirtileri oluşmadan önce saptamaya yönelik olarak en sık kullanılan yöntemler aterosklerozun başlangıcı kabul edilen endotel disfonksiyonunun saptanması ve aterosklerozun ilk bulgularından olan intima-mediya kalınlığının değerlendirilmesidir. Bu çalışmada koroner arter hastalığı ile karotis, brakiyal arter intima - mediya kalınlığı ve brakiyal arter akım bağlı vazodilatasyonu arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya kardiyoloji bölümüne ve yapılan tetkikler sonucunda koroner anjiyografi endikasyonu alan 88 hasta dahil edildi. Hastalara koroner anjiyografiden sonraki gün, hastaların klinik bilgilerini bilmeyen bir radyolog tarafından karotis, brakiyal arter intima-mediya kalınlığı ve brakiyal arter akım bağlı vazodilatasyon değeri araştırıldı. Bulgular: Koroner anjiyografiye göre 18 hastada (grup 1) koroner arterler normal olarak izlenirken, 70 hastada (grup 2) koroner arter hastalığı saptandı. Brakiyal ve karotis arter intima-mediya kalınlıklannın grup 2'de grup 1'den anlamlı olarak daha fazla olduğunu saptadık (sırasıyla p=0.013, p=0.002). Akım bağlı vazodilatasyon, grup 1'de, grup 2'ye oranla anlamlı olarak daha yüksek oranda olduğu izlendi (%14.8 ± 8.9, %7.8 ± 6.6, p=0.001). Endotel bağımsız vazodilatasyon değerleri iki grup arasında benzer olarak saptandı. Bu paramatrelerden koroner arter hastalığı için en duyarlı olanının karotis arter intima-mediya kalınlığı (%81), en özgül olanının ise endotel bağımlı vazodilatasyon (%72) olduğu saptandı. Sonuç: Koroner arter hastalığı olan grupta karotis ve brakiyal arter intima-mediya kalınlığının arttığı ve endotel disfonksiyonunun göstergesi olan akım bağlı vazodilatasyonunun azaldığı saptandı. Koroner arter hastalığına ait klinik bulgu sergilemeyen hastalarda risk değerlendirmede ve klinik olarak semptomu olan hastalarda tarama testi olarak intima-mediya kalınlığı ve akıma bağIı vazodiiatasyon incelemesinin kullanılabileceği kanaatine varıldı.

Objectives: The most frequent methods for assessing atherosclerosis before its clinical signs had occured are detecting endothelial dsyfunction and evaluating intima-media thickness. In the present study it was aimed to investigate the relation between coronary artery disease and intima-media thickness of carotid, brachial artery and flow mediated vasodilatation of brachial artery Material and Methods: Eighty eight patients had admitted to cardiology department and had taken indication of coronary angiography were enrolled in the study. Carotid, brachial artery intima-media thickness and flow mediated vasodilatation of brachial artery of the patients were measured by a radiologist without any knowledge about the clinical data. Results: According to the coronary angiography; coronary arteries were accepted normal in 18 patients (group 1) and coronary artery disease were detected in 70 patients (group 2). lntima-media thickness in brachial and carotid arteries were higher in group 2 than group 1 (respectively p=0.013 and p=0.002). Flow mediated vasodilatation was greater in group 1 than group 2 (%14.8 ± 8.9, %7.8 ± 6.6, p=0.001). Endothelial independent vasodilatation values were similar between two groups. Among these parameters most sensitive (%81) was carotid artery intima-media thickness and most specific (%72) was flow mediated vasodilatation in predicting coronary artery disease. Conclusions: It was demostrated that intima-media thicknesses of carotid and brachial artery were higher and flow mediated vasodilatation which was showing the endothelial dsyfunction was lower in coronary artery disease. As a conclusion it was concerned that intima-media thickness and flow mediated vasodilatation may be usefull screening tests both in evaluating clinically asymtomathic patients and predicting risk in coronary artery disease.