Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız: http://hdl.handle.net/11452/33174
Başlık: Ali Rûmî’nin Elif-Nâmelerinde şahıs ve eser isimleri
Diğer Başlıklar: Names of persons and works in Ali Rumi’s Elif-Names
Yazarlar: Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen-Edebiyat Fakültesi/Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.
0000-0001-9879-5291
Eğri, Sadettin
Anahtar kelimeler: Ali Rûmî
Tasavvuf edebiyatı
Elif-nâme
Abdülkâdir Geylânî
Tenkit
Sufi literature
Elifname
Abdulkadir Geylani
Criticism
Yayın Tarihi: 11-Ara-2022
Yayıncı: Bursa Uludağ Üniversitesi
Atıf: Eğri, S. (2023). ''Ali Rûmî’nin Elif-Nâmelerinde şahıs ve eser isimleri''. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 24(44), 39-55.
Özet: Türk edebiyatında elif-nâmeler hemen her dönem tarihte ilgi duyulan ve örnekleri verilen bir konudur. Anlatımların çok daha çekici hâle getirilmesinin yollarından birisi olan bu manzumeler, harflerin hem şekil hem de anlam bakımından imge olarak kullanılmasıdır. Leb-değmez, muvaşşah, mühmel, mu’cem, hayfa, rakta gibi harf temelli söz sanatları, harflerin şekillerine göre benzetmeler yapılması ve ebced hesabı ile ilgili unsurlar harflerle ilgili özelliklerden yalnızca birkaçıdır. Edebî kaynaklarda ve özellikle tezkirelerde hayatı ve şahsiyeti hakkında bilgi bulunmayan Seyyid Ali Rûmî, Dürrü’l-Fu’âd ve Şeyhu’l-İrşâd adını verdiği hacimli eserinde kendisi ve eserleri hakkında ayrıntılı bilgiler sunmaktadır. Bu eserde bulunan iki elif-nâmesinde tasavvufî açıdan gönülden bağlı olduğu Abdülkadir Geylânî ve onun eserleri hakkında bilgileri manzum olarak anlatır. İkinci elif-nâmesinde ise, yaşadığı dönemdeki insanlarda bulunan ahlakî ve dinî zafiyetleri eleştirip, onlara yol gösterir. Aslında bir elif-nâme örneği olmayan üçüncü şiirinde kendisinin yazdığı eserlerin isimlerini yazıp, o risale ve kitapları tanıtır. Ne yazık ki Ali Rûmî’nin adı geçen eserleri günümüze kadar tespit edilememiştir.
In Turkish literature, elifnames are a subject that is of interest and examples are given in almost every period of history. These poems, which are one of the ways to make the narrations much more attractive, are the use of letters as images in terms of both shape and meaning. Letter-based rhetoric such as Leb-değiz, muvaşşah, mühmel, mu’cem, haifa, rakta, making analogies according to the shapes of letters, and elements related to abjad calculation are just a few of the features related to letters. Seyyid Ali Rûmî, who does not have information about his life and personality in literary sources and especially in tezkires, gives detailed information about himself and his works in his voluminous work called Dürrü’l-Fu’ad and Şeyhu’l-İrşâd. In the two elif-nâmes found in this work, he tells in verse about Abdülkadir Geylani, to whom he is deepl attached to Sufism, and his works. In his second elif-nâme, he criticizes the moral and religious weaknesses of the people of his time and guides them. In his third poem, which is not actually an example of an elif-nâme, he writes the names of the works he wrote and introduces those treatises and books. In fact, the mentioned works of Ali Rûmî have not been identified until today.
URI: https://doi.org/10.21550/sosbilder.1194349
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2730076
http://hdl.handle.net/11452/33174
ISSN: 1302-2423
2564-6834
Koleksiyonlarda Görünür:2023 Cilt 24 Sayı 44

Bu öğenin dosyaları:
Dosya Açıklama BoyutBiçim 
24_44_3.pdf
  A kadar 2099-12-31
917.97 kBAdobe PDFGöster/Aç Bir kopya isteyin


Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License Creative Commons