Bu öğeden alıntı yapmak, öğeye bağlanmak için bu tanımlayıcıyı kullanınız:
http://hdl.handle.net/11452/33334
Başlık: | Böbrek rebiyopsi yaptığımız vakalarda, rebiyopsi sebeplerinin ve sonuçlarının retrospektif araştırılması |
Diğer Başlıklar: | A retrospective study of the causes and results of renal rebiopsy in renal rebiopsy cases |
Yazarlar: | Güllülü, Mustafa Zengin, Enes Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı. |
Anahtar kelimeler: | Rebiyopsi Yetersizlik Reject Kronisite Nüks Rebiopsy Failure Reject Chronicity Recurrence |
Yayın Tarihi: | 2023 |
Yayıncı: | Bursa Uludağ Üniversitesi |
Atıf: | Zengin, E. (2023). Böbrek rebiyopsi yaptığımız vakalarda, rebiyopsi sebeplerinin ve sonuçlarının retrospektif araştırılması. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi. |
Özet: | Böbrek biyopsisi, böbrek hastalığının tanısında, tıbbi tedavinin yönlendirilmesinde ve prognoz tayininde kullanılan değerli bir yöntemdir. Çalışmamızda hastanemizin nefroloji kliniğinde yapılmış olan böbrek biyopsileri incelenerek daha önce böbrek biyopsisi yapılmış olan hastalara tekrar böbrek biyopsisi yapılma oranları, nedenleri ve sonuçlarının incelenmesi amaçlandı. Çalışmamıza 1986-2022 yılları arasında Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Kliniği’nde böbrek biyopsisi yapılmış 3285 hasta taranarak rebiyopsi yapılmış olan 346 hasta dahil edilmiştir. En sık nativ böbrek rebiyopsi nedeni de önceki biyopside yetersizlik olarak saptandı (%67,3). Diğer nativ böbrek rebiyopsi nedenleri sıklık sırasına göre klinikopatolojik korelasyonu araştırmak amaçlı (%16,7), ilk tanıya ilaveten koinsidans-nüks şüphesi (%8,2), hastalığın aktivitesi-kronisitesi ayrımı (%4,9), klinik tablo ile histopatolojik uyumsuzluk (%2,9) şeklindeydi. En sık transplant böbrek rebiyopsi nedeni reject şüphesi olarak saptandı (%81,0). Nativ böbrek rebiyopsileri neden-sonuç açısından karşılaştırıldığında 7 kez klinik tablo ile histopatolojik uyumsuzluk nedenli rebiyopsi yapılmış. Bu rebiyopsilerden 6’sinde tanı değişirken 1’inde mevcut tanının aynı kaldığı saptandı. 12 kez hastalığın aktivitesi-kronisitesi ayrımı nedenli rebiyopsi yapılmış, bu rebiyopsilerden 2’sinde hastalık aktivitesi saptanırken 7’sinde kronisite saptanmış. Diğer 3 rebiyopsi de yetersiz olarak sonuçlandı. 20 kez ilk tanıya ilaveten koinsidans şüphesi-nüks şüphesi ile rebiyopsi yapılmış, bu rebiyopsilerden 9’unda mevcut tanıya ek olarak koinsidans saptanırken 11’inde mevcut hastalık nüksü saptandı. Sonuç olarak, böbrek biyopsilerine ait verilerin incelenmesi böbrek hastalıklarının epidemiyolojisi açısından önemli bilgiler sunmaktadır. Çalışmamızda 1986-2022 yılları arasında yapılmış olan ve verilerine ulaşılabilen 400 renal rebiyopsi olgusunu inceledik. Tüm renal rebiyopsiler incelendiğinde en sık rebiyopsi nedeni biyopsi materyalinin yetersizliği (%5,2) olarak saptandı. Yetersiz biyopsi oranı literatür ile karşılaştırıldığında benzer olarak saptandı. Renal biopsy is a valuable method used in the diagnosis of kidney disease, directing medical treatment and determining prognosis. In our study, we aimed to analyze the renal biopsies performed in the nephrology clinic of our hospital and to examine the rates, reasons and results of repeat renal biopsy in patients who had previously undergone renal biopsy. In our study, 3285 patients who underwent renal biopsy in the Nephrology Clinic of Bursa Uludag University Faculty of Medicine Hospital between 1986 and 2022 were screened and 346 patients who underwent rebiopsy were included. The most common reason for native kidney rebiopsy was failure of the previous biopsy (67,3%). Other reasons for native kidney rebiopsy were, in order of frequency, to investigate clinicopathologic correlation (16,7%), suspicion of coincidence-recurrence in addition to the initial diagnosis (8,2%), differentiation of disease activity-chronicity (4,9%), and histopathologic discordance with clinical picture (2,9%). The most common reason for transplant kidney rebiopsy was suspicion of reject (81,0%). When native kidney rebiopsies were compared in terms of cause and effect, 7 rebiopsies were performed due to histopathologic discordance with clinical picture. While the diagnosis changed in 6 of these rebiopsies, the current diagnosis remained the same in 1 of them. 12 rebiopsies were performed due to differentiation between disease activity and chronicity; disease activity was detected in 2 of these rebiopsies, while chronicity was detected in 7. The other 3 rebiopsies were inadequate. In addition to the initial diagnosis, 20 rebiopsies were performed with suspicion of coincidence/recurrence, 9 of these rebiopsies showed coincidence in addition to the current diagnosis, while 11 showed recurrence of the current disease. In conclusion, the analysis of renal biopsy data provides important information about the epidemiology of renal diseases. In our study, we analyzed 400 renal rebiopsies performed between 1986 and 2022 for which data were available. When all renal rebiopsies were analyzed, the most common reason for rebiopsy was inadequate biopsy material (5,2%). The rate of inadequate biopsy was found to be similar when compared with the literature. |
URI: | http://hdl.handle.net/11452/33334 |
Koleksiyonlarda Görünür: | Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine |
Bu öğenin dosyaları:
Dosya | Açıklama | Boyut | Biçim | |
---|---|---|---|---|
Enes_Zengin.pdf | 776.35 kB | Adobe PDF | Göster/Aç |
Bu öğe kapsamında lisanslı Creative Commons License