Pulmoner emboli tanısında akciğer perfüzyon sintigrafisinin değeri

Abstract

AMAÇ: Akut pulmoner emboli tanısı olan hastalarda akciğer perfüzyon sintigrafisinin değerini kontrol gruplarıyla karşılaştırarak incelemek ve non-invaziv tetkiklerin pulmoner emboli tanısındaki değerini araştırmak. GEREÇ VE YÖNTEM : Aralık 2000 - Ocak 2002 tarihleri arasındaki dönemde Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalında yatarak klinik, laboratuvar ve radyolojik tetkiklerle pulmoner emboli tanısı konulmuş olgular ile pulmoner emboli açısından düşük klinik olasılık gösteren kontrol grubu olguları klinik, radyolojik ve laboratuvar bulgularıyla karşılaştırıldı. Pulmoner emboli hastalarının akciğer perfüzyon sintigrafilerini inceledik. Ayrıca hem pulmoner embolili hastalarda hem de kontrol gruplarındaki akciğer perfüzyon sintigrafi sonuçlarını değerlendirdik. BULGULAR: Pulmoner emboli tanısı konulan 20 hastanın akciğer perfüzyon sintigrafi sonuçları 10 hastada yüksek olasılıklı ( toplam hasta sayısının % 50 si) iken , grubun diğer yarısında ise düşük yada orta olasılıklıydı (nondiagnostik). Bunun yanında kontrol grubunda ki 20 hastanın perfüzyon akciğer sintigrafi sonuçları % 20 sinde yüksek olasılıklıydı. Kontrol olgularının % 70 i düşük yada orta olasılıklı kategoride yer almışlardır. Sadece % 10 hastada normal sintigrafi sonucu ile karşılaşılmıştır. Benzer olarak KOAH grubunda yer alan hastaların sintigrafi sonuçları %80 olarak nondiagnostikti. Kontrol grubunda anaormal sintigrafi sonuçları olan hastalarda spiral BT ile pulmoner emboli tanısı ekarte edilmiştir. D dimer ve arter kan gazı ölçümleri diğer gruplar ile karşılaştırıldığında pulmoner emboli grubunda istatistik olarak anlamlıydı. SONUÇ: Pulmoner emboli tanısında akciğer perfüzyon sintigrafisi çok önemli bir yere sahiptir. Tanısal yaklaşımlarda ön sıralarda yer almaktadır. Fakat altta yatan kardiyopulmoner hastalıklarda akciğer perfüzyon sintigrafisinin tanı değeri azalmaktadır. Pulmoner emboli şüphesi olan hastalarda nondiyagnostik akciğer perfüzyon sintigrafi sonuçlarına eklenen non-invaziv testler ile doğru tanıya ulaşmak mümkün olmaktadır.

AIM: To investigate the place of perfusion lung scan in patients with acute pulmonary embolism by comparing with the control groups and to find out the importance of non-invasive examinations when diagnosis pulmonary embolism. MATERIALS AND METODS: We compared the patients who were diagnosed with pulmonary embolism according to their clinical, laboratory and radiological examinations with the low probability clinical patients of the control groups at the Uludağ University Medical Faculty Chest Diseases and Tuberculosis Department December 2000 - January 2002. We examined perfusion lung scan pretation of the patients with pulmonary embolism. Furthermore, we evaluated the results of the perfusion lung scans of both the patients with pulmonary embolism and the control groups. RESULTS: The results of the perfusion lung scans of the 20 patients with pulmonary embolism was found to be at the high probability in 10 patients ( 50% of the total patients) and nondiagnostic ( low and intermediate probability) in the other half of group (50% of the total patients).Besides ; the results of the perfusion lung scans of the 20 patients with control group was evaluated as high in the 20%. Whereas low and intermediate probability in the 70%. Interestingly, only in the 10% of the whole patients theperfusion lung scans was found to be at normal rates. Similarly; nondiagnostic results of perfusion lung scan of patients in COPD group was 80%.We excluded the pulmonary embolism diagnosis of the patients in the control groups by spiral CT. D dimer and arterial blood gases measurements were statistically significant for pulmonary embolism patients when compared with the other groups. CONCLUSiON: The place of perfusion lung scan in patients with suspected pulmonary embolism is of great importance. It takes the first place in diagnosing investigations. Whereas the perfusion lung scan value of decreases with underlying cardiopulmonary diseases.