Bronş kanserli hastalarda mediastinal lenf bezi tutulumunun "p53 gen mutasyonu yöntemi" ve "histopatolojik yöntem" ile karşılaştırılması

Abstract

Küçük Hücre Dışı Akciğer Kanseri (KHDAK)'nde tedavi metodunu ve prognozu belirleyen en önemli faktör hastalığın evresidir. Erken evre tümörlerde (Evre la ve Ib) yapılan küratif rezeksiyona rağmen 5-yıllık yaşam beklentisi hiçbir zaman mükemmel rakamlara (%55-85) ulaşamamıştır. Bölgesel lenf bezi metastazı bulunmayan "NO" olgularda lokal nüks ve/veya uzak metastazlara rastlanması ve beklenenden daha az 5-yıllık yaşam değerleri elde edilmesi patolojik "NO" evresinin sorgulanmasını gerektirmiştir. Günümüzde; mediastinoskopi ile mediastinal lenf bezi metastazı bulunan "N2" olgularda en ideal yaklaşım neo-adjuvant kemoterapi sonrası cerrahi rezeksiyondur. Bu çalışmadaki amaç mediastinoskopi sonrası histopatolojik "NO" değerlendirilen lenf bezlerindeki p53 genindeki mutasyon pozitifliğinin değerlendirilmesi ile gerçek "NO" evrelenmesinin karşılaştırılmasıdır. Ocak 2001-Ocak 2002 tarihleri arasında primer KHDAK'nin preoperatif evrelendirilmesinde toraks bilgisayarlı tomografisinde 1cm.' den daha küçük mediastinal lenf bezi bulunan ve servikal mediastinoskopi uygulanan olgulardan 30'u çalışmaya dahil edildi. Standart servikal mediastinoskopi tekniği ile alınan aynı lenf bezine ait biyopsi materyali taze olarak eşit iki parçaya ayrıldı. Biopsi materyali histopatolojik ve genetik inceleme için gerekli bölümlere gönderildi. Patolojide hazırlanan biopsi örnekleri Hematoxilene-Eosin (HE) ile boyandı diğer örnek ise Polimeraz Zincir Reaksiyonu (PZR) yöntemi ile p53 gen mutasyonu tespiti için hazırlandı. Çalışmaya alınan 30 olgunun 29'u (%97) erkek ve yaş ortalaması 61.2 (42-74) idi. Olguların tamamından alınan lenf bezlerinin histopatolojik incelemesi sonucunda metastaza rastlanmadı. Fakat bu olgulardan 6(%20),sının lenf bezlerinin PZR yöntemi ile moleküler biyolojik incelemesi sonucunda p53 gen mutasyonu tespit edildi (Genetik Metastaz). Sonuç olarak; histopatolojik inceleme sonrası "NO" olarak bildirilen fakat p53 mutasyonu bulunan olgularda lokal nüks ve/veya uzak metastaz dikkatli takip edilmelidir. Bu hastalarda histopatolojik negatifliğe rağmen neo-adjuvan veya adjuvan tedavi rejimlerinin uygulanması gündeme gelmelidir.

In non-small cell lung cancer (NSCLC), the most significant factor that effects treatment modality and prolonged survival is the stage of the disease. Despite to curative resection in early stage NSCLC (stage-la andl b), the long term survival has never reached to the ideal figures (range 55-85%). Local recurrence and/or distant metastases are seen in patients with pathologically proven NO disease that leads to the questioning of the real "NO" results. Furthermore, neo-adjuvant chemotherapy followed by surgery is an ideal treatment in patients with mediastinal lymph node involvement (N2). The aim of this study was to compare pathologically proven NO lymph nodes obtained during mediastinoscopy with p53 gene mutation. Thirty patients undergoing mediastinoscopy for the staging of NSCLC were prospectively included in the study. Only the patients with mediastinallymph nodes less than 1cm. in diameter were selected for mediastinoscopy. Standard cervical mediastinoscopy was performed in all patients and the specimens obtained during the procedure were divided into two pieces for histopathologic and biologic investigation. Hematoxilene-Eosine(HE) staining was used for histopathologic screening. The Polymerase Chain Reaction (PCR) method was used for the detection of p53 gene mutation for the other group. All but one patients were male with a mean age of 61.2(range 42-74). Althoug there was no metastasis in the histopathology group, six (20%) p53 gene mutation were detected with a PCR method. In conclusion; local recurrence and/or distant metastasis must be carefully followed in patients with pathologically "NO" disease and p53 gene mutation. Neo-adjuvant and/or adjuvant therapies may be considered in such a group of patients.