Tiroid otoantikor pozitifliği olan hastaların total tiroidektomi sonrasında otoantikor düzeyi değişiminin retrospektif değerlendirilmesi

Abstract

Diferansiye tiroid kanserli hastaların en önemli izlem parametresi olan serum tiroglobulin düzeyinin güvenirliliği, anti-Tg pozitifliği olan hastalarda azalmaktadır. Total tiroidektomi sonrası anti-Tg seviyesinin azalarak negatifleşmesi beklenir. Çalışmamızda diferansiye tiroid kanserli hastaların postoperatif anti-Tg seviyesindeki azalmayı etkileyen faktörleri retrospektif olarak araştırdık. Çalışmamıza Ocak 2012-Ocak 2023 yılları arasında Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı polikliniğine başvuran, tiroid ektomiuygulanan, tiroid oto antikorlarından en az biri pozitif olan 93 hasta alındı. Hastaların demografik özellikleri, klinik, laboratuvar değerleri ve tedavi rejimleri incelendi. Hastaların %93,5’i (n=87) kadın, yaş ortalaması 48,2±13,8 yıldı. Hastaların izlemleri süresince anti-Tg pozitifliğinin negatifleşme oranı%56,8 ve negatifleşme medyan zamanı 17 ay bulundu. Negatifleşmeyi olumsuz etkileyen en önemli iki faktörün preoperatif anti-Tg seviyesi (p<0,001)ve lenf bezi metastazı varlığı olduğu saptandı (p=0,05). Operasyon sonrası hastaların çoğunda anti-Tg seviyelerinin hızla azaldığı, medyan 5 ay içerisinde yarılandığı saptandı. Anti-Tg seviyesinin yarılanma zamanını olumsuz etkileyen en önemli faktörün tümörün ekstra tiroidal yayılım özelliği olduğu görüldü (p=0,002). Nüks gelişen 5 (%5,6) hastanın çoğunda antikorseviyelerinin azalmadığı, bazılarında belirgin şekilde arttığı saptandı. Subtotal tiroidektomi sonrası tamamlayıcı tiroidektomi yapılanlarda antikor seviyesinin yüksek kaldığı ve bir hastamızda nüks gelişmesine rağmen antikor seviyesinin azalarak negatifleştiği görüldü. Sonuç olarak, anti-Tg pozitif diferansiye tiroid kanserli olgularda postoperatif antikor seviyesinin azalmaması tümör nüksüne işaret edebilir. Postoperatif anti-Tg seviyelerini etkileyen faktörler konusunda fikir birliğine varılamasa da total tiroidektominin ilk operasyon olarak yapılmaması, preoperatif anti-Tg seviyesinin yüksekliği, ekstra tiroidal yayılım veya lenf bezi metastazının varlığı anti-Tg seviyesinin azalmasını etkileyebilmektedir. Antikor seviyesi azalan hastalarda nadir de olsa nüks görülebileceği akılda tutulmalıdır.

The reliability of serum thyroglobulin levels, which is the most important follow-up parameter for the patients with differentiated thyroid cancer, decreases in patients with anti-Tg positivity. After total thyroidectomy, the anti-Tg level is expected to decrease and become negative. In our study, we conducted a retrospective investigation to identify the factors influencing the decrease in postoperative anti-Tg levels in patients with differentiated thyroid cancer. Our study included 93 patients who underwent thyroidectomy and had at least one positive thyroid autoantibody, presenting to the outpatient clinic of the Department of Endocrinology and Metabolic Diseases, Division of Internal Medicine, Bursa Uludağ University Faculty of Medicine, between January 2012 and January 2023. The demographic characteristics, clinical and laboratory values, and treatment regimens of the patients were examined. In our study, 93.5% (n=87) of the patients were female, and the mean age was 48.2±13.8 years. During the follow-up period, the rate of anti-Tg positivity becomingnegative was 56.8%, with a median time of 17 months for the transition tonegative.. Preoperative anti-Tg level (p<0.001) and the presence of lymph node metastasis (p=0.05) were found to be the two most important factors negatively affecting negativization. It was found that anti-Tg levels decreased rapidly in most of the patients after the operation and were halved within a median of 5 months. It was observed that the most important factor negatively affecting the half-life of the anti-Tg level was the extrathyroidal spread of thetumor (p=0.002). The majority of the 5 (5.6%) patients who developed a recurrence were found to have no decrease in antibody levels, and in some of them, it was observed to increase significantly. Additionally, it was observed that the antibody level remained high in the patients who underwent completion thyroidectomy after subtotal thyroidectomy operation. Furthermore, despite the recurrence in one of our patients, the antibody level decreased and became negative. In conclusion, the absence of a decrease in postoperative antibody levels in patients with anti-Tg positive differentiated thyroid cancer may indicate tumor recurrence. Although there is no consensus on the factors affecting postoperative anti-Tg levels, not performing total thyroidectomy as the first operation, high preoperative anti-Tg levels, and the presence of extrathyroidal spread or lymph node metastasis may affect the decrease in anti-Tg levels. It should be kept in mind that, although rare, recurrence can be seen in patients with decreased antibody levels.