Meme kanserli olgularda aksiller lenf nodlarının değerlendirilmesinde US ve US eşliğinde yapılan kesici iğne biyopsisinin değeri

Abstract

Amaç: Meme kanserinde prognozu belirleyen aksiller lenf nodlarının saptanmasında ve karakterizasyonunda US ve US eşliğinde yapılan KİB'in değerinin araştırılması. Gereç ve Yöntem: Fizik muayene veya mammografi ile malinite kuşkusu olan (BIRADS-5) ve ünitemize biyopsi için gönderilen 59 olguya biyopsi öncesi aksiller US incelemesi yapıldı. US incelemede lenf nodu saptanan olgularda, lenf nodlarının uzun ve kısa aksta boyutu, L/T oranı, hilusun görünümü, T zonu varlığı, kenar özelliği ve korteksin durumu değerlendirildi. Bu kriterler kullanılarak lenf nodları benign veya malign olmak üzere ikiye ayrıldı. Birden çok lenf nodu varlığında en büyük ve/veya en malign görülen lenf nodunun özelliği dikkate alındı. Belirlenen lenf nodundan kesici iğne biyopsisi (KİB) yapıldı. US ve KİB sonuçları aksiller diseksiyon (AD) sonuçları ile karşılaştırıldı. Her iki yöntemin malinitenin saptanmasında duyarlılık, özgüllük ve doğruluk değerleri hesaplandı. Bulgular: Çalışmaya alınan 59 olguda KİB sonucu pozitif olan ancak yetersiz AD kabul edilen 3 olgu istatistiksel değerlendirmeye alınmadı. Ellialtı olgunun 14'ünde (%25) US incelemede lenf nodu saptanmadı. Bunların 6'sında AD'de malign lenf nodu bulundu. US incelemede lenf nodu saptanan 42 (%75) olgudan 4'üne biyopsi yapılamadı. Onüç olguda lenf nodları US ile benign, 29 olguda ise malign olarak değerlendirildi. Malign olarak değerlendirilen 29 olgunun 24'ünde, benign veya lenf nodu yok diye değerlendirilen 27 olgunun 10'unda AD'de metastatik lenf nodu bulundu. US'nin lenf nodlarının malign-benign ayırımında duyarlılığı %73, özgüllüğü %94, doğruluk oranı %80 bulundu. Biyopsi yapılan 38 (%68) olgudan 29'unun biyopsi sonucu metastatik karsinom, 9'unun sonucu benign reaktif hiperplazi (BRH) olarak değerlendirildi. Biyopsi sonucu metastatik karsinom gelen 29 olgunun 25'inde AD'de malign lenf nodu tespit edildi, 4'ünde edilemedi. Biyopsi sonucu BRH gelen 9 olgunun 3'ünde AD'de malign lenf nodu bulundu. KİB'in maliniteyi göstermede duyarlılığı %90, özgüllüğü %100, doğruluk oranı %92 bulundu. Sonuçlar istatistiksel açıdan anlamlıydı (p[0.001). Tartışma ve Sonuç: US'nin lenf nodlarının saptanmasında ve karakterizasyonunda sınırlamaları olmakla beraber, birçok kriterin birlikte kullanılmasıyla özgüllüğü artırılabilir. Hilus yapısının bozulması veya kaybolması önemli bir malinite kriteri olarak kabul edilebilir. US'de saptanan lenf nodlarına US eşliğinde kolaylıkla biyopsi yapılabilir. KİB, biyopsi için güvenilir, kolay uygulanabilen, komplikasyonu olmayan bir yöntemdir.

Purpose: To evaluate the role of US and US-guided tru-cut biopsy in the detection of metastasis in axillary lymph nodes in preoperative staging of breast cancer Materials and methods: Patients with diagnosis of breast cancer were sent to our department for the evaluation of axilla and for possible biopsy if a lymph node was detected. The properties of ultrasonographically detected lymph nodes such as long and short axis diameters, UT ratio, appearence of the hilus and cotex, presence of T zone were assessed. Lymph nodes were divided into categories of benign and malignant according to those criterias. The most malignant looking one was taken into account in case there were more than one lymph nodes. Tru-cut biopsy was performed from the chosen node. US and biopsy results were compared with the axillary dissection results. Sensitivity, specificity and accuracy of the both methods in detection of malignancy were calculated. Results: Fifty nine cases were included in the study. Three cases with positive biopsy results but negative in axillary dissection were accepted to have inadaquate axillary dissection and were not included in the statistical evaluation. Ultrasonographically, no lymph nodes were detected in 14 (25%) of 56 cases in 6 of whom axillary dissection was positive. Biopsy could not be performed in 4 of 42 (75%) cases with ultrasonographically detected lymph nodes. Lymph nodes were accepted to be benign in 13 cases and malignant in 29 cases ultrasonographically. Axillary dissection revealed metastatic lymph nodes in 24 of 29 cases accepted as malignant and in 10 of 27 cases accepted as benign or devoid of lymph nodes. Sensitivity of US in the differentiation of benign- malignant lymph nodes was 73% while specificity was %94 and accuracy was 80%. Among 38 (68%) patients assessed with biopsy; 29 patients revealed metastatic carcinoma and 9 revealed benign reactive hyperplasia (BRH). In 25 of 29 cases with biopsy proven metastatic disease were malignant lymph nodes detected at axillary dissection. In 3 of 9 cases with BRH, axillary dissection revealed metastatic disease. The sensitivity, specificity and accuracy of tru- cut biopsy in detecting malignancy was 90%, 100% and 92% respectively. The results were statistically significant (p< 0.001 ). Conclusion: Although US has limitations in detecting and characterization of lymph nodes, its specificity can be increased with the use of several criterias. Structural deformities or absence of normal hilus can be accepted as an important criteria of malignancy, Ultrasonographically detected lymph nodes can be assessed by US-guided biopsy easily. Tru-cut biopsy is a reliable and easily performed method without significant complications.