Please use this identifier to cite or link to this item: http://hdl.handle.net/11452/34886
Title: Kronik plak psoriasis tedavisinde topikal propiltiyourasil: Çift kör, plasebo kontrollü çalışma
Other Titles: Topical propylthiouracil for the treatment of chronic plaque psoriasis: A double blinded-placebo controlled trial
Authors: Sarıcaoğlu, Hayriye
Toker, Semra Çıkman
Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Dermatoloji Anabilim Dalı.
Keywords: Psoriasis
Propiltiyourasil
Propylthiouracil
Issue Date: 2005
Publisher: Uludağ Üniversitesi
Citation: Toker, S. Ç. (2005). Kronik plak psoriasis tedavisinde topikal propiltiyourasil: Çift kör, plasebo kontrollü çalışma. Yayınlanmamış tıpta uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.
Abstract: Psoriasis, genetik ve immunolojik zemini olan; kronik, tekrarlayıcı ve hîperproliferatif bir hastalıktır. Hastalığın patogenezi tam olarak bilinmediğinden günümüzde psoriasis için kullanılan mevcut tedaviler yalnızca hastalığı baskılar, ancak tam olarak tedavi edici değildir. Psoriasis tedavisinde kullanılan topikal ve sistemik tedavilerin yan etkilerinden dolayı, yeni tedavi arayışları içerisinde propiltiyourasil de yer almıştır. Propiltiyourasil, tiroid hormon sentezini azaltmasının yanısıra immunmodülatuar ve antioksidan olarak etki eder. Ancak propiltiyourasilin psoriasiste etki mekanizması tam olarak bilinmemektedir. Çift kör- plasebo kontrollü olan çalışmamıza, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji polikliniğine başvurarak, kronik plak tipi psoriasis tanısı konulan toplam 23 hasta alınmıştır. Her bir hastada iki ayrı rastgele seçilmiş psoriatik plağa, 8 hafta boyunca, günde 3 kez, şifrelenmiş şişelerde % 5 topikal propiltiyourasil ve plasebo uygulandı. Tedaviye yanıt; klinik skor, histopatolojik skor ve epidermal kalınlık ölçülerek değerlendirildi. Tedavi sonunda, klinik skorlarda hem propiltiyourasil (3.30±2.42) hem de plasebo uygulanan plaklarda (4.13±2.32), tedavi başlangıcına göre (8.5±2.5) anlamlı azalma saptandı. Ancak tedavi sonrasında her iki ilaca ait klinik skorlar birbirleriyle karşılaştırıldığında propiltiyourasil uygulanan plakta plaseboya göre istatistiksel olarak daha belirgin düzelme olduğu görüldü (p<0.05). Yine propiltiyourasil uygulanan plaklarda, tedavi sonrasındaki epidermal kalınlık ortalamasının (0.40±0.20), tedavi öncesindeki epidermal kalınlığa göre (0.57±0.17) istatistiksel olarak çok anlamlı bir azalma gösterdiği saptandı. Propiltiyourasil uygulanan plaklarda tedavi sonrasındaki ortalama histolojik skorlar da (4.57±2.66), tedavi öncesine ( 7.29±2.55) göre daha belirgin olarak azaldı (p<0.05). Hastaların hiçbirinde tedaviye bağlı bir yan etki gözlenmedi. Günümüzde propiltiyourasilin topikal bir formu bulunmamaktadır. Çalışmamız ve kısıtlı literatür verileri; topikal propiltiyourasilin, kronik plak psoriasisli hastalarda klinik ve histopatolojik düzelme sağlaması yanında, geleneksel tedavilere kıyasla tedavi maliyetinin düşük olması ve güvenilirliği nedeniyle, yapılacak yeni çalışmalar ışığında psoriasis tedavisinde kullanılabilecek bir ajan olabileceğini düşündürmektedir.
Psoriasis is a chronic, recurrent and hyperproliferative disorder with a genetic and immunologic basis. The pathogenesis of the disease is elusive. Currently available therapies of psoriasis are only suppressive, but not curative. New therapeutic agents including propylthiouracil have been searched due to side effects of other topical and systemic agents used for the treatment of psoriasis. Propylthiouracil decreases the synthesis of thyroid hormon as well as having immune modulatory and antioxidant effects. However, the mechanism of action of propylthiouracil in psoriasis is not clear. Our study was a double-blinded, placebo controlled trial consisting of 23 patients, who were admitted to Department of Dermatology in Uludag University Medical Faculty, and diagnosed as chronic plaque psoriasis. Topical propylthiouracil (5 %) and placebo were applied three times daily for a total of 8 weeks to two different randomly selected psoriatic plaques of every patient. Response to therapy was evaluated by using clinical score, histopathologic score and epidermal thickness. The clinical scores of both propylthiouracil (3.30±2.42) and placebo (4.13±2.32) applied plaques at the end of treatment were significantly lower than the scores at the beginning of therapy (8.5±2.5). However, the clinical scores of propylthiouracil applied plaques were more significantly decreased than the placebo treated plaques at the end of the therapy (p<0.05). Moreover, posttreatment epidermal thickness (0.40±0.20) of propylthiouracilapplied plaques were less than pretreatment values (0.57±0.17) , statistically. The posttreatment histologic score ( 4.57±2.66) of the propylthiouracil applied plaques were more reduced than pretreatment score ( 7.29±2.55) (p<0.05). No adverse effects due to therapy were observed at any patients. A topical form of propylthiouracil is not yet available. Results of our study and limited previous trials suggest that propylthiouracil may be a viable agent for the treatment of psoriasis since it provides both clinical and histopathological improvement and warrant further prospective studies, since propylthiouracil is more cost-effective than conventional agents and safe.
URI: http://hdl.handle.net/11452/34886
Appears in Collections:Tıpta Uzmanlık / Specialization in Medicine

Files in This Item:
File Description SizeFormat 
UZM_00696.pdf
  Until 2099-12-31
913.83 kBAdobe PDFView/Open Request a copy


This item is licensed under a Creative Commons License Creative Commons